lana del rey
Burada daha önce konsere ya da herhangi bir etkinliğe gitmiş olan var mı? Mekana baktım siteden de büyük toplantı salonu gibi. Konserde oturuluyor mu yoksa millet ayakta mı oluyor? Ona göre bilet alacağım.Esen kalın.
Burada daha önce konsere ya da herhangi bir etkinliğe gitmiş olan var mı? Mekana baktım siteden de büyük toplantı salonu gibi. Konserde oturuluyor mu yoksa millet ayakta mı oluyor? Ona göre bilet alacağım.
Esen kalın.
Esen kalın.
0
Ben Can Bonomo konserine gitmiştim geçen yıl. Binanın terasında konser oldu ve ayaktaydık.
0
birden fazla konser yeri var. 2 olabilir. biri ayakta digeri oturarak. oturarak olani gayet guzel.
ancak birkac ay once oscar and the wolf ayakta olan salonda oldu. hic iyi degildi. kapali olmasina ragmen sigara icildi. koskoca altusun organizasyonuydu.
ancak birkac ay once oscar and the wolf ayakta olan salonda oldu. hic iyi degildi. kapali olmasina ragmen sigara icildi. koskoca altusun organizasyonuydu.
0
aradaki uzaklik
Selamlar. Sabah altıda kalkıp işe gidene kadar 1 saat kitap okuyacağım. Başlayalı bir hafta oldu. Ancak sabah kalkıp kitabı alıp oturunca, bir iki sayfadan sonra inanılmaz uykum geliyor. Gözlerim kapanıyor. İmkanı yok kitaba devam edemiyorum.Bunun önüne nasıl geçerim?
Selamlar.
Sabah altıda kalkıp işe gidene kadar 1 saat kitap okuyacağım. Başlayalı bir hafta oldu. Ancak sabah kalkıp kitabı alıp oturunca, bir iki sayfadan sonra inanılmaz uykum geliyor. Gözlerim kapanıyor. İmkanı yok kitaba devam edemiyorum.
Bunun önüne nasıl geçerim?
Sabah altıda kalkıp işe gidene kadar 1 saat kitap okuyacağım. Başlayalı bir hafta oldu. Ancak sabah kalkıp kitabı alıp oturunca, bir iki sayfadan sonra inanılmaz uykum geliyor. Gözlerim kapanıyor. İmkanı yok kitaba devam edemiyorum.
Bunun önüne nasıl geçerim?
0
Okuma pozisyonunuzu sürekli değiştirin, mümkünse sabah kahvesi yapın. Uyanınca bir tane elma yiyin.
0
Bence uyuyun. Kitabı akşam işten eve gelince okuyun. Sabah uykunun en tatlı yerinde kalkılır mı? Kitaptan soğutur.
0
grobet
Sb
Sb
0
Zor bir soru sordun. Cevabı uzun. Eksiseyler okuyarak işe başlayabilirsin ama.
0
birikimle gelişir bir anda zor. genel dünya tarihi ülkeler ile başlayabilirsin.
0
Oncelikle eksiseyler okumani onermem. Cok yanlis bilgiler de icerebiliyor cunku reklam amaciyla dogrulari insanlarin istedigi sekilde manipule edebiliyorlar.
0
Dünya tarihi oku. Güvenilir, özet geçen kitaplarla işe başla. Önce İlk Çağ, Orta Çağ diye kronolojik olarak bugüne gel. Dünyanın bugünkü durumuna nasıl geldiğini bir öğren. Zaten okurken ilgini çekecek, bilmediğin bir sürü şeyle karşılacaksın. Bunları araştırıp öğren. Biraz temel felsefe kitapları oku. Biraz edebiyat klasikleri. Ülkeler coğrafyası. Ekonomik sistemler, solculuk, sağcılık, monarşi, demokrasi, otokrasi, dinler tarihi falan filan... Yabancı diller de lazım. Biraz fen bilimlerine de merak sarabilirsin. Fizik, matematik, biyoloji astronomi gibi. Okuduklarını zorlanmadan anlayacak derecede İngilizce de öğren böylece Türkçe kaynaklarla sınırlamak zorunda kalmazsın kendini.
0
basubadelmevt
Türkiyede alanında baya iyi bir firma tarafından ise kabul edildim.Kurumsallik üst düzeyde. 2 hafta belge toplama süreci var. Belgeleri toparlayıp direktör ile baslangıc tarihi kararlaştırılıyor.Arastırmalarıma göre diğer girenler belgeleri verdikten 2-3 hafta sonra başlamışlar genelde.Bizim de kız
Türkiyede alanında baya iyi bir firma tarafından ise kabul edildim.Kurumsallik üst düzeyde. 2 hafta belge toplama süreci var. Belgeleri toparlayıp direktör ile
baslangıc tarihi kararlaştırılıyor.Arastırmalarıma göre diğer girenler belgeleri verdikten 2-3 hafta sonra başlamışlar genelde.Bizim de kız arkadaşımla gezi planımız vardı. Otel yerleri ayırtıldı, biletler alındı.İptal durumunda fatura ağır.
Şimdi şöyle bir senaryo var.İki hafta içinde belgeleri topladım. Direktörün yanına gittim ve bana diyelim 10 gün sonra başlamayı teklif etti.Benim başlama süresini uzatabilmek için güzel bir bahanem,kurumsallığa da uyacak bir mazeretim ne olabilir? Ooo bu adam işten daha başlamadan kaçıyor dedirtmeyecek bir şeyler lazım.Neler olabilir bunlar?
baslangıc tarihi kararlaştırılıyor.Arastırmalarıma göre diğer girenler belgeleri verdikten 2-3 hafta sonra başlamışlar genelde.Bizim de kız arkadaşımla gezi planımız vardı. Otel yerleri ayırtıldı, biletler alındı.İptal durumunda fatura ağır.
Şimdi şöyle bir senaryo var.İki hafta içinde belgeleri topladım. Direktörün yanına gittim ve bana diyelim 10 gün sonra başlamayı teklif etti.Benim başlama süresini uzatabilmek için güzel bir bahanem,kurumsallığa da uyacak bir mazeretim ne olabilir? Ooo bu adam işten daha başlamadan kaçıyor dedirtmeyecek bir şeyler lazım.Neler olabilir bunlar?
0
söylediğin kadar kurumsalsa şayet firma gezi planını önceden planladığını belirtip onlara nasıl bir yol izlemen gerektiğinde yardım isteyebilirsin. yardımcı olurlar. şahsen benim müdürüme yeni başlayacak birisi bunu dese anında tabii ki sorun değil, git biraz dinlen öyle gel der
0
hocam bence adamla konustugunda
konuyu ac
ama de aciliyet varsa iptal edelim de
faturası agir ama
diger adaya bakalım demelerinden iyidir
konuyu ac
ama de aciliyet varsa iptal edelim de
faturası agir ama
diger adaya bakalım demelerinden iyidir
0
Bence dürüst olarak söyle derdini. "Bu işten önce tatil planı yapmıştım arkadaşımla, onu yüzüstü bırakmak istemiyorum." de ancak işin aciliyeti varsa hemen başlamaya da hazırım de. Topu onlara at.
0
ovungec zeus +1, ben aynen boyle yapmistim baslamadan once. gel basla 2 hafta sonra gider tatilini yapar donersin demislerdi sagolsunlar. tabi calismadigim gunler bir sonraki senenin izninden dustu maalesef. ama sen once tatil sonra is diyeceksen izin derdi de olmayacaktir. o kadar kurumsal sirketlerde genelde (eger cook cok acil bir pozisyon degilse) problem etmiyorlar boyle seyleri.
0
ben de bunu yaptim. kimse bir sey demedi, hatta iznimden dusulmesin diye ucretsiz izin almistim, iki haftalik bir surecti benimki. kurumsal bir sirketse anlayisla karislar. onemli olan durust ve profesyonel oldugunuzu gostermek.
0
görebileceğin en kurumsal, kurumsallığı ile gına getiren bir yerde çalışıyorum.
3 sene önce işe başlarken daha iş görüşmesi aşamasında "yılbaşı için planım var, yılbaşı öncesindeki hafta izin kullanmam gerekecek" demiştim. tabi bunu üst perdeden değil, usulüne uygun söylemiştim.
burada sorduğun şeyi sen de gayet açık ve samimi bir dille sorabilirsin.
illa gel hemen başla derlerse de "tatile yine gidersin ama işi bir daha bulamazsın" derim.
3 sene önce işe başlarken daha iş görüşmesi aşamasında "yılbaşı için planım var, yılbaşı öncesindeki hafta izin kullanmam gerekecek" demiştim. tabi bunu üst perdeden değil, usulüne uygun söylemiştim.
burada sorduğun şeyi sen de gayet açık ve samimi bir dille sorabilirsin.
illa gel hemen başla derlerse de "tatile yine gidersin ama işi bir daha bulamazsın" derim.
0
mertozkoy
Merhaba Son günlerde Euro dolar paritesi neden düşüyor acaba?Saygilar
Merhaba
Son günlerde Euro dolar paritesi neden düşüyor acaba?
Saygilar
Son günlerde Euro dolar paritesi neden düşüyor acaba?
Saygilar
0
in vino veritas
"serin sonbahar akşamları yağmur damlalarının teneke damları dövmesinin sesini yanan şöminede çıtırdayan at kestanesi kabuklarının sesi bastırdığı vakitlerde tütsülenmiş parşömen kağıtlarının kokusu da odayı sarmadan kitap okuyamam" gibi ritüellerden bahsetmiyorum tabii, ama kendinizce yaptığınız ve
"serin sonbahar akşamları yağmur damlalarının teneke damları dövmesinin sesini yanan şöminede çıtırdayan at kestanesi kabuklarının sesi bastırdığı vakitlerde tütsülenmiş parşömen kağıtlarının kokusu da odayı sarmadan kitap okuyamam"
gibi ritüellerden bahsetmiyorum tabii, ama kendinizce yaptığınız ve bundan hoşlandığınız kitap okuma alışkanlıklarınız var mı? varsa nedir?
gibi ritüellerden bahsetmiyorum tabii, ama kendinizce yaptığınız ve bundan hoşlandığınız kitap okuma alışkanlıklarınız var mı? varsa nedir?
0
Hicbir okuma rituelim yok. Merak ettigimi acar okurum. Oyle romantizme bulasmam.
6-7 sene once metrobus rituelim vardi metrobuste okurdum sabah ve aksamlari artik metrobuse de binmiyorum. Zaten bir sey okursam dijitalden.
6-7 sene once metrobus rituelim vardi metrobuste okurdum sabah ve aksamlari artik metrobuse de binmiyorum. Zaten bir sey okursam dijitalden.
0
Yok.
Okumak istiyorsam ya da okumam gerekiyorsa açıp okuyorum. Sadece düşünce/kuram kitaplarında yarım saat sonra uyku bastıracağını bildiğim için çay kahve ictikten sonra okuyorum. İçecekle okuma eylemini sanırım aynı anda yapamıyorum ben. O icecek soğudu mu, dokülse nerem yanar düşüncelerinden dolayı elinde kupayla kitap okuma olayim yok.
Okumak istiyorsam ya da okumam gerekiyorsa açıp okuyorum. Sadece düşünce/kuram kitaplarında yarım saat sonra uyku bastıracağını bildiğim için çay kahve ictikten sonra okuyorum. İçecekle okuma eylemini sanırım aynı anda yapamıyorum ben. O icecek soğudu mu, dokülse nerem yanar düşüncelerinden dolayı elinde kupayla kitap okuma olayim yok.
0
Ritüelim yok.
Ama bir tatil günüyse eğer ve ilginç bir kitap okuyorsam bütün gün okumayı seviyorum. Kindle yastığımın yanında oluyor zaten, uyanıp kaldığım yerden devam edip, kahvaltıda vs okumaya devam edip, sonra bir kahve yapıp okuyarak vs. günün çok büyük kısmını böyle geçirmek hoşuma gidiyor. Tabii ancak yaz tatilinde falan bu kadar boş vaktim oluyor.
Ama bir tatil günüyse eğer ve ilginç bir kitap okuyorsam bütün gün okumayı seviyorum. Kindle yastığımın yanında oluyor zaten, uyanıp kaldığım yerden devam edip, kahvaltıda vs okumaya devam edip, sonra bir kahve yapıp okuyarak vs. günün çok büyük kısmını böyle geçirmek hoşuma gidiyor. Tabii ancak yaz tatilinde falan bu kadar boş vaktim oluyor.
0
Evde okuyamıyorum bir süredir, uykum geliyor. Kışın sahil kenarına gidip bir yandan üşüyüp bir yandan okumayı geçen kış çok sevmiştim, bakalım bu kış olacak mı.
0
Yok. Eskiden gürültülü ortamlarda ve otobüs, metro vb. yerlerde okuduğumu anlamazdım ama zamanla alıştım. Işık olan ve uygun sıcaklıkta herhangi bir yerde okuyabilirim.
0
Ben gece herkes uyuyunca kitap okurum. Gecenin sessizliğinde kitabımla sohbet ederim.
0
Üniversite icin zaten sürekli okuma yapmak zorundayim. Odamda calisma masamda okurum, not alirim. Evin baska yerinde, kanepe üzerinde vs. makale, "ciddi" bir kitap okuyamiyorum; uyuyakalirim.
Kendim icin, sabah okuma yapmaya basladim birkac aydir bahcede sabah günesine karsi. Kis gelince ne olacak bilmiyorum. Sabah okumak iyi geliyor, kendim icin bir sey yaptigimdan emin sekilde gune basliyorum.
Kendim icin, sabah okuma yapmaya basladim birkac aydir bahcede sabah günesine karsi. Kis gelince ne olacak bilmiyorum. Sabah okumak iyi geliyor, kendim icin bir sey yaptigimdan emin sekilde gune basliyorum.
0
duyurunun bug'ı
okulu bitirdim fakat e-devlet'te mezun olduğum gözükmediği için (olsa gerek) kyk kredi borcum hala hesaplanma aşamasındadır yazıyor. şuan mevcutta az bir birikimim var ve en yüksek faiz veren bankadan 450 lira civarı bir para geliyor. sizce kyk kredisi borcunu hemen peşin mi ödeyeyim yoksa erteleteb
okulu bitirdim fakat e-devlet'te mezun olduğum gözükmediği için (olsa gerek) kyk kredi borcum hala hesaplanma aşamasındadır yazıyor. şuan mevcutta az bir birikimim var ve en yüksek faiz veren bankadan 450 lira civarı bir para geliyor. sizce kyk kredisi borcunu hemen peşin mi ödeyeyim yoksa erteletebildiğim kadar erteleteyim mi? nasıl olsa faiz affı çıkartıyor devlet 4-5 senede bir.
0
Zamanı gelince taksit taksit ödemek en mantıklısı olmalı. Geciktirip faiz affı çıkar demek pek mantıklı değil, düşük ihtimal ama yarın öbür gün bir araba almaya kalkarsın kredi ile bir şekilde böyle bir borç bela olabilir başına.
0
Borcun vadesi ne kadar uzunsa bence o kadar iyidir. Birikmiş paranla yatırım yap ve onun getirisiyle borcunu öde. Birikmişin elinde kalsın.
0
nickini degistiren yazar
sb.
sb.
0
Yalnızca 2013 için istatistik buldum. Bekarlar için 1000'de 8, evliler için %1,5 (mantığa uymayan ufak bi oran kaybı var, taraflardan birinin başvurmadığı çiftlerden dolayınsanırım.
0
tanidigim 2 kisiye cikti, sans cok dusuk ama belki de o kadar dusuk degil. karmasik duygular icindeyim.
0
Valla adı lottery olduğu için milyonda bir falan bekliyordum ben. Gayet yaklaşık yüzde 1 ihtimal var. Bel bağlanma ama kesinlikle umut edilebilecek bir ihtimal.
0
Benim çevremden daha ilk başvurusunda çıkan kişilerin kariyerine bakarak yorum yapmam gerekirse, o iş lottery falan değil :) Eğer güzel bir özgeçmişiniz varsa, sanki şansınız daha yüksek gibi. Tabi bu benim yorumum.
0
bizim patrona cikti. baska da tanidigim kimse yok cikan. caktirmadiklari baska parametreler var heralde.
0
güzel bir özgeçmişim var. bana çıkmadı.
harbi random olduğunu düşünüyorum. geçen sene çıkmadığı için bu sene totem yaptım katılmayacağım. çıkmıyor işte zorlamanın alemi yok.
bütün genellemeler yanlıştır.
harbi random olduğunu düşünüyorum. geçen sene çıkmadığı için bu sene totem yaptım katılmayacağım. çıkmıyor işte zorlamanın alemi yok.
bütün genellemeler yanlıştır.
0
hirhiz
Önerebileceğiniz kaynak var mı? KPSS içinde aynı kaynaklar kullanılabilir mı? bu işin raconu nasıl bilen varsa bana bilgi verirse sevinirim. Bu sınavlar hakkında hiç bilgim yok hangi kaynaklar kullanılması lazım. Teşekkürler.
Önerebileceğiniz kaynak var mı? KPSS içinde aynı kaynaklar kullanılabilir mı? bu işin raconu nasıl bilen varsa bana bilgi verirse sevinirim. Bu sınavlar hakkında hiç bilgim yok hangi kaynaklar kullanılması lazım. Teşekkürler.
0
jude
1 ay sonra TOEFL sınavına gireceğim. Kitap ne alayım? Hangi internet sitesi daha net ve anlaşılır? Hangi yöntemi tavsiye ediyorsunuz? Özellikle speaking bölümünden yüksek almam lazım ve kendimi en zayıf hissettiğim bölüm de speaking. Speaking nasıl geliştirebilirim, hangi yöntemleri önerirsiniz? Öze
1 ay sonra TOEFL sınavına gireceğim. Kitap ne alayım? Hangi internet sitesi daha net ve anlaşılır? Hangi yöntemi tavsiye ediyorsunuz? Özellikle speaking bölümünden yüksek almam lazım ve kendimi en zayıf hissettiğim bölüm de speaking. Speaking nasıl geliştirebilirim, hangi yöntemleri önerirsiniz? Özellikle speaking bölümünde sorular nasıl oluyor? Geçmiş TOEFL sınavlarını nereden bulabilirim? TOEFL sınavına çalışılmaz diyenlerinizi de saygıyla karşılıyorum ama bence her sınava çalışılır. Sınavın sistemine aşina olmak için bile çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Çok soru sordum, şimdiden teşekkür ettim.
0
speaking geliştirmenin tek bir yolu var; pratik. rastgele birileriyle konuşmak da faydalı ama hatalarını düzeltecek bir öğretmenle çalışmak daha iyi.
rastgele çalışmak için en doğru yol; discord. internete bakarsan çeşitli farklı kanallar var discord'da rastgele birileriyle pratik yapabileceğin.
hoca bulmak için benim bildiğim en kolay ve ucuz yol; verbling. saati 50 tl'ye kadar hoca bulabiliyorsun. benim çalıştığım iki hoca vardı, jasna ve mark. jasna çok tatlı ve yardımcı bir kadındı. mark'tan pek o kadar memnun kalmadım.
jasna: tr.verbling.com
mark: tr.verbling.com
rastgele çalışmak için en doğru yol; discord. internete bakarsan çeşitli farklı kanallar var discord'da rastgele birileriyle pratik yapabileceğin.
hoca bulmak için benim bildiğim en kolay ve ucuz yol; verbling. saati 50 tl'ye kadar hoca bulabiliyorsun. benim çalıştığım iki hoca vardı, jasna ve mark. jasna çok tatlı ve yardımcı bir kadındı. mark'tan pek o kadar memnun kalmadım.
jasna: tr.verbling.com
mark: tr.verbling.com
0
Youtube kanalları var bu konuda. Örnek sınavlar, tavsiyeler falan bulunuyor. Bir göz atın, sınav formatına aşina olursunuz.
0
youtu.be
Bu youtube kanalinda spekingteki 6 sorunun nasil oldugu ve nasil cevaplanacagi anlatiliyor ayri ayri. Bence faydali.
Onun disinda da cok sayida video var speking ile ilgili.
Bu youtube kanalinda spekingteki 6 sorunun nasil oldugu ve nasil cevaplanacagi anlatiliyor ayri ayri. Bence faydali.
Onun disinda da cok sayida video var speking ile ilgili.
0
Dylan Murphy
Evet, neler yapıyorsunuz, yaptınız? Var mı ayakta olan?
Evet, neler yapıyorsunuz, yaptınız? Var mı ayakta olan?
0
anasını satayım haftanın 4 günü 8.30 dersim var erken kalkmak zorundayım ama kalkamıyorum, bugün öğlen gidicem 06.30 da uyandım ve yatamıyorum.. murphy rulez galiba
0
saveur
selamlar, bana bu akşam izlemelik film önerebilir misiniz? Korku türü ve marvel - dc evrenleri hariç her şey olur, onları çok izleyesim yok. teşekkürler!
selamlar, bana bu akşam izlemelik film önerebilir misiniz? Korku türü ve marvel - dc evrenleri hariç her şey olur, onları çok izleyesim yok. teşekkürler!
0
denek hayatım
///\\\DİKKAT UZUN YAZI///\\\Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde ö
///\\\DİKKAT UZUN YAZI///\\\
Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde öğrenciyim. Ancak şu an İstanbul'a taşınacak ve öğrencilik yapacak durumum yok.
Mezuniyetimin öncesinde ve sonrasında pek de gelecek vaat etmeyen ve mutlu olmadığım işlerde çalıştım. Garsonluktan düz ameleliğe oradan dolmuş taksiciliğe uzanan geniş ama hiçbir anlamı olmayan iş geçmişi, hatta resmiyette yoklar bile. Hukuk kazanmışsın bırakmışsın işsizlik garantili bir bölüme geçmişsin, rahat mı battı da yaptın bu çılgınlığı diyecekler olacaktır. Ona sebep olan şeyi kısaca anlatayım. Bir kaza geçirdik yanımdaki arkadaşım ve sevgilim öldü ben de zaten çok alışamadığım şehri ve bölümü bırakmak durumunda kaldım.
Kaza öncesi, ölen arkadaşım ve başka bir arkadaşımla internet işleriyle uğraşıyorduk. Ufak tefek siteler, sosyal medya hesapları, sayfaları vs. Çılgın paralar kazanmıyorduk ya da üzerine kariyer inşa edebileceğimiz işler değildi bunlar ama işte bir üniversite öğrencisini döndürüyordu şöyle böyle. Kaza sonrası ben tamamen çekildim bunlardan.
Şehir ve bölüm değişikliği sonrası sadece derslere gidip geldim. Bir süre sonra hem maddi sıkıntıya düşmem hem de bir takım uzman ve yakın çevre tavsiyesiyle iş aramaya başladım. Önce okul bir şey ayarlar mı diye kovaladım, olmadı. Sonra iyi kötü bir gelecek vadedebilecek yerlere baktım ama pek bana uygun bir şey yoktu. Açıkçası bu benim ne aradığımı bilmemem ile mi alakalı yoksa denk geldiğim her ilanda benimle çok alakasız bölümleri aradıklarından mı bilmiyorum. Bir yeden başlamak lazım dedim ve garsonluktan saçma sapan bir maceraya başladım. Olası daha iyi part time iş, staj vs. fırsatlarını kovalıyordum bir yandan ama olmadı bir türlü. Bir süre sonra da sanırım umutsuzluğa yenik düşüp takip etmeyi bıraktım.
///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADA BIRAKIP SON BÖLÜMLERE DOĞRU ATLAYABİLİR///\\\
Aslında aklımda hep akademik olmak vardı. Bu, bir zamanlar benim için ıslak ve renkli bir rüya gibiydi. Ancak zamanla bu hayalimden vazgeçtim büyük ölçüde. Yani evet halen bir akademik tatminsizlik, üniversiteden beklediğini bulamama durumu var ancak bir kariyer olarak akademisyenlik şu an için ülke şartlarını da düşününce çok hedefim değil. Mezuniyetim yaklaşırken bu vasıfsız işçilik olayı artık inanılmaz yıpratıcı bir duruma dönüşmüştü benim için. Belki iletişim yeteneklerim falan gelişir, iki insan tanırım vs diye itildiğim süreçten insan sevmeme duygumu pekiştirerek çıktım. Sonrasında da mezun oldum.
Akademik olma hayalim iyice ölmeden yüksek lisans yapayım dedim ama tek haneli netlerle öğrenci olan bölümlerin hocalarına beğendiremedim kendimi. Askere gideyim bari o zaman dedim, sağlık sorunu çıktı, gidemedim. Ben böyle boşlukta süzülürken herkes yolunu tutmaya başladı. Kimi önümüzdeki yaz kocası olacak hocasının üniversitesinde akademik kariyere atıldı. Bilgisayarı açsa kapatamayan kapatsa açamayanlar it işi buldu. İki gün önce Adwords duysa anama mı küfrediyon diye mevzu çıkaracaklar online marketing specialist oldu. Kiminin halasının komşusunun görümcesi tanıyordu birilerini öyle oldu, kiminin dayısı işe girdiği şirketin en büyük 3-5 müşterisinden biriydi öyle oldu.
Mezuniyet sonrası iş arama sürecinde ilanlarına bakıyorum ve kafamda hiçbir şey canlanmıyordu, halen de canlanmıyor. Yani nasıl oluyor da hem yeni mezun ya da giriş seviyesi diye bahsedilen işte 2-3 yıllık deneyim isteniyor kafamda oturmuyor. Ya da yazmışlar işte iyi derece İngilizce ve Office bilgisi. Bu benim kafamda hiçbir şeye denk gelmiyor. Nedir şimdi iyi derece Office bilgisi? Tatsuo Horiuchi olmamız mı lazım yoksa vlookup nedir bilsek, kullanabilsek yeterli mi bilmiyorum. İngilizce de aynı şekilde. Nedir iyi İngilizce, Baltimore mapushanesine düşsek sıkıntı yaşatmayacak seviye mi yoksa ne bileyim bir üniversitenin hazırlığını geçirtecek seviye mi nedir?
Hangi arkadaşımı arasam iş yok. Amah hp başka yerlerde olduğuna dair duyumları var. Bankacıyı arıyorum abi biz eleman çıkartıyoruz zaten ama sapcilar adam arıyor ve deli para kazanıyorlar ona bak sen diyor. Sapciyi arıyorum abi lanet olsun bulaşma bu işe, zaten düzgün ilan yok ama reklamcılar eleman arıyor çok çılgın para kazanıyorlar hem de diyor. Herkes eleman arıyor ama aslında kimse aramıyor. Böyle böyle oradan oraya sekiyorum.
Biraz köylü biraz memur bir aileden geliyorum. Onlara göre memleketteki birkaç büyük şirketten birinde kritik elemanlarından biri olmayacaksam zabıta falan olmam çok daha iyi çünkü sigortası falan var, maaşı sekmiyor falan öyle yani. İşsizliğin üstüne bir de başka bir ailevi olay eklendi ve kendimi daha önce birkaç yüz km yaklaşmaktan başka bir ilişkimin olmadığı bir Anadolu şehrinde kpss hazırlanmaya çalışırken buldum.
Saçma sapan bir haldeyken –kazadan önce ortağım olan- arkadaşım aradı. Askerlik ardından da evlilik işlerine gireceğini anlattı ve elindeki internet işleriyle ilgilenip ilgilenemeyeceğimi sordu. Süreç sonuna kadar işleri ayakta tutsam yeterdi, kazanç olursa da bana kalacaktı. Kabul ettim ben de zaten boşlukta süzülüyordum. Biraz internet işleri biraz kpss darken bir yıldan fazla bir süre geçti bu bilmediğim Anadolu şehrinde. Ben belki bakkala gitmeleri falan saymazsak 4-5 kere evden çıktım. Kafamda sürekli şimdi hava almaya bile çıksam olur da susarsam bakkaldan bir su alsam yok yere 1 lira zarardayım diye hesaplara girişiyordum. Masraf olur diye –biraz da kendime güvenmediğimden- yds, teofl vs bile bakmadım. Toefl olmuş 185$ nereye kasıyorum. Bu arada arkadaşın sitelerden, facebook işlerinden falan para geliyordu yalan söylemeyeyim ama yarını belli olmayan benim için her kuruş değerliydi.
Kpss sürecinde anladım ki ben kazanamayacağım sınava hazırlanmışım. Puan anlamında değil bu dediğim orada çok sıkıntım yok. Ancak görüyorsunuz ki sizin gibi milyonlar var ve “Bu kadroya kim başvuracak da referanslar yarışacak ya o kadar da değil.” diyorsun adamlar bakan, danışman referanslarıyla geliyor. Bu süreçten geçmiş arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır sanıyorum.
Şu an halen arkadaşımın emanet ettiği işlerle ilgileniyorum, onlardan gelen parayla yaşamaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun sürmez. Yakında devrederim tekrar işleri kendisine. Birikmiş paramla, aile desteğiyle ne kadar sürer bu düzen bilmiyorum, bu enflasyon olmasa belki 8-9 ay daha götürürüm diyordum ama şimdi 6 ay götürmem bile mucize olur gibi.
Ailem de şu kurumun ilanı varmış, şu sınav varmış diye darlıyor. Elbette kötü niyetle yaptıkları düşünmüyorum bunu ama artık benim için inanılmaz yıpratıcı olmaya başladı. En son işte idari hakimlik sınavı dedikodusu çıktı. Arıyorlar kitapları aldın mı, ilan çıktı mı bulamadık vs diye. Her gün olmasa da 2-3 güne bir benzer muhabbetler. Ama anlatamıyorum sanırım onlara kendimi. Kazanamayacağım bir sınava hazırlanmanın maddi manevi yükünü. Olsun sen puanını al mülakatta elenirsen onların ayıbı olsun bu falan diyorlar. Onların ayıbı olsun da giren bana girecek. Korsanın korsanı kitapları da alsam yol parası, sınav parası darken en az 500 belki 600 lira gidecek. Halen optik form görmenin, test çözmenin, işsizliğin etkilerden bahsetmiyorum bile.
Rahat bırakın desem iki gün bırakacaklar üçüncü gün “e sen hâlâ iş bulamadın, bak özel sektör de ölü, hem sen n’apıcan özelde” muhabbetleri başlayacak, yüksek lisans kovalarken oldu bunlar zira.
///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADAN DEVAM EDEBİLİR///\\\
Ancak ben mesleğimi yapabilmek için tek bir dile, coğrafyaya, devletle bağlı kalmak istemiyorum. Tam şu an “aha biri daha türkiye'den siktir olup gitmek geyiği yapacak” diye düşünüyorsunuz, farkındayım ancak öyle değil. Buradan kalıcı olarak siktir olup gitmek gibi bir gayem yok. Böyle bir iş yapmak istiyorum zira yıllarca çok kısıtlı bir komünite ile iletişim kurmak istemiyorum. Uluslararası bir karşılığı olsun yaptığım işin istiyorum. Diğer sebepse bir şekilde işimi kullanıp kısa süreli de olsa yurtdışına çıkabilirsem bunun döndüğümde halen bu memlekette bir çeşit kariyer boost etkisinin olması. Belki 15-20 yıl önceki gibi değil evet ancak halen gördüğüm kadarıyla kamu ya da özel bir şekilde yurtdışında iş yapmış insan daha kıymetli.
Emanet sitelerle ilgilenirken github, producthunt trendlerine bakmanın, terminal veya ide ekranlarını görmenin beni çok daha mutlu ettiğini fark ettim. Yaklaşık 16 yıldır bilgisayar-internet kullanıcısı olmama rağmen meraklı bir bilgisayar kullanıcısı olmanın çok ötesine geçemedim. Çok kısıtlı da olsa mysql, javascript, php, css, python biraz da algoritma ve network bilgim var. Ancak hepsi bu. Zaten hiçbir zaman linus torvalds bi’ dennis ritchie olmak gibi hayalim olmadı. Bu noktada bilişim ile daha yakın temas halinde olacak bir iş benim aradığım iş olabilir diye düşündüm. Muhtemelen bundan doğan bir algıda seçicilik ile de bir süredir hep böyle ilanlar görüyorum. Ancak aranan şeylere çok uzağım. En basitinden ne mühendislik çıkışlıyım ne matematik ne yönetim bilişim sistemleri. Tekrar sınava hazırlanıp bilgisayar mühendisliği ya da yönetim bilişim sistemleri programına yerleşmek ve oradan yüksek lisansa ilerlemek seçeneğini de düşündüm. Ancak bu sürecin yüksek lisans içermese bile benim için çok uzun ve sürdürülemez olduğuna kanaat getirdim. O zaman sadece yüksek lisans yapayım yönetim bilişim sistemleri gibi bir alanda dedim. Ancak programların geçmiş dönem Kabul listelerine baktığımda başvuru yapanların ve kabul alanların neredeyse tamamı mühendislik çıkışlı. Azınlıktaki mühendislik çıkışlı olmayanlar ise aynı üniversitenin farklı bölümlerinden mezun.
Acaba diyorum son paramla Userspots, UXServices, Barikat akademi kurslarına falan mı gitsem? Biliyorum bunlar birbiriyle alakasız işler ama durumum da ortada. Yoksa udemy falan mı kasıp ilerlemeye çalışsam? Öyle yapsam bile bunu nasıl sunacağım konusunda fikrim yok. Yoksa İngilizce sorunumu çözüp yurtdışında yarı burslu/burslu yüksek lisans mı kovalasam? Türkiye’de yüksek lisans yapmak istesem nasıl yapacağım bilmiyorum. Ne kendi mezun olduğum alanda ne üniversitede yapmak istemiyorum. Herkesin uluslararası ilişkiler uzmanı olduğu memlekette aynı insanlardan biraz daha can sıkıcı dersleri dinlemek mantıklı gelmiyor. Son çare gene kpss belasına bulaşacağım ancak bu süreçten nasıl çıkarım, çıkabilir miyim bilmiyorum.
Mini Manas Destanı’nı oluşturan dertlerimi okuduğunuz için teşekkürler.
Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde öğrenciyim. Ancak şu an İstanbul'a taşınacak ve öğrencilik yapacak durumum yok.
Mezuniyetimin öncesinde ve sonrasında pek de gelecek vaat etmeyen ve mutlu olmadığım işlerde çalıştım. Garsonluktan düz ameleliğe oradan dolmuş taksiciliğe uzanan geniş ama hiçbir anlamı olmayan iş geçmişi, hatta resmiyette yoklar bile. Hukuk kazanmışsın bırakmışsın işsizlik garantili bir bölüme geçmişsin, rahat mı battı da yaptın bu çılgınlığı diyecekler olacaktır. Ona sebep olan şeyi kısaca anlatayım. Bir kaza geçirdik yanımdaki arkadaşım ve sevgilim öldü ben de zaten çok alışamadığım şehri ve bölümü bırakmak durumunda kaldım.
Kaza öncesi, ölen arkadaşım ve başka bir arkadaşımla internet işleriyle uğraşıyorduk. Ufak tefek siteler, sosyal medya hesapları, sayfaları vs. Çılgın paralar kazanmıyorduk ya da üzerine kariyer inşa edebileceğimiz işler değildi bunlar ama işte bir üniversite öğrencisini döndürüyordu şöyle böyle. Kaza sonrası ben tamamen çekildim bunlardan.
Şehir ve bölüm değişikliği sonrası sadece derslere gidip geldim. Bir süre sonra hem maddi sıkıntıya düşmem hem de bir takım uzman ve yakın çevre tavsiyesiyle iş aramaya başladım. Önce okul bir şey ayarlar mı diye kovaladım, olmadı. Sonra iyi kötü bir gelecek vadedebilecek yerlere baktım ama pek bana uygun bir şey yoktu. Açıkçası bu benim ne aradığımı bilmemem ile mi alakalı yoksa denk geldiğim her ilanda benimle çok alakasız bölümleri aradıklarından mı bilmiyorum. Bir yeden başlamak lazım dedim ve garsonluktan saçma sapan bir maceraya başladım. Olası daha iyi part time iş, staj vs. fırsatlarını kovalıyordum bir yandan ama olmadı bir türlü. Bir süre sonra da sanırım umutsuzluğa yenik düşüp takip etmeyi bıraktım.
///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADA BIRAKIP SON BÖLÜMLERE DOĞRU ATLAYABİLİR///\\\
Aslında aklımda hep akademik olmak vardı. Bu, bir zamanlar benim için ıslak ve renkli bir rüya gibiydi. Ancak zamanla bu hayalimden vazgeçtim büyük ölçüde. Yani evet halen bir akademik tatminsizlik, üniversiteden beklediğini bulamama durumu var ancak bir kariyer olarak akademisyenlik şu an için ülke şartlarını da düşününce çok hedefim değil. Mezuniyetim yaklaşırken bu vasıfsız işçilik olayı artık inanılmaz yıpratıcı bir duruma dönüşmüştü benim için. Belki iletişim yeteneklerim falan gelişir, iki insan tanırım vs diye itildiğim süreçten insan sevmeme duygumu pekiştirerek çıktım. Sonrasında da mezun oldum.
Akademik olma hayalim iyice ölmeden yüksek lisans yapayım dedim ama tek haneli netlerle öğrenci olan bölümlerin hocalarına beğendiremedim kendimi. Askere gideyim bari o zaman dedim, sağlık sorunu çıktı, gidemedim. Ben böyle boşlukta süzülürken herkes yolunu tutmaya başladı. Kimi önümüzdeki yaz kocası olacak hocasının üniversitesinde akademik kariyere atıldı. Bilgisayarı açsa kapatamayan kapatsa açamayanlar it işi buldu. İki gün önce Adwords duysa anama mı küfrediyon diye mevzu çıkaracaklar online marketing specialist oldu. Kiminin halasının komşusunun görümcesi tanıyordu birilerini öyle oldu, kiminin dayısı işe girdiği şirketin en büyük 3-5 müşterisinden biriydi öyle oldu.
Mezuniyet sonrası iş arama sürecinde ilanlarına bakıyorum ve kafamda hiçbir şey canlanmıyordu, halen de canlanmıyor. Yani nasıl oluyor da hem yeni mezun ya da giriş seviyesi diye bahsedilen işte 2-3 yıllık deneyim isteniyor kafamda oturmuyor. Ya da yazmışlar işte iyi derece İngilizce ve Office bilgisi. Bu benim kafamda hiçbir şeye denk gelmiyor. Nedir şimdi iyi derece Office bilgisi? Tatsuo Horiuchi olmamız mı lazım yoksa vlookup nedir bilsek, kullanabilsek yeterli mi bilmiyorum. İngilizce de aynı şekilde. Nedir iyi İngilizce, Baltimore mapushanesine düşsek sıkıntı yaşatmayacak seviye mi yoksa ne bileyim bir üniversitenin hazırlığını geçirtecek seviye mi nedir?
Hangi arkadaşımı arasam iş yok. Amah hp başka yerlerde olduğuna dair duyumları var. Bankacıyı arıyorum abi biz eleman çıkartıyoruz zaten ama sapcilar adam arıyor ve deli para kazanıyorlar ona bak sen diyor. Sapciyi arıyorum abi lanet olsun bulaşma bu işe, zaten düzgün ilan yok ama reklamcılar eleman arıyor çok çılgın para kazanıyorlar hem de diyor. Herkes eleman arıyor ama aslında kimse aramıyor. Böyle böyle oradan oraya sekiyorum.
Biraz köylü biraz memur bir aileden geliyorum. Onlara göre memleketteki birkaç büyük şirketten birinde kritik elemanlarından biri olmayacaksam zabıta falan olmam çok daha iyi çünkü sigortası falan var, maaşı sekmiyor falan öyle yani. İşsizliğin üstüne bir de başka bir ailevi olay eklendi ve kendimi daha önce birkaç yüz km yaklaşmaktan başka bir ilişkimin olmadığı bir Anadolu şehrinde kpss hazırlanmaya çalışırken buldum.
Saçma sapan bir haldeyken –kazadan önce ortağım olan- arkadaşım aradı. Askerlik ardından da evlilik işlerine gireceğini anlattı ve elindeki internet işleriyle ilgilenip ilgilenemeyeceğimi sordu. Süreç sonuna kadar işleri ayakta tutsam yeterdi, kazanç olursa da bana kalacaktı. Kabul ettim ben de zaten boşlukta süzülüyordum. Biraz internet işleri biraz kpss darken bir yıldan fazla bir süre geçti bu bilmediğim Anadolu şehrinde. Ben belki bakkala gitmeleri falan saymazsak 4-5 kere evden çıktım. Kafamda sürekli şimdi hava almaya bile çıksam olur da susarsam bakkaldan bir su alsam yok yere 1 lira zarardayım diye hesaplara girişiyordum. Masraf olur diye –biraz da kendime güvenmediğimden- yds, teofl vs bile bakmadım. Toefl olmuş 185$ nereye kasıyorum. Bu arada arkadaşın sitelerden, facebook işlerinden falan para geliyordu yalan söylemeyeyim ama yarını belli olmayan benim için her kuruş değerliydi.
Kpss sürecinde anladım ki ben kazanamayacağım sınava hazırlanmışım. Puan anlamında değil bu dediğim orada çok sıkıntım yok. Ancak görüyorsunuz ki sizin gibi milyonlar var ve “Bu kadroya kim başvuracak da referanslar yarışacak ya o kadar da değil.” diyorsun adamlar bakan, danışman referanslarıyla geliyor. Bu süreçten geçmiş arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır sanıyorum.
Şu an halen arkadaşımın emanet ettiği işlerle ilgileniyorum, onlardan gelen parayla yaşamaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun sürmez. Yakında devrederim tekrar işleri kendisine. Birikmiş paramla, aile desteğiyle ne kadar sürer bu düzen bilmiyorum, bu enflasyon olmasa belki 8-9 ay daha götürürüm diyordum ama şimdi 6 ay götürmem bile mucize olur gibi.
Ailem de şu kurumun ilanı varmış, şu sınav varmış diye darlıyor. Elbette kötü niyetle yaptıkları düşünmüyorum bunu ama artık benim için inanılmaz yıpratıcı olmaya başladı. En son işte idari hakimlik sınavı dedikodusu çıktı. Arıyorlar kitapları aldın mı, ilan çıktı mı bulamadık vs diye. Her gün olmasa da 2-3 güne bir benzer muhabbetler. Ama anlatamıyorum sanırım onlara kendimi. Kazanamayacağım bir sınava hazırlanmanın maddi manevi yükünü. Olsun sen puanını al mülakatta elenirsen onların ayıbı olsun bu falan diyorlar. Onların ayıbı olsun da giren bana girecek. Korsanın korsanı kitapları da alsam yol parası, sınav parası darken en az 500 belki 600 lira gidecek. Halen optik form görmenin, test çözmenin, işsizliğin etkilerden bahsetmiyorum bile.
Rahat bırakın desem iki gün bırakacaklar üçüncü gün “e sen hâlâ iş bulamadın, bak özel sektör de ölü, hem sen n’apıcan özelde” muhabbetleri başlayacak, yüksek lisans kovalarken oldu bunlar zira.
///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADAN DEVAM EDEBİLİR///\\\
Ancak ben mesleğimi yapabilmek için tek bir dile, coğrafyaya, devletle bağlı kalmak istemiyorum. Tam şu an “aha biri daha türkiye'den siktir olup gitmek geyiği yapacak” diye düşünüyorsunuz, farkındayım ancak öyle değil. Buradan kalıcı olarak siktir olup gitmek gibi bir gayem yok. Böyle bir iş yapmak istiyorum zira yıllarca çok kısıtlı bir komünite ile iletişim kurmak istemiyorum. Uluslararası bir karşılığı olsun yaptığım işin istiyorum. Diğer sebepse bir şekilde işimi kullanıp kısa süreli de olsa yurtdışına çıkabilirsem bunun döndüğümde halen bu memlekette bir çeşit kariyer boost etkisinin olması. Belki 15-20 yıl önceki gibi değil evet ancak halen gördüğüm kadarıyla kamu ya da özel bir şekilde yurtdışında iş yapmış insan daha kıymetli.
Emanet sitelerle ilgilenirken github, producthunt trendlerine bakmanın, terminal veya ide ekranlarını görmenin beni çok daha mutlu ettiğini fark ettim. Yaklaşık 16 yıldır bilgisayar-internet kullanıcısı olmama rağmen meraklı bir bilgisayar kullanıcısı olmanın çok ötesine geçemedim. Çok kısıtlı da olsa mysql, javascript, php, css, python biraz da algoritma ve network bilgim var. Ancak hepsi bu. Zaten hiçbir zaman linus torvalds bi’ dennis ritchie olmak gibi hayalim olmadı. Bu noktada bilişim ile daha yakın temas halinde olacak bir iş benim aradığım iş olabilir diye düşündüm. Muhtemelen bundan doğan bir algıda seçicilik ile de bir süredir hep böyle ilanlar görüyorum. Ancak aranan şeylere çok uzağım. En basitinden ne mühendislik çıkışlıyım ne matematik ne yönetim bilişim sistemleri. Tekrar sınava hazırlanıp bilgisayar mühendisliği ya da yönetim bilişim sistemleri programına yerleşmek ve oradan yüksek lisansa ilerlemek seçeneğini de düşündüm. Ancak bu sürecin yüksek lisans içermese bile benim için çok uzun ve sürdürülemez olduğuna kanaat getirdim. O zaman sadece yüksek lisans yapayım yönetim bilişim sistemleri gibi bir alanda dedim. Ancak programların geçmiş dönem Kabul listelerine baktığımda başvuru yapanların ve kabul alanların neredeyse tamamı mühendislik çıkışlı. Azınlıktaki mühendislik çıkışlı olmayanlar ise aynı üniversitenin farklı bölümlerinden mezun.
Acaba diyorum son paramla Userspots, UXServices, Barikat akademi kurslarına falan mı gitsem? Biliyorum bunlar birbiriyle alakasız işler ama durumum da ortada. Yoksa udemy falan mı kasıp ilerlemeye çalışsam? Öyle yapsam bile bunu nasıl sunacağım konusunda fikrim yok. Yoksa İngilizce sorunumu çözüp yurtdışında yarı burslu/burslu yüksek lisans mı kovalasam? Türkiye’de yüksek lisans yapmak istesem nasıl yapacağım bilmiyorum. Ne kendi mezun olduğum alanda ne üniversitede yapmak istemiyorum. Herkesin uluslararası ilişkiler uzmanı olduğu memlekette aynı insanlardan biraz daha can sıkıcı dersleri dinlemek mantıklı gelmiyor. Son çare gene kpss belasına bulaşacağım ancak bu süreçten nasıl çıkarım, çıkabilir miyim bilmiyorum.
Mini Manas Destanı’nı oluşturan dertlerimi okuduğunuz için teşekkürler.
0
Abi okudum. Yardımcı olabilmek isterdim ama öyle bir şansım yok açıkçası. Sadece uplamak ve allah yardımcın olsun demek için yazıyorum.
0
Eğer ailenin geçimi sana bağlı değilse canını sıkacak bir durum yok. Olaya şöyle bak, 27 yaşında bekar bir gençsin. Yani kendinden başkasına karşı sorumluluğun yok öncelikle. Bu demektir ki hangi mecraya atılırsan atıl başarısız olmaktan korkmana gerek yok. Yaşın genç daha merak etme. Kpss'yi memurluğu falan yapmak istemiyorsan yapma. istersen yurtdışına git sıfırdan başlamak garsonluk yap, istersen burda İnternet işi kovala, yeter ki ne yapamadığını değil ne yapacağını düşün yastığa kafanı koyduğunda.
0
Ben de uluslararası ilişkiler okumak gibi bir mallık yaptım. Bölüm bir halta yaramıyor. Bankacı olacağım sanırım. Belki finans sektörüne geçebilirsiniz.
0
Hepsini okudum ve sana laflar hazırladım.
Yaşadığın zorluklarla elbette kıyaslanamaz ama ben de benzer bir süreçten geçiyorum. İyi bir üniversiteyi dereceyle bitirmeme rağmen sektör öldüğü için mezuniyetimden bu yana geçen 4 senede (yaş 27) garsonluktan, hostesliğe saçma sapan bir sürü iş yaptım. Ailem sürekli KPSS diye darlarken, ders çalışmaya bayılan bir inek olarak KPSS'yi duyunca bile artık neredeyse çarpıntım çıkacak.
1) KPSS'yi istemiyorsan salla. Ona çalışacağın vakitte bahsettiğin kurslar ve İngilizce eğitimi bence sana çok daha fazla şey katacaktır.
2) Hukuk bu, boru değil. O şansını elinden kaçırma ve mümkünse üniversitenin bulunduğu şehre gitmeye odaklan.
3) Bilgisayar bilgin ilerlememiş olabilir ama herkesten önce bu mevzulara ayıktığına göre diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyorum. Madem evden çıkmıyorsun, ücretsiz kurslarla Ekim'e kadar bilgisayar bilgini pekiştirebilirsin. (Ücretsiz kurs için bilgeis.net'i de öneririm.
4) Ben de yüksek lisans yapıyorum ama 2 sene önceye dönsem girmezdim bu işe. Benim bölümüm için ilan açılmıyor, açılsa bile akademinin durumu da malum. Açıkçası şu an sadece yük olarak görüyorum. Yine de yurt içi ve yurt dışı eğitimler için ab-ilan.com'u düzenli takip etmeni öneririm.
Şu an arkadaşının sana pasladığı iş neyse bütün freelancer sitelerinde üyelik aç ve ilan ver, daha fazla insana ve işe ulaş.
Güzel bir temelin, bol vaktin ve iyi-kötü bir gelirin var umutsuzluğa kapılacak bir durum yok. Bu sene dişini sık ve kendini geliştirmeye bak.
Yaşadığın zorluklarla elbette kıyaslanamaz ama ben de benzer bir süreçten geçiyorum. İyi bir üniversiteyi dereceyle bitirmeme rağmen sektör öldüğü için mezuniyetimden bu yana geçen 4 senede (yaş 27) garsonluktan, hostesliğe saçma sapan bir sürü iş yaptım. Ailem sürekli KPSS diye darlarken, ders çalışmaya bayılan bir inek olarak KPSS'yi duyunca bile artık neredeyse çarpıntım çıkacak.
1) KPSS'yi istemiyorsan salla. Ona çalışacağın vakitte bahsettiğin kurslar ve İngilizce eğitimi bence sana çok daha fazla şey katacaktır.
2) Hukuk bu, boru değil. O şansını elinden kaçırma ve mümkünse üniversitenin bulunduğu şehre gitmeye odaklan.
3) Bilgisayar bilgin ilerlememiş olabilir ama herkesten önce bu mevzulara ayıktığına göre diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyorum. Madem evden çıkmıyorsun, ücretsiz kurslarla Ekim'e kadar bilgisayar bilgini pekiştirebilirsin. (Ücretsiz kurs için bilgeis.net'i de öneririm.
4) Ben de yüksek lisans yapıyorum ama 2 sene önceye dönsem girmezdim bu işe. Benim bölümüm için ilan açılmıyor, açılsa bile akademinin durumu da malum. Açıkçası şu an sadece yük olarak görüyorum. Yine de yurt içi ve yurt dışı eğitimler için ab-ilan.com'u düzenli takip etmeni öneririm.
Şu an arkadaşının sana pasladığı iş neyse bütün freelancer sitelerinde üyelik aç ve ilan ver, daha fazla insana ve işe ulaş.
Güzel bir temelin, bol vaktin ve iyi-kötü bir gelirin var umutsuzluğa kapılacak bir durum yok. Bu sene dişini sık ve kendini geliştirmeye bak.
0
hz emreyiz
Adamın tezgahına geldim muz alayım diye. elime bir dal muz alıp biraz tarttım. Adam elimden aldı. Heralde tartıp verecek dedim ama elimden alıp başka yere koydu. Anlamadım başta.Başka bir dalı elime aldım. Tartsın diye adama verdim. Bu da bana dedi ki oynama muzlarla zarar veriyorsun. Ele almayla mu
Adamın tezgahına geldim muz alayım diye. elime bir dal muz alıp biraz tarttım. Adam elimden aldı. Heralde tartıp verecek dedim ama elimden alıp başka yere koydu. Anlamadım başta.
Başka bir dalı elime aldım. Tartsın diye adama verdim. Bu da bana dedi ki oynama muzlarla zarar veriyorsun. Ele almayla muza zarar mı gelir dedim. Muzun üstündeki siyahlıkları gösterdi. Güya yerinden kaldırıp tekrar yerine koyunca o kısım kararıyormuş.
Neyse ses etmedim. Tarttı ve küsüratlı bi fiyat verdi. Ben de x liralık verir misin dedim. Altı üstü daldan koparıp verecek. Dedi ki “olmaz öyle alıyosan al almıyosan git. Açtırma benim ağzımı.”
bunu dedi ya benim şarteller attı. Ne olur lan ağzını açarsan dedim. Hadi bi şey de bak bakalım noluyo dedim. Bu saydırmaya başlayınca elimde ne kadar poşet varsa yere bırakıp tezgahın arkasına yürüdüm. Baktım bu da bana hala küfür ederek yürüyor. Yaklaşır yaklaşmaz suratının ortasına indirdim yumruğu, direkt yere düştü. yere düşünce iki tane daha salladım. Arkadaşları koşarak geldi. Onlar da bana 2 tane salladı. Şansa bi tanesini tutturup ona da bi tane salladım. Sonra ayırdılar zaten. Birisi tuttu kolumdan olay yerinden epey uzaklaştırdı.
10-15 dakika sonra arkadaşı olay yerine yolladım. Ne dönüyo baksın diye. Adamın burun kırılmış dedi.
Şimdi size soruyorum, yanlış mı yaptım? Şahsen ben olaya objektif yaklaşamadığım için olsa gerek hiç pişmanlık duymuyorum.
sizin yaklaşımınızı, siz olsanız ne yapardınızı öğrenmek için buradayım.
Başka bir dalı elime aldım. Tartsın diye adama verdim. Bu da bana dedi ki oynama muzlarla zarar veriyorsun. Ele almayla muza zarar mı gelir dedim. Muzun üstündeki siyahlıkları gösterdi. Güya yerinden kaldırıp tekrar yerine koyunca o kısım kararıyormuş.
Neyse ses etmedim. Tarttı ve küsüratlı bi fiyat verdi. Ben de x liralık verir misin dedim. Altı üstü daldan koparıp verecek. Dedi ki “olmaz öyle alıyosan al almıyosan git. Açtırma benim ağzımı.”
bunu dedi ya benim şarteller attı. Ne olur lan ağzını açarsan dedim. Hadi bi şey de bak bakalım noluyo dedim. Bu saydırmaya başlayınca elimde ne kadar poşet varsa yere bırakıp tezgahın arkasına yürüdüm. Baktım bu da bana hala küfür ederek yürüyor. Yaklaşır yaklaşmaz suratının ortasına indirdim yumruğu, direkt yere düştü. yere düşünce iki tane daha salladım. Arkadaşları koşarak geldi. Onlar da bana 2 tane salladı. Şansa bi tanesini tutturup ona da bi tane salladım. Sonra ayırdılar zaten. Birisi tuttu kolumdan olay yerinden epey uzaklaştırdı.
10-15 dakika sonra arkadaşı olay yerine yolladım. Ne dönüyo baksın diye. Adamın burun kırılmış dedi.
Şimdi size soruyorum, yanlış mı yaptım? Şahsen ben olaya objektif yaklaşamadığım için olsa gerek hiç pişmanlık duymuyorum.
sizin yaklaşımınızı, siz olsanız ne yapardınızı öğrenmek için buradayım.
0
''olmaz öyle alıyosan al almıyosan git. Açtırma benim ağzımı.'' şunun üstüne ne yapsan haklısın.
0
İstanbul'da ki pazar mı bilmiyorum ama linç edilmediğin için şanslısın. Genelde aşiret doğulu oluyor bu kamiller.
0
iyi yapmamışsın ama olan olmuş artık. ben muza dokunma diyen adamdan direkt bi şey almadan giderdim. keşke sen de öyle yapsaydın.
0
elin kolun ağrı acı görmesin, bir tane de benim için indirseydin keşke. ben bizim burdakilerden nefret ediyorum. az alıyorum diye kızıyorlar hep bana. yahu ben cimri filan değilim. iki kişiyiz israf çöpe gider diyorum anlamıyorlar. kitapsızlar.
0
Politically correct görüneceksek sen haksızsın, çünkü direkt adama dalmışsın.
Ama içimizden geçeni söyleyeceksek o zaman eline sağlık. Böyle davarları ancak bu şekilde eğitebilirsin, o da belki. Adamın dediği belki doğrudur, yani muz kararma yapıyor olabilir ama öyle bile olsa insan gibi söyleyebilirdi. Benim içim rahatladı.
Yalnız, anlamadığım nokta, nasıl linç edilmediğin. Genelde bu tür olaylar anında lince döner. Seni oradan anında uzaklaştıran elemana teşekkür etmek lazım.
Ha, olur da sürek avına çıkarlarsa diye bir süre o pazara uğrama bence.
Ama içimizden geçeni söyleyeceksek o zaman eline sağlık. Böyle davarları ancak bu şekilde eğitebilirsin, o da belki. Adamın dediği belki doğrudur, yani muz kararma yapıyor olabilir ama öyle bile olsa insan gibi söyleyebilirdi. Benim içim rahatladı.
Yalnız, anlamadığım nokta, nasıl linç edilmediğin. Genelde bu tür olaylar anında lince döner. Seni oradan anında uzaklaştıran elemana teşekkür etmek lazım.
Ha, olur da sürek avına çıkarlarsa diye bir süre o pazara uğrama bence.
0
yok ya yanlış yok.
az bile yapmışsın.
işini yapmayı sevmiyosa,insanlarla muhattap olmayı sevmiyosa gidip tezgah açmasın.
ben olsam üstüne polisi, zabıtayı arar şikayet edebileceğim de her yere şikayet ederdim.
3 kişi üstüne saldırmış sonuçta.
az bile yapmışsın.
işini yapmayı sevmiyosa,insanlarla muhattap olmayı sevmiyosa gidip tezgah açmasın.
ben olsam üstüne polisi, zabıtayı arar şikayet edebileceğim de her yere şikayet ederdim.
3 kişi üstüne saldırmış sonuçta.
0
Ne çabuk sinirlenip kavga moduna giriyosunuz ya. Olmaz öyle vs dediginde adam akilli dersin niye olmuyo diye. Hemen kavga etmek nasil akliniza geliyor?
Bence kötü yapmışsın. İnsancıl biri değilim ama bu tarz şiddet eylemlerini desteklemiyorum. Ayrica yere düşünce vurdum demişsin o da yanliş
Bence kötü yapmışsın. İnsancıl biri değilim ama bu tarz şiddet eylemlerini desteklemiyorum. Ayrica yere düşünce vurdum demişsin o da yanliş
0
aynı şey başıma gelse sanırım o yerden uzaklaşırım. başka bir tezgahtan muzumu alırım. bu kadar basit. babamın bana nasihatı şu: birisi sana ana avrat küfretse bile sırtını dön ve yoluna devam et. hiçbir şey yapma. boşver. korkaklık değil bu. erkekliğine de bir şey olduğu yok. sadece kendine saygın olsun.
bence yanlış yapmışsınız. hiç duymamış gibi yolunuza devam edebilirdiniz. siz adama saldırmışsınız. şiddeti tasvip etmiyorum.
bence yanlış yapmışsınız. hiç duymamış gibi yolunuza devam edebilirdiniz. siz adama saldırmışsınız. şiddeti tasvip etmiyorum.
0
Abi eline koluna sağlık. İstanbul'da denk geldiğim pazarcı o.çları hep böyle. Adamlara, atıyorum, 1 kilo armut ver diyorum, "5 liralık alıcan en az" diyor. E ihtiyacım yok ne yapıcam o kadar meyveyi diyorum, "o zaman alma, satmıyorum öyle" diyor bana. Bir kere kavga edecektim biriyle, sağdan soldan toplaşıp linç ederler beni diye fiziksel bir şey yapmadım adama. Sövüp sövüp gittim. Sırf bu yüzden pazara gitmiyorum. Daha pahalı da olsa gidip marketten ihtiyacım kadar alıyorum, sinir stres yaşamıyorum.
0
Fiziksel şiddete başvurmaya gerek yok. İyi o zaman kızdığımız herkesin burnunu kıralım.
Hiç iyi yapmamışsınız.
Hiç iyi yapmamışsınız.
0
eline sağlık. Geçen sene annemle sokak satıcısından muz aliyorduk. Elimize bi tane aldık küçük geldi başka alıp adama uzattik, adam elimizdeki muzu alıp öbür köşeye koydu. Size satacak malim yok, gidin dedi. Sebep muzu elimize almamiz.
Hiç acimiyorum bu tiplere.
Hiç acimiyorum bu tiplere.
0
kavga iyi değilidir de iyi yapmışsın bazen çok uyuz oluyorlar.büyük olasılık etraftaki diğer pazarcılara güvenmiştir.iyi kurtarmışsın 15-20 kişi girebilirlerdi.bi süre gitme bence pazara.
0
Onun agzini burnunu kirayim, suna sopa cekip ceki duzen vereyim derken gelinecek nokta, ormanda es ararken maymun kici koklamak. Bence. Subjektif bir yaklasim.
0
olan olmuş genelde ön yargılıyım bu tayfalara haklı olduğunu düşünüyorum.
Ancak bunlar aşiret dikkat et +1
birde şikayetçi olur da kamera vs yakalarlarsa seni adam yaramalaktan hapis yatabilirsin yada sağlam tazminat ödersin.
Ancak bunlar aşiret dikkat et +1
birde şikayetçi olur da kamera vs yakalarlarsa seni adam yaramalaktan hapis yatabilirsin yada sağlam tazminat ödersin.
0
haksizsin tabi ki. adam sana hakaret etmemis, kufur etmemis. mal onun mali, ister satar ister satmaz. dokunma dediyse dokunamazsin. adama ilk atarlanan sen olmussun. ilk vuran da sensin. gozumun onunde tamamen elinde tesbih, mahallede artislik taslayan serseri tiplemesi belirdi senin icin
0
Crucio, okumadın heralde yazdıklarımı. Okumuşsan da olay örgüsünü çok yanlış anlamışsın.
0
haklısın. boşver bu ulkede çoğu insanın burun estetiğine ihtiyacı var zaten, bu bahaneyle yaptırmış olur.
0
basond +1
Pazarcıyı görebilirsem doğru yapıp yapmadığınızı söyleyebilirim aslında.
Pazarcıyı görebilirsem doğru yapıp yapmadığınızı söyleyebilirim aslında.
0
@hz emreyiz okudum. ilk basta sen hakli olabilirsin ama ilk once atarlanarak, daha sonra da ilk yumrugu atarak haksiz oldun. yanlis mi yaptim diye soruyorsun ben de bana gore yaptigin yanlis diyorum. ben de dolmuscu, taksici bir cok barzo ile tartisiyorum, hakkimi ariyorum ama hicbir zaman karsidakinDen daha fazla atarlanmiyorum, tehdit etmiyorum ve asla ama asla ilk yumrugu sallamiyorum.
gunun sonunda boktan bir "actirma benim agzimi" lafi icin bir garibanin, evine uc kurus para goturmeye calisan birinin burnunu kirdin. muhtemelen sigortasiz ve hastane masrafi actin.
gunun sonunda boktan bir "actirma benim agzimi" lafi icin bir garibanin, evine uc kurus para goturmeye calisan birinin burnunu kirdin. muhtemelen sigortasiz ve hastane masrafi actin.
0
Sizi de pazarcıyı da tanımıyorum. Görmedim. Ama "garibanlar masumdur" ya da "zenginlerin tümü kötüdür" şeklinde bir Türk filmi mantığı hiçbir zaman hayatımda olmadı.
Sizin anlattığınız açıdan bakıldığında adamın kaba davrandığını düşünüyorum. Hiçbir şey yapmayıp çekip gidebilirdiniz, demişler. Ama bazı tür yaratıklar var ki gerçekten birinin onlara aslında onların da "bastırılabileceğini" göstermesi gerekiyor yoksa arsızlığı ele alıyorlar.
O nedenle dedim, pazarcıyı görmem gerek, diye. Eğer öyle biriyse şiddetin çözüm olmadığı dipnotunu düşer ama yine de yaptığınızı yanlış bulmam.
Sizin anlattığınız açıdan bakıldığında adamın kaba davrandığını düşünüyorum. Hiçbir şey yapmayıp çekip gidebilirdiniz, demişler. Ama bazı tür yaratıklar var ki gerçekten birinin onlara aslında onların da "bastırılabileceğini" göstermesi gerekiyor yoksa arsızlığı ele alıyorlar.
O nedenle dedim, pazarcıyı görmem gerek, diye. Eğer öyle biriyse şiddetin çözüm olmadığı dipnotunu düşer ama yine de yaptığınızı yanlış bulmam.
0
adam kendi kaşınmış başta. ya gereksiz sinirli ya da başka bir şeye sinirlenmiş o an. karşıdakine gereksiz böyle davranıyorsa mutlaka bir gün dayak yerdi zaten. ama senin yaptığın da abartı ve sana da sinirlendim. böyle sözlü atışmalar olur. o sövdüyse sen de aynı oranda söversin. en ufak bir tartışmada gidip dövebilsen bile yumruk atmak yanlış. güç gösterisi gibi geldi bana. tabii o anı görmediğimiz için bilemiyoruz ama direkt de dalınmaz.
ayrıca olaydan bağımsız olarak söylüyorum olabildiğince şiddetten uzak dur bence. karşıdakini dövsen bile çıkartır takar bıçağı. en iyi ihtimalle alt tarafı biz muz yüzünden yaralanmış olursun.
ayrıca olaydan bağımsız olarak söylüyorum olabildiğince şiddetten uzak dur bence. karşıdakini dövsen bile çıkartır takar bıçağı. en iyi ihtimalle alt tarafı biz muz yüzünden yaralanmış olursun.
0
Şiddetin savunulacak bir tarafi tabiki yok, adam seni zorlamiş ama keşke yine de sabır etseydin.
Şikayetçi olsa hapis cezasi var, kemikte kırık, bi de yüzde kalıcı iz derlerse 1yıl sonra sonuçlanir dava ama hapis cezasi çıkabilir.
Şikayetçi olsa hapis cezasi var, kemikte kırık, bi de yüzde kalıcı iz derlerse 1yıl sonra sonuçlanir dava ama hapis cezasi çıkabilir.
0
başta @nundu ve @leonardo olmak üzere hatalisin diyen arkadaşlara +1
hata etmişsiniz.
günümüzde sürekli haklılığını ilan etmeye çalışan olmuyorsa şiddete başvurarak çözmeye çalışan insanlarla çevrili çevremiz.
siz aldığınız eğitimler yetiştiğiniz kültür içinde haklı olabilirsiniz. ama bu size şiddete başvurma hakkı vermez. çünkü o adam da aynı kriterler dahilinde kendince haklı. üslubunun yanlış olması sizin şiddetinizi haklı kılmıyor.
anamur'da yaşıyorum. burada herkes muzcu. adam tepkisinde haklı. bunu daha insanı şekilde söyleyemiyor olması onun eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. kimse daha nazik ve kibar olması gerektiğini öğretmemiş olabilir. kendisi ogrenememis olabilir.
eskiden insanlar haklı da olsalar yaşananları sineye çekmeyi bilirdi. toplumsal hayat, büyüklük göstermek, affetmenin erdemi gibi kavramlar vardı.
artık hakliyim; uyardım. olmuyorsa dövdüm/ ku fur ettim/silahla vurdum var.
çok acı.
hata etmişsiniz.
günümüzde sürekli haklılığını ilan etmeye çalışan olmuyorsa şiddete başvurarak çözmeye çalışan insanlarla çevrili çevremiz.
siz aldığınız eğitimler yetiştiğiniz kültür içinde haklı olabilirsiniz. ama bu size şiddete başvurma hakkı vermez. çünkü o adam da aynı kriterler dahilinde kendince haklı. üslubunun yanlış olması sizin şiddetinizi haklı kılmıyor.
anamur'da yaşıyorum. burada herkes muzcu. adam tepkisinde haklı. bunu daha insanı şekilde söyleyemiyor olması onun eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. kimse daha nazik ve kibar olması gerektiğini öğretmemiş olabilir. kendisi ogrenememis olabilir.
eskiden insanlar haklı da olsalar yaşananları sineye çekmeyi bilirdi. toplumsal hayat, büyüklük göstermek, affetmenin erdemi gibi kavramlar vardı.
artık hakliyim; uyardım. olmuyorsa dövdüm/ ku fur ettim/silahla vurdum var.
çok acı.
0
Hata etmişsin, bu adamlar kendi aralarında kavga ederken birbirlerini kafasına 2 kiloluk tartı kilosu fırlatan adamlar. Şansın varmış ki çok sevilen ve kollanan bir adam değilmiş, yoksa çok pis patates ederlerdi seni.
Adam öküz olabilir, iletişim kurmayı beceremiyor olabilir. Ama haksız değil, muzu "x liralık" alamazsınız, üzüm ya da erik değil. Kolayca tartıda miktar ayarlanamıyor, buket (ya da deste) halinde satmak ya da en kötü buketi yarıya bölerek satmak en az zararla satış yapmasını sağlar. Kalan tekler hava alacak ve kararacak, zarar etmek istemez.
İşte bunları tatlı ve gülümser bir dille anlatmak varken öküzlüğü seçmiş, ama bu seni tamamen haklı çıkarmaz. Küfretmemiş, hakaret etmemiş.
Adam öküz olabilir, iletişim kurmayı beceremiyor olabilir. Ama haksız değil, muzu "x liralık" alamazsınız, üzüm ya da erik değil. Kolayca tartıda miktar ayarlanamıyor, buket (ya da deste) halinde satmak ya da en kötü buketi yarıya bölerek satmak en az zararla satış yapmasını sağlar. Kalan tekler hava alacak ve kararacak, zarar etmek istemez.
İşte bunları tatlı ve gülümser bir dille anlatmak varken öküzlüğü seçmiş, ama bu seni tamamen haklı çıkarmaz. Küfretmemiş, hakaret etmemiş.
0
iste o bendim
bir türlü ağlayamıyorum.içimde birikti her şey.boğazım düğüm düğüm olmasa da duruyor beynimdeara sıra gözümden bi kaç damla yaş geliyor ama bosalamıyorum.basım ağrıyor düşünmekten.uyuyamıyorum.erken uyanıyorum.ne yapmaliyim ???not : aşk acisi değil.hayat yorgunluğu
bir türlü ağlayamıyorum.
içimde birikti her şey.
boğazım düğüm düğüm olmasa da duruyor beynimde
ara sıra gözümden bi kaç damla yaş geliyor ama bosalamıyorum.
basım ağrıyor düşünmekten.
uyuyamıyorum.
erken uyanıyorum.
ne yapmaliyim ???
not : aşk acisi değil.
hayat yorgunluğu
içimde birikti her şey.
boğazım düğüm düğüm olmasa da duruyor beynimde
ara sıra gözümden bi kaç damla yaş geliyor ama bosalamıyorum.
basım ağrıyor düşünmekten.
uyuyamıyorum.
erken uyanıyorum.
ne yapmaliyim ???
not : aşk acisi değil.
hayat yorgunluğu
0
puhutv.com
bu kez de toparlanmak için komedi filmine ihtiyacın olucak.
onu da ayrı bir duyuruda sorarsın.
bu kez de toparlanmak için komedi filmine ihtiyacın olucak.
onu da ayrı bir duyuruda sorarsın.
0
b12'ni ölçtür. düşükse yükselt, d vitaminine de baktır. olmadı yoga yap kasların açılsın. pıss diye uyursun.
0
Hocam ben senin diğer duyurunu da hatırlıyorum senin psikoloji gidik bayağı.
Bi toparlan silkelen bence. Anlıyorum mutsuzsun ama şöyle düşün hayat düz bir çizgi değil iniş çıkışlarla dolu ve sen de ne yazık ki iniş dönemindesin şu an. Ülkenin durumu sadece sana kötü değil hepimize kötü ona yapacak bir şey yok ama geri kalanlar için biraz silkelenip çabalaman lazım. Çok düşünme gün doğmadan neler doğar hayatı biraz akışına bırakıp yaşamak lazım. Yeni günün ne getireceği hiç belli olmuyor.
Sana oradan ötüp durması kolay sıkıyosa gel de yaşa bakalım diyebilirsin ama seni temin ederim senden daha kötü şartlardayım şu an.
Ağlanıp sızlanmak yerine elindekilere şükret ve durumdan rahatsızsan faha iyisi için ne yapabilirim diye düşün. Bir plan yap ve onu uygulamaya çalış. Ve fazla da düşünme insan her şeyi kontrol edemiyor.
Bi toparlan silkelen bence. Anlıyorum mutsuzsun ama şöyle düşün hayat düz bir çizgi değil iniş çıkışlarla dolu ve sen de ne yazık ki iniş dönemindesin şu an. Ülkenin durumu sadece sana kötü değil hepimize kötü ona yapacak bir şey yok ama geri kalanlar için biraz silkelenip çabalaman lazım. Çok düşünme gün doğmadan neler doğar hayatı biraz akışına bırakıp yaşamak lazım. Yeni günün ne getireceği hiç belli olmuyor.
Sana oradan ötüp durması kolay sıkıyosa gel de yaşa bakalım diyebilirsin ama seni temin ederim senden daha kötü şartlardayım şu an.
Ağlanıp sızlanmak yerine elindekilere şükret ve durumdan rahatsızsan faha iyisi için ne yapabilirim diye düşün. Bir plan yap ve onu uygulamaya çalış. Ve fazla da düşünme insan her şeyi kontrol edemiyor.
0
Ben de seninkine benzer bir durumda hissediyorum. Benimki de yeni mezun psikolojisi ve yanlış bölümü okuduğumu anlamamdan kaynaklı.Bir şekilde hayata tutunacağız. Ben behzat ç izleyip yaşama bağlanıyorum. Canım sıkılınca hayaletle sohbet ediyorum. Arada amirim takma la bu kadar falan diyor. Takma la bu kadar en fazla 60 yıl daha yaşarız. Az kaldı.
0
hz emreyiz
Adamlarda doğalgaz var, silah var. Ama para birimleri doların euronun yanında devede kulak. Alım güçleri düşük. Neden böyle? Durumları bizden kötü?
Adamlarda doğalgaz var, silah var. Ama para birimleri doların euronun yanında devede kulak. Alım güçleri düşük. Neden böyle? Durumları bizden kötü?
0
Rez ben de meraktayım. Teknoloji üretemiyorlar ondan olabilir. Bir yandex var bildiğim rus malı.
0
Bana kalırsa
1- Abd ambargosu
2- Ekonominin petrol ve doğalgaza çok bağımlı olması
3- Ülkedeki rüşvet ve yolsuzluk
4- Oligarkların ekonomideki hakimiyeti
5- Jeopolitik riskler ve bunun ekonomiye etkileri
1- Abd ambargosu
2- Ekonominin petrol ve doğalgaza çok bağımlı olması
3- Ülkedeki rüşvet ve yolsuzluk
4- Oligarkların ekonomideki hakimiyeti
5- Jeopolitik riskler ve bunun ekonomiye etkileri
0
yeni yeni demokrasiye geçiş yapan hatta yapamayan bir ülke çünkü. altyapı sağlam. işsizlik düşük. hemen hemen herkesin evi var. bu durum sanırım ülkenin demokrasiye adım atmasını yavaşlatıyor.
yoksa basın özgürlüğünde vesaire Türkiye ile aynı ligte. zenginleri aşırı zengin ve nüfuzlu. belli başlı milyaderler değişik değişik sektörleri ellerinde tutuyor. buna devlet de karşı çıkmıyor hatta ülkeyi yönetenler de o tayfadan.
yabancı yatırımcı gelince kendi çıkarları etkileniyor diye o yabancı yatırımcıyı kaçırıyorlar falan.
bana rusun birisinin anlattığı şeyler bunlardı.
rusyadan bağımsız benzer coğrafyadan bir örnek vereyim: ukraynaya bu sene bir ikea açılmış. yıllar önce açılması planlanmış hatta araziyi vesaire almışlar. sonra yasal işlemler yapılırken karşılarına çıkan herkes rüşvet istemiş. adamlar haklı olarak kızmış ikeanın rüşvete verecek parası yok deyip çekilmişler.
yoksa basın özgürlüğünde vesaire Türkiye ile aynı ligte. zenginleri aşırı zengin ve nüfuzlu. belli başlı milyaderler değişik değişik sektörleri ellerinde tutuyor. buna devlet de karşı çıkmıyor hatta ülkeyi yönetenler de o tayfadan.
yabancı yatırımcı gelince kendi çıkarları etkileniyor diye o yabancı yatırımcıyı kaçırıyorlar falan.
bana rusun birisinin anlattığı şeyler bunlardı.
rusyadan bağımsız benzer coğrafyadan bir örnek vereyim: ukraynaya bu sene bir ikea açılmış. yıllar önce açılması planlanmış hatta araziyi vesaire almışlar. sonra yasal işlemler yapılırken karşılarına çıkan herkes rüşvet istemiş. adamlar haklı olarak kızmış ikeanın rüşvete verecek parası yok deyip çekilmişler.
0
rusyada'da tıpkı bizde olduu gibi aşırı merkeziyetçi bir yapı var.
merkeziyetçi ekonomiler, ilerleme gösteremiyor; yaşam kalitesini düşürüyor.
merkeziyetçi ekonomiler, ilerleme gösteremiyor; yaşam kalitesini düşürüyor.
0
!-abd'nin 1950'den itibaren uyguladığı "sscb'yi çevreleme" politikası.
2-rusya'nın ekonomik ve ticaret anlamda bir network yaratamamış olması.
3-sscb döneminden kalma sovyet alışkanlığı olan "bireyselcilik" sisteminin gelişmemiş olması. buna bağlı olarak yeni gelişimlere açık olmamaları.
2-rusya'nın ekonomik ve ticaret anlamda bir network yaratamamış olması.
3-sscb döneminden kalma sovyet alışkanlığı olan "bireyselcilik" sisteminin gelişmemiş olması. buna bağlı olarak yeni gelişimlere açık olmamaları.
0
nundu
Böyle sebepli/sebepsiz nefret ettiğiniz kişiler ya da ürünler var mı? Ben tam bir hater'ım mesela. Örneğin apple'dan özellikle iphone'lardan nefret ediyorum. Android fanboyluğundan çok direkt apple haterıyım. Onun dışında insan olarak Cristiano Ronaldo'dan ölesiye nefret ediyorum. Messiciyiz ezelden
Böyle sebepli/sebepsiz nefret ettiğiniz kişiler ya da ürünler var mı? Ben tam bir hater'ım mesela. Örneğin apple'dan özellikle iphone'lardan nefret ediyorum. Android fanboyluğundan çok direkt apple haterıyım. Onun dışında insan olarak Cristiano Ronaldo'dan ölesiye nefret ediyorum. Messiciyiz ezelden zaten abim olsa o kadar severdim messiyi o ayrı ama Ronaldo nefretim de çok ayrı bi boyutta. Daha düşünsem kesin çıkar nefret ettiklerim. Sizin var mı belli nefretlikleriniz?
0
Değilim. Nefret ettiğim, kin duyduğum kimse yok. Sevmediğim insanlar var evet.
0
var ya bende de böyle şeyler. mesela normalde apple'a karşı hater olmasa da negatif bir yaklaşımım vardı, ne zaman ki iphone kullanmaya başladım nefrete dönüştü bu durum bende de. onun dışında hayatlarını şekil olarak islami kurallar çerçevesinde yaşayan aşırı zenginlerden nefret ediyorum. zenginlere karşı mesela bir şeyim var, nasıl desem, negatif yaklaşımım ama çok nötr kalıyor bu zengin islamcı kesimin yanında.
edit: acemi deyince aklıma geldi, emlakçılar ya. emlakçı tanıdığı olan varsa da burada umurumda değil amcam da emlakçı. emlakçı diye yazılır oç diye okunur gerçekten.
edit: acemi deyince aklıma geldi, emlakçılar ya. emlakçı tanıdığı olan varsa da burada umurumda değil amcam da emlakçı. emlakçı diye yazılır oç diye okunur gerçekten.
0
hiçbir insandan ve hiçbir şirketten/markadan nefret etmedim, edeceğimi de zannetmiyorum.
0
Nefret değil ama Torku markasından hoşlanmıyorum. Bana sinsi bir marka gibi geliyor.
0
şuan tv.de aşkım kapışmak diye bi şarlatan cahil varoş o.ç var ayrıca gey ama geyden nefret etmem bu şerefsizi hukuk olmasa 30saniye içinde gebertirim tereddütsüz
0
Eskiden sadece beni etkileyen olumsuz durum ya da kişilerden nefret ederdim. Ama artık tahammül eşiğim o kadar düştü ki nefret etmediğim şey sayısı daha az. Hepsinin sebebi aslında mevcut ama yine de kabaca liste yapayım:
Motorcular(özellikle egzoz patlatarak geçen, kaldırımdam gidenler), araba sahipleri (bunlar yüzünden olmadık yerde trafik sıkışıyor ve çoğu da yolda çok BENCİL), metalciler, Apple övenler, herhangi bir dizinin ya da yapımın yapımcısı gibi davranarak 7/24 kafa ütüleyen tipler, pop müziği aşağılayanlar, Starbucks (ortamından dahi tiksiniyorum), 32 yaşına gelmiş çocuğunu hala pusetle sağa sola götüren tipler, çocuğuna dur demeyen anneler, bencil insanlar, Ahmet Kural, ölmüş birinin anında takipçisi kesilen tipler (Müslim Gürses dinlemek kıroluk emaresiydi ama adam öldükten sonra herkes aşığı kesildi), Duman (her ne kadar "Ah" şarkısına bayılsam da), HDP (komple), hiçbir şarkısını dinlememe rağmen Ezhel gibi tipler, kendi aptal kafasına bakmadan başkasını aşağılayan geri zekalılar, koskoca Türk tarihini belli bir dönemden başlatan ya da belli bir döneme sabitleyenler, Ed Sheeran, futbol ve holiganları, başkasının beklediğini bilmesine rağmen aşşşşşşşşırı yavaş hareket eden tipler (ATM'de, otobüste, yolda, kaldırımda, kasada vs), yürüyen merdivenin sol tarafında bekleyenler (özellikle sevgililer çok yapıyor bunu), yine herhangi bir şeyi haddinden fazla öven insanlar, işini hakkıyla yapmayan görevliler.
Daha çok var ama bu kadarı da yeter.
Motorcular(özellikle egzoz patlatarak geçen, kaldırımdam gidenler), araba sahipleri (bunlar yüzünden olmadık yerde trafik sıkışıyor ve çoğu da yolda çok BENCİL), metalciler, Apple övenler, herhangi bir dizinin ya da yapımın yapımcısı gibi davranarak 7/24 kafa ütüleyen tipler, pop müziği aşağılayanlar, Starbucks (ortamından dahi tiksiniyorum), 32 yaşına gelmiş çocuğunu hala pusetle sağa sola götüren tipler, çocuğuna dur demeyen anneler, bencil insanlar, Ahmet Kural, ölmüş birinin anında takipçisi kesilen tipler (Müslim Gürses dinlemek kıroluk emaresiydi ama adam öldükten sonra herkes aşığı kesildi), Duman (her ne kadar "Ah" şarkısına bayılsam da), HDP (komple), hiçbir şarkısını dinlememe rağmen Ezhel gibi tipler, kendi aptal kafasına bakmadan başkasını aşağılayan geri zekalılar, koskoca Türk tarihini belli bir dönemden başlatan ya da belli bir döneme sabitleyenler, Ed Sheeran, futbol ve holiganları, başkasının beklediğini bilmesine rağmen aşşşşşşşşırı yavaş hareket eden tipler (ATM'de, otobüste, yolda, kaldırımda, kasada vs), yürüyen merdivenin sol tarafında bekleyenler (özellikle sevgililer çok yapıyor bunu), yine herhangi bir şeyi haddinden fazla öven insanlar, işini hakkıyla yapmayan görevliler.
Daha çok var ama bu kadarı da yeter.
0
Eskiden ronaldo haterıydım. Şimdi messi’den daha çok saygı duyuyorum. Büyük bi adam
Android haterıyım. Ayar oluyorum. Yıvranç bi işletim sistemi bence.
Android haterıyım. Ayar oluyorum. Yıvranç bi işletim sistemi bence.
0
Acun Ilicali'yi sevmiyorum. Nefret de degil de, tiksinti ve kinama karisimi bir duygu daha cok. Bir de cogumuzun nefret ettigini dusundugum bir kisiden nefret ediyorum. Marka ile ilgili bir nefretim yok ama agresif stratejileri oldugunu ve haddinden fazla buyudugunu dusundugum firmalari pek desteklememeye calisiyiorum oldugu kadar.
0
Nicolas Cage, Nusret ve Ronaldo.
Diger bircok seyi ve insanı asagılık buluyorum, ama nefret gibi yüksek bir duyguyla enerjimi tüketmemeye calısıyorum. Bu üclü icin helal olsun enerjim.
Diger bircok seyi ve insanı asagılık buluyorum, ama nefret gibi yüksek bir duyguyla enerjimi tüketmemeye calısıyorum. Bu üclü icin helal olsun enerjim.
0
bir şeyleri sevmiyorsam bir nedenden ötürü. eleştiriyorsam eleştirim o nedeni içeriyor.
seviyorsam bir nedenden ötürü.
bu hater sıfatını zaten kabul etmiyorum. en çok şikayet ve eleştiri karşısında gördüğüm bu etiketlemeci tavrı. umursamamayı yücelten kültür zaten benim kültürüm değil. bana haters gonna hate diyecek adam bununla ilgili "free speech" edebiyatı yaparken kendisi benim de o hakkı kullandığımı unutup sevdiği şeyi sevmediğim için düşüncelerimi herhangi bir "X-geçersiz" şekilde yaftalayacak kadar "entitled" hissettiğinde bana öğretebileceği hiçbir şey, verebileceği hiçbir güzel özellik kalmamıştır zaten.
youtube birbiriyle konuşur gibi yapıp kendiyle konuşan insanlarla dolu. katılmak katılmamak bazlı, oradan öteye gidemeyen, tartışmayı, fikir alıp vermeyi şeytanlaştırmış,fikir alıp vermemeyi, sadece onay aramayı ise yeni bir tür özgürlük algısı haline getirmiş bir "medeniyet" tipi var. youtube küçük bir örnek; dizisinden, popüler müziğine, filmine, bazen gazete yazısı ve yorumlarından, romanlara kadar insanın etrafını içine battığı bir deniz gibi sardığından artık normal algılanagelmiş yoz bir yabancılaştırma, benmerkezcileştirme, yanlış bireyselleştirme, anında tatmine alıştırma, umursamamanın yeni "cool" olduğunu kafaya kazıma bazlı bir kültür. ettirgen çatı kullandım çünkü bu tepeden inen programlarla hükümetlerce gerçekleştirilen bir şey. ayn rand'inden(rand corporation'a adını veren ve atlas shrugged'ı yazan kaltak) thatcher'ına...
iphone'u sevmiyorum. ama steve jobs'dan nefret ediyorum. birkaç sebebi var.
bu burada verilen örnek idi.
ama ben asıl sebepsizce bir şey yapabilen ya da öyle sanan insanları sevmiyorum.
onlar sayesinde yaptıkları her iğrenç şeyin kendilerine hizmet ettiği-bunun tek sebepleri olduğu- insanlar sömürü bazlı sistemler kuruyor. fMRI'a bağlasan kaçı sempatisizliklerini tam serpilmiş psikopatlığa değin kasmış, flekslemiş belli değil.
buradan anlaşılacağı üzere, isediği kadar high functioning olsun, psikopatlardan nefret ediyorum. kendi eliyle adam öldürmeyip sürdürülebilir savaşlar dizayn eden bir huntington mesela.
güce tapan ve her şeye rağmen buna devam eden insandan tam manasıyla nefret ediyorum. tarafını tutup kendini özdeşleştirince o kişi olduğunu sanan insan. kompleksle karışık hayranlık.
güzel bir dünyada yaşamıyoruz. nefretin varlığını geçerli kılan, hatta sağlıklı kılan çok fazla durum var. çok fazla insan.
benim türüm ile onların türü arasında çok açık bir savaş var. bu adam sıradan biri olabilir. zavalı bir köpeğin içinden bir gün şiş geçirdiğinde ben onun seviyesine düşerim çünkü onun türünün genlerine "öç almayacaklar, bodos dal" değil "bunun cezası var" bilgisini kazımak gerektiğine inanıyorum. onu şişlemeye kalkmam tabii ama hapse atılması için uğraşabilirim ve atıldığında onu biri şişlerse içim bir kere olsun cız etmez.
ama seviye düşürmeye sonuna kadar inanıyorum. nefretin belli ölçüde gerektiğine de. değişim başka türlü mümkün değil. ellerinde silahlar olan maymunlarız biz. acayip tehlikeli oyuncaklarla dünyanın anasını ağlatıyoruz sürekli. yakıyoruz, kırıyoruz. hayvan olduğumuzu teslim edelim artık, kaldıramadığımız kadar ilerledik her şeyde.
seviyorsam bir nedenden ötürü.
bu hater sıfatını zaten kabul etmiyorum. en çok şikayet ve eleştiri karşısında gördüğüm bu etiketlemeci tavrı. umursamamayı yücelten kültür zaten benim kültürüm değil. bana haters gonna hate diyecek adam bununla ilgili "free speech" edebiyatı yaparken kendisi benim de o hakkı kullandığımı unutup sevdiği şeyi sevmediğim için düşüncelerimi herhangi bir "X-geçersiz" şekilde yaftalayacak kadar "entitled" hissettiğinde bana öğretebileceği hiçbir şey, verebileceği hiçbir güzel özellik kalmamıştır zaten.
youtube birbiriyle konuşur gibi yapıp kendiyle konuşan insanlarla dolu. katılmak katılmamak bazlı, oradan öteye gidemeyen, tartışmayı, fikir alıp vermeyi şeytanlaştırmış,fikir alıp vermemeyi, sadece onay aramayı ise yeni bir tür özgürlük algısı haline getirmiş bir "medeniyet" tipi var. youtube küçük bir örnek; dizisinden, popüler müziğine, filmine, bazen gazete yazısı ve yorumlarından, romanlara kadar insanın etrafını içine battığı bir deniz gibi sardığından artık normal algılanagelmiş yoz bir yabancılaştırma, benmerkezcileştirme, yanlış bireyselleştirme, anında tatmine alıştırma, umursamamanın yeni "cool" olduğunu kafaya kazıma bazlı bir kültür. ettirgen çatı kullandım çünkü bu tepeden inen programlarla hükümetlerce gerçekleştirilen bir şey. ayn rand'inden(rand corporation'a adını veren ve atlas shrugged'ı yazan kaltak) thatcher'ına...
iphone'u sevmiyorum. ama steve jobs'dan nefret ediyorum. birkaç sebebi var.
bu burada verilen örnek idi.
ama ben asıl sebepsizce bir şey yapabilen ya da öyle sanan insanları sevmiyorum.
onlar sayesinde yaptıkları her iğrenç şeyin kendilerine hizmet ettiği-bunun tek sebepleri olduğu- insanlar sömürü bazlı sistemler kuruyor. fMRI'a bağlasan kaçı sempatisizliklerini tam serpilmiş psikopatlığa değin kasmış, flekslemiş belli değil.
buradan anlaşılacağı üzere, isediği kadar high functioning olsun, psikopatlardan nefret ediyorum. kendi eliyle adam öldürmeyip sürdürülebilir savaşlar dizayn eden bir huntington mesela.
güce tapan ve her şeye rağmen buna devam eden insandan tam manasıyla nefret ediyorum. tarafını tutup kendini özdeşleştirince o kişi olduğunu sanan insan. kompleksle karışık hayranlık.
güzel bir dünyada yaşamıyoruz. nefretin varlığını geçerli kılan, hatta sağlıklı kılan çok fazla durum var. çok fazla insan.
benim türüm ile onların türü arasında çok açık bir savaş var. bu adam sıradan biri olabilir. zavalı bir köpeğin içinden bir gün şiş geçirdiğinde ben onun seviyesine düşerim çünkü onun türünün genlerine "öç almayacaklar, bodos dal" değil "bunun cezası var" bilgisini kazımak gerektiğine inanıyorum. onu şişlemeye kalkmam tabii ama hapse atılması için uğraşabilirim ve atıldığında onu biri şişlerse içim bir kere olsun cız etmez.
ama seviye düşürmeye sonuna kadar inanıyorum. nefretin belli ölçüde gerektiğine de. değişim başka türlü mümkün değil. ellerinde silahlar olan maymunlarız biz. acayip tehlikeli oyuncaklarla dünyanın anasını ağlatıyoruz sürekli. yakıyoruz, kırıyoruz. hayvan olduğumuzu teslim edelim artık, kaldıramadığımız kadar ilerledik her şeyde.
0
crown
Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim
Bizim sirkette (yurt disi ofisindeyim) ekibe yeni katilanlar takim toplantisinda kendilerini kisaca tanitan bir sunum yaparlar. Cokca bu tarz sunumlara denk geldigim icin ister istemez, kendi gecmisim dahil, Turkiye'deki insanlarla Avrupali insanlarin yasamini karsilastirma imkani buluyorum ve canim sikiliyor.
Ornek vermem gerekirse bugunku sunumdan bazi cumleler:
- Ilk atimi 10 yasinda aldim, daha sonra pek cok engelli binicilik yarismasinda derece kazandim
- Sirt cantami alip tanidigim bir kisi bile olmayan Avustralya'ya gezmek icin gidip 4 ay kaldim
- Hayatimin bos aylarinin oldugu bir donemde kodlamaya merak saldim ve ogrendim
- Uzun sure Afrika koylerini gezip hayir amacli aktivitelerde bulundum, Ingilizce ogrettim, web sitesi kurmayi gosterdim
Bunlari diyen kiz dunyanin ise girilmesi en cok istenen sirketinde yeni ise basladi, Milan Fashion Week'te podyuma cikan, pek cok moda dergisinin kapaginda yer alan bir kiz.
Ve bu kiz ekstrem bir ornek degil, sadece bugun oldugu icin bunu ornek verdim. Sirketteki pek cok insanin benzer bir hayati var.
Ben kendi adima, ailemin vizyonu sayesinde, nispeten Turkiye'ye gore iyi sartlarda yetismis olsam da Avrupali genclerle Turk gencleri arasindaki ucurum beni uzuyor.
Turkiye'nin Orta Dogu cukurundan cikamayacagini biliyorum, ama bireysel olarak bu alanda faydali olabilecek onerileriniz belki Duyuru genclerine faydali olur diye fikir almak istedim.
Ornek vermem gerekirse bugunku sunumdan bazi cumleler:
- Ilk atimi 10 yasinda aldim, daha sonra pek cok engelli binicilik yarismasinda derece kazandim
- Sirt cantami alip tanidigim bir kisi bile olmayan Avustralya'ya gezmek icin gidip 4 ay kaldim
- Hayatimin bos aylarinin oldugu bir donemde kodlamaya merak saldim ve ogrendim
- Uzun sure Afrika koylerini gezip hayir amacli aktivitelerde bulundum, Ingilizce ogrettim, web sitesi kurmayi gosterdim
Bunlari diyen kiz dunyanin ise girilmesi en cok istenen sirketinde yeni ise basladi, Milan Fashion Week'te podyuma cikan, pek cok moda dergisinin kapaginda yer alan bir kiz.
Ve bu kiz ekstrem bir ornek degil, sadece bugun oldugu icin bunu ornek verdim. Sirketteki pek cok insanin benzer bir hayati var.
Ben kendi adima, ailemin vizyonu sayesinde, nispeten Turkiye'ye gore iyi sartlarda yetismis olsam da Avrupali genclerle Turk gencleri arasindaki ucurum beni uzuyor.
Turkiye'nin Orta Dogu cukurundan cikamayacagini biliyorum, ama bireysel olarak bu alanda faydali olabilecek onerileriniz belki Duyuru genclerine faydali olur diye fikir almak istedim.
0
Okurken ağlattın hocam resmen, ben de yurt dışında yaşadığım dönem kendime ve ülkemin gençlerine aşırı üzülüyordum benzer hikayeleri duyduğumda. Örnek olarak okulu biten bir arkadaş "ben bi 3-4 ay latin amerika'yı gezmeye gideceğim" diyordu, aynı zaman sürecinde biz harıl harıl çalışıp para kazanmamız lazım derken.
Maalesef kapanamayacak bir açığımız var, sanırım her şey şu an mükemmel yoluna girse en az 100 yıl sonra aynı düzleme geliriz onlarla.
Maalesef kapanamayacak bir açığımız var, sanırım her şey şu an mükemmel yoluna girse en az 100 yıl sonra aynı düzleme geliriz onlarla.
0
Ispanya'da kaldigim donemde benzer bir sorunu ben de yasadim. Herkesin mutlaka aktif ugrasitigi en az bir hobisi oluyordu. Oradaki danismanim pazarlari mahalle orkestrasinda saksafon caliyordu, diger kizi ayni orkestrada keman, kucuk kizi da baska bir sey caliyordu. Pazarlari ailecek orkestradaydilar. Bunun disinda, astronomik gozlemler icin kampa gidiyor ayni adam ve fantezi turu kitaplari okuyup karakterlerin yagli boya resimlerini yapiyordu tuvallerle. Bir de action figure'leri olusturuyordu kendi hayal gucune gore. Bu adam ayni zamanda profesor ve bircok endustri projesinde. Yaldir yaldir geziyor. Cocuklari da ayni sekilde buyuyor, esi de boyle birkac hobiye sahip.
Amerika'da bunlara extracurricular diyorlar ve universiteye giriste cok buyuk onemi oluyor. Dersleri iyi olanlarin arasindan "Gana'da evsizler icin barinak insaatinda calistim yazin"a kadar extracurricular'lari var. Aslinda bunu cok da isteyerek degil, universite ya da sonrasinda gerekli olacagindan yapiyor Amerikalilar.
Cin'de ise bizden beter. O kadar rekabetci sistem var ki, dersten baska bir seyle ugrasana aptal gozuyle bakiyorlar, "Geride kalacak salak" diye yargiliyorlar. Onlara bakinca da "Biz en azindan arada dizi falan izliyoruz, o kadar zaman ayirinca kimse yargilamiyor" diye seviniyorum.
Dedigin seyler pahali. Ustelik apartmanda rahat yapilacak seyler degil. Yani, Istanbul'dayken at zaten alamam, ati alsam Beylikduzu'ndeki apartmanda tutamam ya da E5'te dort nala at kullanamam. Onu gectim, bisiklete binmek bile cok zor. Ancak, ekonomi duzelecek ve egitim sistemi hobilere gore tasarlanacak ki, ulkecek hobilere sarabilelim. O zamana kadar ailenin kisisel imkanlarla cocuguna bir sey yapmasi gerekiyor. Abimin nisanlisinin ilk esinden cocugu var ve baharlari haftasonunda ata goturuyorlar, yazlari hep birlikte kampa gidiyorlar. Boylece cok usta olmasa da, en azindan aktif olarak ugrastigi bir sey oluyor.
Amerika'da bunlara extracurricular diyorlar ve universiteye giriste cok buyuk onemi oluyor. Dersleri iyi olanlarin arasindan "Gana'da evsizler icin barinak insaatinda calistim yazin"a kadar extracurricular'lari var. Aslinda bunu cok da isteyerek degil, universite ya da sonrasinda gerekli olacagindan yapiyor Amerikalilar.
Cin'de ise bizden beter. O kadar rekabetci sistem var ki, dersten baska bir seyle ugrasana aptal gozuyle bakiyorlar, "Geride kalacak salak" diye yargiliyorlar. Onlara bakinca da "Biz en azindan arada dizi falan izliyoruz, o kadar zaman ayirinca kimse yargilamiyor" diye seviniyorum.
Dedigin seyler pahali. Ustelik apartmanda rahat yapilacak seyler degil. Yani, Istanbul'dayken at zaten alamam, ati alsam Beylikduzu'ndeki apartmanda tutamam ya da E5'te dort nala at kullanamam. Onu gectim, bisiklete binmek bile cok zor. Ancak, ekonomi duzelecek ve egitim sistemi hobilere gore tasarlanacak ki, ulkecek hobilere sarabilelim. O zamana kadar ailenin kisisel imkanlarla cocuguna bir sey yapmasi gerekiyor. Abimin nisanlisinin ilk esinden cocugu var ve baharlari haftasonunda ata goturuyorlar, yazlari hep birlikte kampa gidiyorlar. Boylece cok usta olmasa da, en azindan aktif olarak ugrastigi bir sey oluyor.
0
çok doğru yazmışsın.
ben yurtdışında çalışmadım, ama bir süreliğine tatil olarak kaldım.
kısıtlı imkanlar içinde, yoksul olsalar bile mutlu olan, yaşamayı, eğlenmeyi bilen, kendini geliştirmeye meraklı, özgüveni yüksek gençler gördüm. üstelik bunlar liseliydi.
bizimkiler maalesef ne durumda olduklarının farkında bile değil.
başka türlü bir yaşamın mümkün olabileceği, olması gerektiği zihninde bile yok.
ben yurtdışında çalışmadım, ama bir süreliğine tatil olarak kaldım.
kısıtlı imkanlar içinde, yoksul olsalar bile mutlu olan, yaşamayı, eğlenmeyi bilen, kendini geliştirmeye meraklı, özgüveni yüksek gençler gördüm. üstelik bunlar liseliydi.
bizimkiler maalesef ne durumda olduklarının farkında bile değil.
başka türlü bir yaşamın mümkün olabileceği, olması gerektiği zihninde bile yok.
0
Evvela bizdeki yaşam şekli bu kişisel gelişime müsait değil. Bizdeki toplum da zaten böyle bir toplum değil malesef.
Şehirde yaşıyorsan öyle geniş alanların yok hobiler için. Elimizdeki pasaport çöpten hallice, cepte para yok vs her şey problem bizde.
İsveç'te küçük bir kasabayı ziyaret ettim bugün. Adamların pisti var yahu pist. Gokart, binek, drift falan yardırıyorlar. Bizim komünde amatör havacılık için havaalanı var. Planör, Cessna falan uçuruyorlar.
Her yer yeşil saha kimisinde futbol kimisinde rugby oynanıyor.
At çiftliği bana yürüyüş mesafesinde.
Orman 15 dk mesafede.
Bu imkanların hangisine sahip İstanbul'da oturan bir memur çift ve çocukları? Hiçbiri mümkün değil. Ne ekonomik ne de lokasyon olarak imkansız.
Ben ergenken bir bass gitar alayım dedim 200 dolar az para değildi, tüm yaz çalıştım elektrikçide aldım. Ne zaman çalsam komşu tepeme biniyordu. En sonunda bırakmak zorunda kaldım. Stüdyo kuralım dedik müzik yapalım diye ama cepte para yok, götümüzü yırttık bir bodrum katında Allah'ın siktirettiği yerde, yine de olduramadık. Yumurta kartonuyla izolasyon yapıyorduk, olmuyordu haliyle.
Bu işler nüfus, yaşam şekli, hayata olan bakış açısı, para, çalışma şartları vs diye uzun uzun gider. Malesef olmaz bizde. Herkes futbolsever ama futbolcu bile yetişmiyor bizde. O da ayrı bir uzun mevzu ya neyse düşün ama.
Şehirde yaşıyorsan öyle geniş alanların yok hobiler için. Elimizdeki pasaport çöpten hallice, cepte para yok vs her şey problem bizde.
İsveç'te küçük bir kasabayı ziyaret ettim bugün. Adamların pisti var yahu pist. Gokart, binek, drift falan yardırıyorlar. Bizim komünde amatör havacılık için havaalanı var. Planör, Cessna falan uçuruyorlar.
Her yer yeşil saha kimisinde futbol kimisinde rugby oynanıyor.
At çiftliği bana yürüyüş mesafesinde.
Orman 15 dk mesafede.
Bu imkanların hangisine sahip İstanbul'da oturan bir memur çift ve çocukları? Hiçbiri mümkün değil. Ne ekonomik ne de lokasyon olarak imkansız.
Ben ergenken bir bass gitar alayım dedim 200 dolar az para değildi, tüm yaz çalıştım elektrikçide aldım. Ne zaman çalsam komşu tepeme biniyordu. En sonunda bırakmak zorunda kaldım. Stüdyo kuralım dedik müzik yapalım diye ama cepte para yok, götümüzü yırttık bir bodrum katında Allah'ın siktirettiği yerde, yine de olduramadık. Yumurta kartonuyla izolasyon yapıyorduk, olmuyordu haliyle.
Bu işler nüfus, yaşam şekli, hayata olan bakış açısı, para, çalışma şartları vs diye uzun uzun gider. Malesef olmaz bizde. Herkes futbolsever ama futbolcu bile yetişmiyor bizde. O da ayrı bir uzun mevzu ya neyse düşün ama.
0
Kardeş biz avustralya'ya gidecek uçak parasını bırak vize alacak para bulamayız. Para olsa Türk gençleri de yapar.
0
bunları böyle dediğin gibi işte şirkete girmek, cv şişirmek, iyi gözükmek vb. dış faktörlerle yapıyo gerçekten istediği için, kendi için ya da insanlara iyilik olsun diye falan değil tamamen feyk bi insan yani. i hate and batter fake people. tavsiye ederim.
0
Senin söylediğin şeyleri Türkiye'de yapmaya çalışan bir insan olarak ufak örnekler vereyim.
-Üniversitede buzhokeyi oynuyordum ve gayet antrenman kaçırmayan hevesli bir oyuncuydum. Lise arkadaşlarımla buluştuğumuzda hepsi Facebook'taki takımla çekilmiş olduğum buzhokeyi fotoğraflarından bahsedip erkeksi sporlarla ilgilenmekle, yaşımın gerektirdiği gibi - 20 yaşındaydım- davranmamakla, çocuk kafalı olmakla suçladı beni. Bunu yapanlar da öyle Şeyma Subaşı kılıklı insanlar değillerdi. Yüksek puanlı üniversitelerde Eczacılık, Tıp Fakültesi, Mimarlık falan okuyorlardı. İnsan yobaz olmaya görsün!!
-Master'ı bitirmeye yakın annemlere yurtdışına hiç çıkmadığımdan bahsettim. Maaşımı biriktirebildiğimi fark ettiğim andan itibaren dünyayı gezmek istediğimi, Avrupa'yla başlayacağımı hatta İtalya'nın ilk olacağından dem vurdum. Annemden "Ne işin var. Otur oturduğun yerde, ileride evlenirsen kocanla gidersin -asdfadsdaf- . Biz istemiyoruz öyle şeyleri!" yanıtı geldi. Ben gülüp onu ti'ye alınca da ağlamaya başladı. "Ben evlatlarımı yetiştirememişim, siz hiç anne - baba lafı dinlemiyorsunuz!" diyerek.
-Lisede basketbol oynuyordum, futbolu takip etmeye çalışıyordum -şu anda nefret ediyorum futboldan, basketbola karşı da kayıtsızım- . Sınıftaki en yakın arkadaşım "Çok merak ediyorum ileride nasıl bir adamla evleneceksin! Seni kim kabul edecek! -asadafasa- Ben erkek olsam futbola benim kadar ilgi duyan bir kadınla evlenmezdim -1!1!111!!!" diye aklı sıra beni aşağılamaya kalkmıştı. Bu kız, Türkiye'deki kariyerini boşlayıp Amerika'ya gitti, orada birisiyle evlendi ve şu anda FETÖ'den dolayı dönemiyor. Dönmek istediği anda pasaportuna el koyuluyor galiba. :D
Daha önce yazılmış. İnsanda vizyon olsa bile evde anne terliği var, anne terliği olmayınca da duygu sömürüsü var, vizyonsuz arkadaşlar var, mahalle baskısı var, uyuz akrabalar ve bütün bu insanlara bir araba dolusu açıklama yapmak zorunda bırakılmak var. O bahsettiğin kızın Avustralya'yı gezmek istediği için öz annesi tarafından 'edepsiz' veya 'hayırsız evlat' olmakla suçlandığını zannetmiyorum.
Türkiye'deki insanlar yakın çevrelerinin de katkısıyla kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar.
-Üniversitede buzhokeyi oynuyordum ve gayet antrenman kaçırmayan hevesli bir oyuncuydum. Lise arkadaşlarımla buluştuğumuzda hepsi Facebook'taki takımla çekilmiş olduğum buzhokeyi fotoğraflarından bahsedip erkeksi sporlarla ilgilenmekle, yaşımın gerektirdiği gibi - 20 yaşındaydım- davranmamakla, çocuk kafalı olmakla suçladı beni. Bunu yapanlar da öyle Şeyma Subaşı kılıklı insanlar değillerdi. Yüksek puanlı üniversitelerde Eczacılık, Tıp Fakültesi, Mimarlık falan okuyorlardı. İnsan yobaz olmaya görsün!!
-Master'ı bitirmeye yakın annemlere yurtdışına hiç çıkmadığımdan bahsettim. Maaşımı biriktirebildiğimi fark ettiğim andan itibaren dünyayı gezmek istediğimi, Avrupa'yla başlayacağımı hatta İtalya'nın ilk olacağından dem vurdum. Annemden "Ne işin var. Otur oturduğun yerde, ileride evlenirsen kocanla gidersin -asdfadsdaf- . Biz istemiyoruz öyle şeyleri!" yanıtı geldi. Ben gülüp onu ti'ye alınca da ağlamaya başladı. "Ben evlatlarımı yetiştirememişim, siz hiç anne - baba lafı dinlemiyorsunuz!" diyerek.
-Lisede basketbol oynuyordum, futbolu takip etmeye çalışıyordum -şu anda nefret ediyorum futboldan, basketbola karşı da kayıtsızım- . Sınıftaki en yakın arkadaşım "Çok merak ediyorum ileride nasıl bir adamla evleneceksin! Seni kim kabul edecek! -asadafasa- Ben erkek olsam futbola benim kadar ilgi duyan bir kadınla evlenmezdim -1!1!111!!!" diye aklı sıra beni aşağılamaya kalkmıştı. Bu kız, Türkiye'deki kariyerini boşlayıp Amerika'ya gitti, orada birisiyle evlendi ve şu anda FETÖ'den dolayı dönemiyor. Dönmek istediği anda pasaportuna el koyuluyor galiba. :D
Daha önce yazılmış. İnsanda vizyon olsa bile evde anne terliği var, anne terliği olmayınca da duygu sömürüsü var, vizyonsuz arkadaşlar var, mahalle baskısı var, uyuz akrabalar ve bütün bu insanlara bir araba dolusu açıklama yapmak zorunda bırakılmak var. O bahsettiğin kızın Avustralya'yı gezmek istediği için öz annesi tarafından 'edepsiz' veya 'hayırsız evlat' olmakla suçlandığını zannetmiyorum.
Türkiye'deki insanlar yakın çevrelerinin de katkısıyla kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar.
0
@darkrocq ve @chitosan +1
ben lisedeyken ankara'da, cuma gunleri cikista kocatepe camiinin altindaki begendik'e gider, orada satilan orglarla saatlerce ugrasir, calmaya calisirdim. evdekilere yalvardim, dokmedigim dil kalmadi. almadilar.
universitede ucuncu yilda kendime ikinci el bir org alabildim ama hevesim kalmamisti. yillardir bir kosede durur. arada cikarip iki tingirdatir, kaldiririm.
ben lisedeyken ankara'da, cuma gunleri cikista kocatepe camiinin altindaki begendik'e gider, orada satilan orglarla saatlerce ugrasir, calmaya calisirdim. evdekilere yalvardim, dokmedigim dil kalmadi. almadilar.
universitede ucuncu yilda kendime ikinci el bir org alabildim ama hevesim kalmamisti. yillardir bir kosede durur. arada cikarip iki tingirdatir, kaldiririm.
0
yurtdışında insanlar yaşıyor türkiye'de hayatta kalıyor. gitarım bozuldu kaç aydır yaptırıcam ya da yeni alıcam alamıyorum. yurtdışında 1000 dolar olan şey burada min. 6 bin lira. türkiye'de de gerçi paran varsa hepsini yaparsın.
insanlar gerçekten yaşıyor yurtdışında. ama onun dışında bu tarz şeyler kush'un da dediği gibi cv doldurmak için yapılıyor bence de. mutlaka isteyerek yapılan vardır ama afrika'nın köylerini gezmek vs. bende tamamen cv için. çünkü çoğu insan benzer şeyleri yapıyor. alternatif oldukları düşündükleri şeyler bile aynı. çantayı alıp dünyayı gezmek klasiktir mesela.
insanlar gerçekten yaşıyor yurtdışında. ama onun dışında bu tarz şeyler kush'un da dediği gibi cv doldurmak için yapılıyor bence de. mutlaka isteyerek yapılan vardır ama afrika'nın köylerini gezmek vs. bende tamamen cv için. çünkü çoğu insan benzer şeyleri yapıyor. alternatif oldukları düşündükleri şeyler bile aynı. çantayı alıp dünyayı gezmek klasiktir mesela.
0
turkiye de millet is bulmak icin bile yillarca sinava hazirlanip sinavi gecmek zorunda.
adamlar refah ulkesi, gelecekleri belirli, insanlarin hayatlarini kisitlayan sacma sapan bakis acilari yok, mesela yas mevhumu gibi. turkiye'de 28 yasini gecince bir daha hayatta is bulamazsin diye bakiliyor, adam gidiyor 30 yasinda universiteye basliyor orada kimse de yadirgamiyor, sikildim kariyerimi degistirecegim diyor.
gap year var mesela 10 sene okumus lise bitmis, ben yoruldum diyo aliyo sirtina cantayi 6 ay asyayi dolasiyor, cunku donunce issiz kalsa bile gecinecek maasi var, temel ihtiyaclari da bu maasla aliyor.
turkiye'de luks olan cogu sey, gelismis ulkelerde normal. bir skechers ayakkabi, bir wolksvagen araba veya seiko bir saat, bir sise viski. golf oynamak veya tenis oynamak, tatile yurtdisina gitmek vs. bunlari turkiye'de kac kisi yapabiliyor?
turklerin ayriyetten vize sorunu da var, cikip nereye gidiyorsun sirtina cantayi alip?
ozellikle bu son 1 yilda zaten millet hayvan gibi fakirlesti.
turk insani hakikaten hayatta kaliyor sadece, gelismis ulke insani ise zevk aliyor.
adamlar refah ulkesi, gelecekleri belirli, insanlarin hayatlarini kisitlayan sacma sapan bakis acilari yok, mesela yas mevhumu gibi. turkiye'de 28 yasini gecince bir daha hayatta is bulamazsin diye bakiliyor, adam gidiyor 30 yasinda universiteye basliyor orada kimse de yadirgamiyor, sikildim kariyerimi degistirecegim diyor.
gap year var mesela 10 sene okumus lise bitmis, ben yoruldum diyo aliyo sirtina cantayi 6 ay asyayi dolasiyor, cunku donunce issiz kalsa bile gecinecek maasi var, temel ihtiyaclari da bu maasla aliyor.
turkiye'de luks olan cogu sey, gelismis ulkelerde normal. bir skechers ayakkabi, bir wolksvagen araba veya seiko bir saat, bir sise viski. golf oynamak veya tenis oynamak, tatile yurtdisina gitmek vs. bunlari turkiye'de kac kisi yapabiliyor?
turklerin ayriyetten vize sorunu da var, cikip nereye gidiyorsun sirtina cantayi alip?
ozellikle bu son 1 yilda zaten millet hayvan gibi fakirlesti.
turk insani hakikaten hayatta kaliyor sadece, gelismis ulke insani ise zevk aliyor.
0
@baldur +1
yeni tanistigim alman bi kiz cok guzel ingilizce konusuyor. ingilizce fransizca ispanyolca ve latince ders almis okulda, ama kanada'da ingiliz-fransiz bi aileyle 3-4 ay yasadigi icin ingilizce ve fransizcasi akiciymis, diger diller cok akici degilmis. bu kiz 18 yasinda.
egitimleri kaliteli, refah duzeyleri yuksek, gelecek kaygilari yok, paralari guclu, vizyonlari genis.
yeni tanistigim alman bi kiz cok guzel ingilizce konusuyor. ingilizce fransizca ispanyolca ve latince ders almis okulda, ama kanada'da ingiliz-fransiz bi aileyle 3-4 ay yasadigi icin ingilizce ve fransizcasi akiciymis, diger diller cok akici degilmis. bu kiz 18 yasinda.
egitimleri kaliteli, refah duzeyleri yuksek, gelecek kaygilari yok, paralari guclu, vizyonlari genis.
0
verilen tüm örnekler batı avrupa ve amerika’dan. örneğin tayland’dan ya da bolivya’dan bir örnek yok. dolayısıyla olay para ve paranın değerinde bitiyor.
para zaten inşaatçı bir çomar değilseniz iyi kötü vizyon getiriyor. türkiye’nin yıllık ortalama hane geliri 6000 dolarlara düştü, bahsettiğiniz ülkelerde bu en az on katı.
örneğin artık her yerde çinli turistler var, çoğu turla gezse de tekil gezenler de var, niye çünkü artık paraları var.
özetle gitgide fakirleşen bir ülkede bırak hobiyi gezmeyi hayatta kalmak, temel ihtiyaçları görmek bile büyük çaba gerektiriyor.
para zaten inşaatçı bir çomar değilseniz iyi kötü vizyon getiriyor. türkiye’nin yıllık ortalama hane geliri 6000 dolarlara düştü, bahsettiğiniz ülkelerde bu en az on katı.
örneğin artık her yerde çinli turistler var, çoğu turla gezse de tekil gezenler de var, niye çünkü artık paraları var.
özetle gitgide fakirleşen bir ülkede bırak hobiyi gezmeyi hayatta kalmak, temel ihtiyaçları görmek bile büyük çaba gerektiriyor.
0
bir nick var benden iceri
.
.
0
Şu an kaç kilosun ki şişman durmuyosun bence. Bir de naçizane tavsiye saçın şu an ilk fotodaki gibiyse bir tık daha doğal bir kızıla boyatabilirsin zaten ten rengine kızıl çok yakışır ama bu tonu sevmedim :)
0
Small giyiyorum, kot bedenim 27. Ama hala şişman olduğumu düşünüyorum ki artık psikolojik bence bu :(
0
Göğüs dekoltesi ne kadar güzel bi şey ya.
Kaşlarını boyaman şartıyla kahve içelim mi? <3
Kaşlarını boyaman şartıyla kahve içelim mi? <3
0
Kaşlarımı boyamaya niyetim yok, zaten çok seyrekler bi de boyayla dökülsün istemiyorum :)
0
ohaa ben en son ifşanı gördüğümde (neredeyse 1 yıl oluyor) bildiğin enli boylu hatundun diye hatırlıyorum. bravo gerçekten.
0
@eeb hala boyluyum ama enli sayılmam artık di mi :)
@elo yarım sen daha atmak niyetindeyim inşallah :)
Herkese teşekkür ederim <3
@elo yarım sen daha atmak niyetindeyim inşallah :)
Herkese teşekkür ederim <3
0
ilk fotoğrafı çok beğendim. ama ikincisinde ten rengin çok daha koyu gibi çıkmış, niye öyle anlamadım. neyse, mesele bu olmamalı. iradenden dolayı tebrik ederim, 46 kilo çok büyük iş.
0
46 kilo vermek, valla maşallah. Ama hala daha yarısı kadar daha vermeliyim demek mantıklı değil.
Yani 23 kilo daha verseniz çirkin olursunuz emin olun, bu kilonuzu koruyun yeter. Biraz sporla kolu bacağı toplarsınız on numara.
Yani 23 kilo daha verseniz çirkin olursunuz emin olun, bu kilonuzu koruyun yeter. Biraz sporla kolu bacağı toplarsınız on numara.
0
Bi yarısı kadar daha kilo verme hedefi abartı kesinlikle. şişko falan değilsin. ama small beden gibi de durmuyorsun bence. hafif bir balık etlilik var gibi. birkaç kilo daha verip sporla sıkılaşsan süper olur. 46 kilo için tebrikler :)
0
lynyrd skynyrd
Merhaba. Geçtiğimiz ayda bedelli askerlik başvurusunda bulundum. Şimdiye kadar açıklanan celp tarihlerine de atanmış değilim, henüz. Sorum şu ki, e-devlet'ten yoklama durumuma baktığımda ekteki yer alan sayfayla karşılaşıyorum. bedelli askerlik diyagramına baktığımda ''yoklaman yoksa, belirlenen yok
Merhaba. Geçtiğimiz ayda bedelli askerlik başvurusunda bulundum. Şimdiye kadar açıklanan celp tarihlerine de atanmış değilim, henüz. Sorum şu ki, e-devlet'ten yoklama durumuma baktığımda ekteki yer alan sayfayla karşılaşıyorum. bedelli askerlik diyagramına baktığımda ''yoklaman yoksa, belirlenen yoklama tarihine kadar yoklamanı tamamlamazsan kapsam dışı kalırsın'' uyarısı var. bu sayfa ne anlama geliyor. daha önce tecil için yoklama işlemleri yaptırmıştım ve e-devlet'e göre bu işlemin 9. aşamasındayım. süreçle ilgili bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
0
e devlet ilk basvurunu yapıp, paranı yatırdıysan, sonra da şubeye gidip işlemleri tamamladıysan sallama e devleti.
geriye sadece yerlerin belli olmasını beklemek kalıyor.
geriye sadece yerlerin belli olmasını beklemek kalıyor.
0
daha önce tecil için muayene yaptırdıysan yoklama için yükümlü değilsindir. muayenen daha önce yapılmış yani.
0
modern tipin butun imkanlari
Türkiye’yi tanıtan sunum yapacağım yurtdışında. Nasıl yapmalı nelerden bahsetmeliyim? Biraz eğlenceli müzikli muzipli de olsa iyi olabilir sanki? Önerileriniz var mı?
Türkiye’yi tanıtan sunum yapacağım yurtdışında. Nasıl yapmalı nelerden bahsetmeliyim? Biraz eğlenceli müzikli muzipli de olsa iyi olabilir sanki? Önerileriniz var mı?
0
Tarihinden cografyasindan ekonomisinden (Tarim yapar, beyaz esya uretir, sunu ihrac eder), nufusunun yuzde bilmem Kaci genctir falan diye anlat.
Ingilizce Wikipedia sayfasini ozetle yani cogunlukla. Tartismali veya negatif olaylara girme 80 darbesi falan
Ingilizce Wikipedia sayfasini ozetle yani cogunlukla. Tartismali veya negatif olaylara girme 80 darbesi falan
0
kültürel tanıtım yapacağını düşünüyorum, dolayısıyla sana hoş gelen konuları öne çıkar. Taciz, tecavüz, hak hukuk falan girme :)
Pişmaniyeyi, yemek-düğün kültürünü falan anlat işte
Pişmaniyeyi, yemek-düğün kültürünü falan anlat işte
0
Türk dilinden de bahsedebilirsiniz. Altay dil ailesine mensup ama Ural dilleriyle de aşırı benzerlikleri var. Hint-Avrupa ailesine göre ters yönden cümle kuruyoruz, çekimleri eklemeli yapıyoruz Afyonkarahisarlılaştıramadıklarımıdan mısınız örneği vs. Dile değinmek isterseniz Langfocus kanalının Turkish videosundan ilgi çekici bulacaklarını düşündüğünüz kısımları not alıp sunumunuzda bahsedebilirsiniz.
0
Kültürel tanıtım olacak,öğrenciyim,Litvanyalılar sunum yapacağım.
0
ovungec zeus
Çok saçma bir soru gibi durduğunun farkındayım, linç etmeyin. Kurum sınavı için biraz hukuk çalışmam lazım. Hukuk da derya deniz bir alan olduğu için hukuk mezunlarından birkaç çalışma stratejisi almak istiyorum. Çalışırken neye dikkat edeyim, nasıl not alayım vs. ( Benim için en mühim olanı uluslar
Çok saçma bir soru gibi durduğunun farkındayım, linç etmeyin. Kurum sınavı için biraz hukuk çalışmam lazım. Hukuk da derya deniz bir alan olduğu için hukuk mezunlarından birkaç çalışma stratejisi almak istiyorum. Çalışırken neye dikkat edeyim, nasıl not alayım vs. ( Benim için en mühim olanı uluslararası hukuk)
0
Çok doğru söylemişsiniz derya deniz bir alan, ben ikinci sınıfa geçtiğimde henüz nasıl çalışmam gerektiğini anlayamamıştım. Siz doğrudan uluslarası hukuk demişsiniz bir de. Uluslararası hukuk kavramı çok geniş bir kere. Uluslarası özel hukuk mu kamu hukuku mu bir kere onu ayırt edin ona göre belki tavsiye vermek daha kolay olabilir.
0
Yani bizde devletler genel denilen ders?
Özel hukuk olmasından daha iyi en azından doğrudan bu konuda çalışmaya başlayabilirsiniz çok fazla hukuk temeli istemez. Aslında bu alan hukuk ve siyaset biliminin ortak alanı gibi.
Elinizde bir kaynak varsa oradan çalışın bu alan için çok özel bir şey tavsiye edemiyorum, belirli tek bir kanunu da yok o yüzden konu anlatımı olan kitabınız önemli.
Özel hukuk olmasından daha iyi en azından doğrudan bu konuda çalışmaya başlayabilirsiniz çok fazla hukuk temeli istemez. Aslında bu alan hukuk ve siyaset biliminin ortak alanı gibi.
Elinizde bir kaynak varsa oradan çalışın bu alan için çok özel bir şey tavsiye edemiyorum, belirli tek bir kanunu da yok o yüzden konu anlatımı olan kitabınız önemli.
0
ben de hayal kurmak istiyorum
İngilizce okuma yaparken kenara ysklasik 100 tane ingilizce kelime not ettim. Sozlukten bakarak o an okuyup gectim. Simdi bunlari kalici ogrenmek istiyorum. Ne yapilabilir? Bir Metod var midir?
İngilizce okuma yaparken kenara ysklasik 100 tane ingilizce kelime not ettim. Sozlukten bakarak o an okuyup gectim. Simdi bunlari kalici ogrenmek istiyorum. Ne yapilabilir? Bir Metod var midir?
0
minik avuç içi kağıtlara çeviri arkaya-kelime öne birer kelime yazıp arada çıkarıp tekrarlama.
bununla ilgili mobil uygulama da vardı, kelimeleri yazıyorsunuz oradan açıp çalışabiliyorsunuz.
bununla ilgili mobil uygulama da vardı, kelimeleri yazıyorsunuz oradan açıp çalışabiliyorsunuz.
0
Her bir kelime için örnek cümle bulmanız iyi olur.
Örneğin bu sitede örnek cümleler var. Doğrudan kelimeyi aratabilirsiniz.
tatoeba.org
Ben yazarak öğrendiğim için hepsini Excel'e yazıyorum. Yazmak faydalı olabilir.
Örneğin bu sitede örnek cümleler var. Doğrudan kelimeyi aratabilirsiniz.
tatoeba.org
Ben yazarak öğrendiğim için hepsini Excel'e yazıyorum. Yazmak faydalı olabilir.
0
Örnek cümle bulma önerisine katılıyorum. Nasıl kullanılacağını bilmeden öğrenmek çok anlamsız olur. Hatta bir kelime ile beraber onun sıfat, isim veya fiiil (support, supporter, supporting gibi gibi) hallerini öğrenmek de yararlı olacaktır. Ya da ondan türeyen, eş anlamlısı ve zıt anlamlısı olan kelimelere de bakılabilir. Böylelikle kelimenin hafıza da daha iyi yer edeceğini düşünüyorum.
0
Yukarıdaki yöntemlerin hiçbirinin işe yarayacağına inanmıyorum. Size o 100 kelimeyi de uzun vade de öğretecek bir ezber metodu yok. Okuya okuya o kelimelere denk gele gele öğreneceksiniz. Diğer türlü zor bu işler.
0
Kullanacaksın. Öğrendiğin bir şeyi kullanmazsan yerleşmez. Akşam yazdın bu yüz kelimeyi, sabah biriyle İngilizce konuşacaksın ve bu kelimelerin bir kısmını konuşurken kullanacaksın ki öğreneceksin.
Biriyle ingilizce konuşurken utanmayacaksın atıyorum alibi kelimesini kullanınca o ne diye soracaksın. İngilizce açıklayacak sonra o kelimeyi sen de kullanacaksın. O zaman unutmazsın.
İngilizce ders değildir, ders gibi oturup çalışarak öğrenmeye ben inanmıyorum böyle de öğrenmedim.
Biriyle ingilizce konuşurken utanmayacaksın atıyorum alibi kelimesini kullanınca o ne diye soracaksın. İngilizce açıklayacak sonra o kelimeyi sen de kullanacaksın. O zaman unutmazsın.
İngilizce ders değildir, ders gibi oturup çalışarak öğrenmeye ben inanmıyorum böyle de öğrenmedim.
0
ingilizce kelime listleri, kelime defterleri vs gibi şeyler belki yds vs gibi sınavlar için pratik olabilir ama normal öğrenme açısından @ovungeç zeus ve @bos gezenin bos ustsı'na katılıyorum. Örneğin alibi için örnek verilmiş. Ben alibi sözcüğünü ilk olarak metallica'nın sad but true şarkısında duymuştum. Anlamına baktım ve o şarkının contexti ile aklımda kaldı. Bi iki kez de okuduğum yazılarda görmüşümdür ve sözcüğü öğrenmişimdir.
0
shangrilla
Bayram sonrasında 3 kişilik çekirdek ailemizle 6 günlüğüne bir yere gitme niyetindeyiz. Ülke vizesiz olmalı kesinlikle. Prizren, Üsküp ve Belgrad arasında kaldım daha çok. (Belgrad daha ağır basıyor.) Karadağ ilk tercihim olabilirdi ancak uçak biletleri çok pahalı. Bir müddet Avrupa'da yaşamışlığım
Bayram sonrasında 3 kişilik çekirdek ailemizle 6 günlüğüne bir yere gitme niyetindeyiz. Ülke vizesiz olmalı kesinlikle. Prizren, Üsküp ve Belgrad arasında kaldım daha çok. (Belgrad daha ağır basıyor.) Karadağ ilk tercihim olabilirdi ancak uçak biletleri çok pahalı. Bir müddet Avrupa'da yaşamışlığım var fakat balkan ülkelerini pek bilmiyorum maalesef. Siz nereyi önerirsiniz? Teşekkürler.
0
bu seçenekler arasında kesinlikle belgrad ama 6 gün fazla onun için de. saraybosna + belgrad güzel olabilir.
0
Dönüş biletini Belgrad alıp gidiş içinde ucuz olan herhangi bir balkan şehrini seçin(Üsküp,Priştina,Bosna) 3-4 gün takılıp son 2 günü Belgrad'a bırakıp gezin gelin :) Tiran'a gitmeyin ama gereksiz bir yer,vakit kaybı olur. İçerde ulaşım rahat,Podgorica,Kotor,Budva bile mis gibi olur.Otobüs ile şehir geçişlerini yapabilirsiniz ama dikkat edin Kosova şehirlerinden direk Belgrad'a geçiş yoktu en son bilginiz olsun.
0
everythingok
bi akrabam var, yaş 18. nerdeyse tüm hayatını evde geçiriyor. liseden bu sene mezun oldu ama sınavda barajı dahi geçemedi. şimdi dersaneye falan gönderelim diyoruz ama asıl sorun bu değil. hayattan zerre keyif almayan, hobisi olmayan, aşırı içine kapanık biri. yardımcı olmaya çalışıyoruz ama ne yapa
bi akrabam var, yaş 18. nerdeyse tüm hayatını evde geçiriyor. liseden bu sene mezun oldu ama sınavda barajı dahi geçemedi. şimdi dersaneye falan gönderelim diyoruz ama asıl sorun bu değil. hayattan zerre keyif almayan, hobisi olmayan, aşırı içine kapanık biri.
yardımcı olmaya çalışıyoruz ama ne yapacağımızı bilemiyoruz. psikiyatriste falan götürsek o zaman da hasta olduğunu kabullenip hepten çöker diye korkuyoruz. sizce ne yapmak gerekir bı yaştaki birine, nasıl bi yatdım yararlı olur?
ben dahil çevrem genelde asosyal falan asosyallik bambaşka bu dediğim şey başka bir şey. tercihten ziyade onu engelleyen bir şeyler olduğunu düşünüyorum.
yardımcı olmaya çalışıyoruz ama ne yapacağımızı bilemiyoruz. psikiyatriste falan götürsek o zaman da hasta olduğunu kabullenip hepten çöker diye korkuyoruz. sizce ne yapmak gerekir bı yaştaki birine, nasıl bi yatdım yararlı olur?
ben dahil çevrem genelde asosyal falan asosyallik bambaşka bu dediğim şey başka bir şey. tercihten ziyade onu engelleyen bir şeyler olduğunu düşünüyorum.
0
Kitap okuma alışkanlığı var mı? Yoksa, kazandırın. Okudukça kafası dolacak ve konuşacak bişeyleri olucak, çekingenliğini de düzgün iletişim kurabildiğini görünce atacaktır.
0
teknoloji bagimlisi olmus olabilir. teknoloji kullanimini kisitlayin. haftasonlari belirli saatler haric eline telefon, bilgisayar vermeyin.
ve arkadas edinse acilir bence.
ve arkadas edinse acilir bence.
0
psikiyatriste götürmeyi gerektirecek derecede ciddi bir rahatsızlığı ya da böylesi bir rahatsızlığın başlangıcı olabilir. götürmezseniz durumu daha da ilerleyebilir. tabii belki de psikiyatrik bir hastalığı yoktur ama ayrıntıları ancak bir uzman değerlendirebilir. psikiyatriste götürmeden önce bir psikoloğa götürebilirsiniz. belki de sosyalleşme ihtiyacını internette gideriyordur ve sadece arkadaş edinmeye ihtiyacı vardır, bilemiyorum. her halükârda uzman yardımı almanız gerekiyor olabilir.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
Mesela içine düştüğünüz herhangi bir kötü durumdan hiç beklemediğiniz birinin çekip sizi çıkarma ihtimaline?Tükendim de biraz...
Mesela içine düştüğünüz herhangi bir kötü durumdan hiç beklemediğiniz birinin çekip sizi çıkarma ihtimaline?
Tükendim de biraz...
Tükendim de biraz...
0
içine düştüğüm herhangi bir kötü durumdan hiç beklemediğim birinin çekip çıkarma ihtimaline inanırım. Kötü giden her durumun bir anda çözülme ihtimaline inanırım yani genel olarak. adı mucize olmak zorunda değil. her an her şey olabilir zaten.
0
Peki bu kötü durum coooook uzun surse bile bu ihtimal gecerli olabilir mi @aquarium ?
0
birinin çekip çıkarmasını beklersen hata edersin zaten. çooook uzun sürse bile geçerli evet. asla düzelmeyecek ne olabilir ki
0
Ben böyle durumlarda dünya tarihine bakarım ve savaşlarda yıkılmış avrupanın ve japonya'nın dirilişini düşünürüm. O nedenle evet umut hep vardır. İster ülke ol ister insan...
0
rahip janick
Ahlaki anlamda, ne zaman düzelir bu ülke? Kaç jenerasyon geçmesi lazım?Günümüz gençleri (lise öğrencileri) ahlaki anlamda ne durumda?Tevacüz olaylarından sonra ne zaman asıl öncelik suçlulara verilecek cezayı düşünmek yerine kurbanı rehabilite etmek olacak?Ek soru: 20. Yüz yılda ahlaki olarak çöküşt
Ahlaki anlamda, ne zaman düzelir bu ülke? Kaç jenerasyon geçmesi lazım?
Günümüz gençleri (lise öğrencileri) ahlaki anlamda ne durumda?
Tevacüz olaylarından sonra ne zaman asıl öncelik suçlulara verilecek cezayı düşünmek yerine kurbanı rehabilite etmek olacak?
Ek soru: 20. Yüz yılda ahlaki olarak çöküşte olup günümüzde düzelen bir topluluk / ülke biliyor musunuz?
Günümüz gençleri (lise öğrencileri) ahlaki anlamda ne durumda?
Tevacüz olaylarından sonra ne zaman asıl öncelik suçlulara verilecek cezayı düşünmek yerine kurbanı rehabilite etmek olacak?
Ek soru: 20. Yüz yılda ahlaki olarak çöküşte olup günümüzde düzelen bir topluluk / ülke biliyor musunuz?
0
Biz Türkler yaklaşık 1000 yıldır böyleyiz, Türkiye'yi alıp Pasifik'te bir bölgeye taşımadığımız sürece bi 1000 yıl daha böyle geçecek, zira bizi zehirleyen şey çevresel etkiler, çevreden izole olmak lazım.
0
en az 50(orta çaplı bir mucize olursa) normal düzenli istikrarlı adımlar atılır devam ederse 100 yıl.
ama 1000 yıldır böyle 1000 yıl daha gider +1
ama 1000 yıldır böyle 1000 yıl daha gider +1
0
nasıl ve kimler tarafından yönetildiğine göre değişir.
medeniyet seviyesinin ortalamanın altında kaldığı toplumlarda ahlaki atılımlar yukarıdan aşağı doğru olur, aşağıdan yukarı doğru değil. amiyane tabirle tepeden kafalarına vura vura öğretirsin, hayvan eğitir gibi şartlarsın, ödül-ceza uygularsın, başta devletten korktukları için suç işlemezler. sonra bu alışkanlığa ve reflekse dönüşür, sonraki jenerasyonlarda toplumsal norm haline gelir. ama tüm bunlar için asırlar gerekir. çünkü başlangıç noktası çok aşağıda. genetiğe işlemiş yozluklar kolay temizlenemiyor. bir de işin sosyo-ekonomik boyutu var. ekonomik olarak düzelme sağlamadan bu uğraşın bir anlamı yok. yoksulluk ve suç tarih boyunca doğru orantılı olmuştur.
yani şu şartlar altında bir düzelme beklemek çok zor. zaten şimdi başlansa bile biz göremeyiz.
medeniyet seviyesinin ortalamanın altında kaldığı toplumlarda ahlaki atılımlar yukarıdan aşağı doğru olur, aşağıdan yukarı doğru değil. amiyane tabirle tepeden kafalarına vura vura öğretirsin, hayvan eğitir gibi şartlarsın, ödül-ceza uygularsın, başta devletten korktukları için suç işlemezler. sonra bu alışkanlığa ve reflekse dönüşür, sonraki jenerasyonlarda toplumsal norm haline gelir. ama tüm bunlar için asırlar gerekir. çünkü başlangıç noktası çok aşağıda. genetiğe işlemiş yozluklar kolay temizlenemiyor. bir de işin sosyo-ekonomik boyutu var. ekonomik olarak düzelme sağlamadan bu uğraşın bir anlamı yok. yoksulluk ve suç tarih boyunca doğru orantılı olmuştur.
yani şu şartlar altında bir düzelme beklemek çok zor. zaten şimdi başlansa bile biz göremeyiz.
0
@sir gawain, oldukça makul fakat bu, böyle bir ülkede demokratik yollarla gerçekleşmez herhalde? Mümkün mü?
Edit: demek istediğim, böyle bir değişim yaratabilecek bir hükümeti bu halk seçmez, değil mi?
Edit: demek istediğim, böyle bir değişim yaratabilecek bir hükümeti bu halk seçmez, değil mi?
0
niye düzelsin ki? bizim yaşam tarzımız bu, ahlak normlarımız bu. neden başkasının ahlak normlarına, düşünce biçimlerine uyalım?
1000 yıl sonra da düzelmez bence.
1000 yıl sonra da düzelmez bence.
0
Ben daha ümitliyim. Şu anda yetişen gençlik apolitik gibi dursa da internet sayesinde dünyayı izliyor. Daha açık fikirli. O nedenle bu gençleri koyun gibi gütmek kolay değil. 20 yıla toparlar ülke.
0
Bu bir oyun olsa, mevcut herkesi öldürüp, baştan eğitimli olarak, ilgili binalardan adam basarsın ülke düzelir. Şimdi ise öyle bir şey yok. Yeni nesli yetiştirenler zaten sorunlu olanlar, sorunlu olarak yetişen yeni nesil, ilerde kendi sorunlu ekseninde, sorunlu yeni nesiller yetişecek. Türkiye nasıl düzelsin?
Şu an eğitim sistemi çöp. Bu eğitim sisteminde yetişenlerden bir cacık olmaz. E bu sistemi, önceki sistemlerde eğitim görenler kurduğuna göre demek ki o da çöp. Bu sistemden bir şey çıkmaz yani. İnsanları kutuplaştırdılar. 11-12 sene önce böyle değildim mesela ama şimdi o kutuplaşmayı kabul edip, kendi kutbunda olan ve mevcut düzende, büyük bir felaket olmadıkça asla birleşemeyeceğimizi kabul edenlerdenim. asla ilk adımı atan olmayı da asıp kesip ötekileştirirken yalnız kalmayı seçen, sadece g*tü sıkışınca "gel birlik olalım" diye el uzatanların elini tutmayı da düşünmüyorum. gördüğün gibi ben de nefret doluyum yani benim yetiştirdiğimden de bir cacık olmaz.
mevcut tüm siyasi partilerin, o partilerin getirdiklerinin ve değerlerinin ülkeden silinmesi, eğitimli insanların, liyakata dayalı sistemde gerekli yerlere gelmesi ve düzgün bir sistemle çalışılmaya başlanması gerekir. Ancak o zaman @angelus'un dediği gibi Pasifik ortasında bir bölgede olmamız işe yarayabilir.
Şu an eğitim sistemi çöp. Bu eğitim sisteminde yetişenlerden bir cacık olmaz. E bu sistemi, önceki sistemlerde eğitim görenler kurduğuna göre demek ki o da çöp. Bu sistemden bir şey çıkmaz yani. İnsanları kutuplaştırdılar. 11-12 sene önce böyle değildim mesela ama şimdi o kutuplaşmayı kabul edip, kendi kutbunda olan ve mevcut düzende, büyük bir felaket olmadıkça asla birleşemeyeceğimizi kabul edenlerdenim. asla ilk adımı atan olmayı da asıp kesip ötekileştirirken yalnız kalmayı seçen, sadece g*tü sıkışınca "gel birlik olalım" diye el uzatanların elini tutmayı da düşünmüyorum. gördüğün gibi ben de nefret doluyum yani benim yetiştirdiğimden de bir cacık olmaz.
mevcut tüm siyasi partilerin, o partilerin getirdiklerinin ve değerlerinin ülkeden silinmesi, eğitimli insanların, liyakata dayalı sistemde gerekli yerlere gelmesi ve düzgün bir sistemle çalışılmaya başlanması gerekir. Ancak o zaman @angelus'un dediği gibi Pasifik ortasında bir bölgede olmamız işe yarayabilir.
0
banagazozalnuri
Geçen gün British Council'ın seviye tespit sınavını çözdüm ve B1 çıktım. Kelime bilgim B1'e göre epey üst düzeyde (kurstaki hocam söylemişti) ancak cümle kurarken (hem yazarken hem konuşurken) ve orta zorluk seviyesinin üstündeki metinleri okurken zorlanıyorum. Gramerde epey eksiğim var, en son lise
Geçen gün British Council'ın seviye tespit sınavını çözdüm ve B1 çıktım. Kelime bilgim B1'e göre epey üst düzeyde (kurstaki hocam söylemişti) ancak cümle kurarken (hem yazarken hem konuşurken) ve orta zorluk seviyesinin üstündeki metinleri okurken zorlanıyorum. Gramerde epey eksiğim var, en son lisede doğru düzgün gramer görmüştüm (anadolu lisesiydi). B1-B2 seviyesinde podcast dinlediğimde hemen hemen eksiksiz anlıyorum listening fena değil.
Yani anlayacağınız İngilizce'ye çok yabancı değilim ancak ilerlemiyor, ilerletemiyorum. Ne yapayım, grameri tekrar gözden geçirirsem ilerleme olur mu? Hedefim sınavlar (YDS vb) için öğrenmek değil, örneğin bir reddit'e girip rahatça surf yapabilmeyi istiyorum.
Yani anlayacağınız İngilizce'ye çok yabancı değilim ancak ilerlemiyor, ilerletemiyorum. Ne yapayım, grameri tekrar gözden geçirirsem ilerleme olur mu? Hedefim sınavlar (YDS vb) için öğrenmek değil, örneğin bir reddit'e girip rahatça surf yapabilmeyi istiyorum.
0
Bence öncelikle gramer konularına hakim olmanız gerekiyor. Zaten vocabulary bilginiz iyiymiş. Ondan sonra da expressions öğrenirsiniz ve gelişirsiniz.
0
dil düzeylerindeki seviye aralıkları (yani, bir sonraki seviyeye geçmek için gereken çalışma/öğrenme miktarı) giderek artar. A1 de bu 90 saat civarı içinken B2'de 500-600 guided hour biçiminde. (yani öğretmen eşliğinde)
Öncelikle bu eforu sarf edin, sonrası kendiliğinden gelir zaten. Tekrar bir gözden geçirme ile yapılacak bir şey değil, seviyenize uygun, dört beceriyi geliştiren dersler ile bir öğretmen rehberliğinde mümkün.
Öncelikle bu eforu sarf edin, sonrası kendiliğinden gelir zaten. Tekrar bir gözden geçirme ile yapılacak bir şey değil, seviyenize uygun, dört beceriyi geliştiren dersler ile bir öğretmen rehberliğinde mümkün.
0
şu durumdaysan zaten aslında reddit'te sörf yapabilecek konumdasındır sıkılmadan. bence bol bol okumaya ve yazmaya çalış. reddit bu açıdan çok çok güzel bir yer çünkü hem genel olarak gramere dikkat edilir, hem insanlar nasıl ingilizce yazıyor onu gösterir hem de senin yazabileceğin bir sürü şey olur.
bir de gramer çalış bence de. çoğu insan dil öğrenirken gramer kısmını önemsemiyor. bence tam aksine, gramer dilin en eğlenceli ve güzel tarafı. "yabancı dil öğrenmeye yatkın" denen insanların hepsinin kendi dilinde gramer temeli vardır. yabancı dilde gördüğünü uygulamakta biraz daha hızlıdır. genelde en büyük farkı yaratan bu olur.
çok basit bir örnek vereceğim: ben lisede yabancı dil okudum, 10-12 yıldır ingilizceyle içli dışlı biriyim, ielts ya da toefl gibi bir sınava girmedim (hem fakirim hem de ihtiyacım olmadı) ama C1'den aşağı olduğumu sanmıyorum. bazen benim bile nispeten basit görünen bir cümle kurmaya çalışırken afalladığım oluyor. bu noktada sadece grameri düşünerek çözüyorum.
örnek: "yav bulaşık yıkayan kadının bu konuyla ne alakası var" diyeceğim. "onun bu konuyla ne alakası var" diyecek olsam, "what does she have to do with it?" derdim. kadını tanımlamamız gerektiği için kafam karıştı, iş uzadı...
kafamda bölüyorum çat diye. en basit formu "what does she have to do with it" ya mesela. "she" yerine "the woman doing the dishes" koyuyorum. şrak diye oldu mu sana "what does the woman doing the laundry have to do with this?" he?
ingilizcede bu yöntemle kuramayacağın cümle yok neredeyse. en alası, en karışığı gelsin, en temel ve basit halini düşünerek pat pat yerine koyarsın. e zaten yıllar içerisinde bunu yaparken hızlanıyorsun, yani benim şu yazdığım şeyi düşünmek bir saniyemi bile almıyor, konuşurken yapabiliyorum direkt.
o yüzden okumaya, yazmaya ve grameri oturtmaya bak derim. bir de belki çok sağlıklı bir yöntem olmayabilir ama belirli bir konuya odaklanmak, bazı şeyleri içselleştirmek açısından çok faydalı oluyor. ben 19 yaşımdayken (ingilizceyle aktif maceramın 7. senesi) yazma ve konuşmada gayet iyiydim fakat anlamada zorlanıyordum. bir dizi izlesem harfiyen anladığım yer %40-45 civarında kalıyordu.
sonra ben bir sene falan gece gündüz dota maçı izledim. ingilizce geliştirmek için değil tabii, sevdiğimden. konu belli, ortada maç var. dolayısıyla terimler, cümle yapıları vs. genelde benzer oluyor ama çok katı da değil. başlarda çoğunlukla yine anlamıyordum. bir yılın sonunda ise o %40-45 dediğim oran %80'lere fırladı.
diğer cevaplarda da yazıldığı gibi, b1'den b2'ye geçmek, a1'den a2'ye geçmeye kıyasla daha zordur ve daha uzun sürer ama belirli eşikler vardır işte onları aştığında da bir hafta içinde "aaa daha geçen hafta a2'ydim lan ben ne ara c1 oldum" diye sorarsın kendine, olursun.
uzun lafın kısası gramer, gramer, gramer. kelime bilgin B1'e göre epey üst düzeyse zaten sıkı bir gramer çalışmasıyla 6 ayda bile C1'i bulabilirsin. aheste aheste ilerlersen de bir yıl diyelim hadi en fazla.
bir de gramer çalış bence de. çoğu insan dil öğrenirken gramer kısmını önemsemiyor. bence tam aksine, gramer dilin en eğlenceli ve güzel tarafı. "yabancı dil öğrenmeye yatkın" denen insanların hepsinin kendi dilinde gramer temeli vardır. yabancı dilde gördüğünü uygulamakta biraz daha hızlıdır. genelde en büyük farkı yaratan bu olur.
çok basit bir örnek vereceğim: ben lisede yabancı dil okudum, 10-12 yıldır ingilizceyle içli dışlı biriyim, ielts ya da toefl gibi bir sınava girmedim (hem fakirim hem de ihtiyacım olmadı) ama C1'den aşağı olduğumu sanmıyorum. bazen benim bile nispeten basit görünen bir cümle kurmaya çalışırken afalladığım oluyor. bu noktada sadece grameri düşünerek çözüyorum.
örnek: "yav bulaşık yıkayan kadının bu konuyla ne alakası var" diyeceğim. "onun bu konuyla ne alakası var" diyecek olsam, "what does she have to do with it?" derdim. kadını tanımlamamız gerektiği için kafam karıştı, iş uzadı...
kafamda bölüyorum çat diye. en basit formu "what does she have to do with it" ya mesela. "she" yerine "the woman doing the dishes" koyuyorum. şrak diye oldu mu sana "what does the woman doing the laundry have to do with this?" he?
ingilizcede bu yöntemle kuramayacağın cümle yok neredeyse. en alası, en karışığı gelsin, en temel ve basit halini düşünerek pat pat yerine koyarsın. e zaten yıllar içerisinde bunu yaparken hızlanıyorsun, yani benim şu yazdığım şeyi düşünmek bir saniyemi bile almıyor, konuşurken yapabiliyorum direkt.
o yüzden okumaya, yazmaya ve grameri oturtmaya bak derim. bir de belki çok sağlıklı bir yöntem olmayabilir ama belirli bir konuya odaklanmak, bazı şeyleri içselleştirmek açısından çok faydalı oluyor. ben 19 yaşımdayken (ingilizceyle aktif maceramın 7. senesi) yazma ve konuşmada gayet iyiydim fakat anlamada zorlanıyordum. bir dizi izlesem harfiyen anladığım yer %40-45 civarında kalıyordu.
sonra ben bir sene falan gece gündüz dota maçı izledim. ingilizce geliştirmek için değil tabii, sevdiğimden. konu belli, ortada maç var. dolayısıyla terimler, cümle yapıları vs. genelde benzer oluyor ama çok katı da değil. başlarda çoğunlukla yine anlamıyordum. bir yılın sonunda ise o %40-45 dediğim oran %80'lere fırladı.
diğer cevaplarda da yazıldığı gibi, b1'den b2'ye geçmek, a1'den a2'ye geçmeye kıyasla daha zordur ve daha uzun sürer ama belirli eşikler vardır işte onları aştığında da bir hafta içinde "aaa daha geçen hafta a2'ydim lan ben ne ara c1 oldum" diye sorarsın kendine, olursun.
uzun lafın kısası gramer, gramer, gramer. kelime bilgin B1'e göre epey üst düzeyse zaten sıkı bir gramer çalışmasıyla 6 ayda bile C1'i bulabilirsin. aheste aheste ilerlersen de bir yıl diyelim hadi en fazla.
0
Chrome eklentisi olarak Transover kullanın. Duyduğunuz her kelimeye sözlükten üşenmeden mutlaka bakın. Ben de aynı dertten muzdarip idim. C2 olana kadar böyle gideceğiz. Yolu bu yani.
Tureng de aşırı iyi. Anlamlardan biri kalmazsa çağrışım yoluyla başka biri kalabiliyor aklınızda.
Tureng de aşırı iyi. Anlamlardan biri kalmazsa çağrışım yoluyla başka biri kalabiliyor aklınızda.
0
Hangi dil olursa olsun B1'den itibaren bol bol yabancı yayın 'tüketerek' adeta dilin içinde yaşamaya çalışmak gerek.
Derdin muhtemelen şu: Önce Türkçe düşünüyorsun, sonra düşündüğünü İngilizce'ye çevirip aktarmaya çalışıyorsun.
Oysa İngilizce düşünmen veya bir noktadan sonra refleks haline getirip düşünmeden konuşabilmen gerekiyor.
Derdin muhtemelen şu: Önce Türkçe düşünüyorsun, sonra düşündüğünü İngilizce'ye çevirip aktarmaya çalışıyorsun.
Oysa İngilizce düşünmen veya bir noktadan sonra refleks haline getirip düşünmeden konuşabilmen gerekiyor.
0
idexo +1,
Isin gramerle cok alakasi yok bence, ben C1'in ama gramerim sifir sayilir, tenslerin adlarini bile bilmiyorum. Isin onemli kismi olabildigince yayin tuketmek, ingilizce bir sey okurken okudugunu kafanda turkceye cevirmeden okudugun gibi anlaman lazim. Bir yerden sonra zaten turkce yerine ingilizce dusunmeye basliyorsun ve boyle olunca cumle kurman akici hale geliyor.
Isin gramerle cok alakasi yok bence, ben C1'in ama gramerim sifir sayilir, tenslerin adlarini bile bilmiyorum. Isin onemli kismi olabildigince yayin tuketmek, ingilizce bir sey okurken okudugunu kafanda turkceye cevirmeden okudugun gibi anlaman lazim. Bir yerden sonra zaten turkce yerine ingilizce dusunmeye basliyorsun ve boyle olunca cumle kurman akici hale geliyor.
0
ovungec zeus
Devlette işe alırken güvenlik soruşturması oluyor malumunuz. Şimdi ben greencard başvurusu yapsam bu durum soruşturmada önlerine çıkar mı? Ne dersiniz?
Devlette işe alırken güvenlik soruşturması oluyor malumunuz. Şimdi ben greencard başvurusu yapsam bu durum soruşturmada önlerine çıkar mı? Ne dersiniz?
0
Elbette greencard başvurusu yapmak suç değil. Ancak bunu gören birisi bu adam yurtdışında yaşamak istiyor, Türkiye'yi beğenmiyor diye düşünüp ret verir mi?
0
chezsoi
Yapmam gereken seyler var ama stres nedeniyle yerimden kalkamaz oldum. Elim kolum kilitlenmis gibiyim, bu durumdan kurtulan var mi,mucadele enerjisini yeniden kazanan ?
Yapmam gereken seyler var ama stres nedeniyle yerimden kalkamaz oldum.
Elim kolum kilitlenmis gibiyim, bu durumdan kurtulan var mi,mucadele enerjisini yeniden kazanan ?
Elim kolum kilitlenmis gibiyim, bu durumdan kurtulan var mi,mucadele enerjisini yeniden kazanan ?
0
her iki durumda da yapman gerekenlerle yüzleşeceksin. onunla korkup sinerek mi kalkıp mücadele ederek mi yüzleşeceğini seçmen gerek
0
Yazar arkadaşlara katılıyorum. Sizi zorlayan her şey sınavdır üstüne gidin. Kendinizi yapacağınıza inandırın.
Ben aşağıdan bakarak dağın ne kadar büyük olduğuna değil de patika yollara bakarak onu nasıl çıkacağıma odakladığımda başarılı oldum. Bu yöntem stresi ve odaklanma problemini yenmenizde yardımdı olur.
Ben aşağıdan bakarak dağın ne kadar büyük olduğuna değil de patika yollara bakarak onu nasıl çıkacağıma odakladığımda başarılı oldum. Bu yöntem stresi ve odaklanma problemini yenmenizde yardımdı olur.
0
Tesekkür ederim arkadaslar... basarisizlik korkusu elimi ayagimi bagliyor. Universite sinavi oncesi de boyle olmustum. Sanki savasma kac gibi.. bir de nereden baslayacagimi bilmemem sorun..
0
esnafin derdinii mustafa keser
Merhabalar, 15 günlüğüne Amerika tatiline gideceğiz ve bu süreçte yedi gün batı yedi gün doğu olmak üzere ayırdık uçak biletlerimizi batıdaki yedi günde ilk başta üç gün los Angelesa iki gün SAN Francisco ve iki gün san diego diye planlamıştık fakat sonradan bu çok yorucu geldi dört gün los angelos
Merhabalar, 15 günlüğüne Amerika tatiline gideceğiz ve bu süreçte yedi gün batı yedi gün doğu olmak üzere ayırdık uçak biletlerimizi batıdaki yedi günde ilk başta üç gün los Angelesa iki gün SAN Francisco ve iki gün san diego diye planlamıştık fakat sonradan bu çok yorucu geldi dört gün los angelos ve üç gün SAn Francisco (ya da tam tersi) şeklinde plan yapsak hem daha iyi dinlenip hem de dolu dolu dolaşabilir miyiz?
0
2 gun San Diego, 1 gun Tijuana, 3 gun Los Angeles (Hollywood, Santa Monica, Beverly Hills, UCLA...), 1 gun Santa Barbara, 1 gun San Jose (Silicon Valley, Stanford University...), 4 gun San Francisco - cok yorucu ama inanilmaz guzel olur.
Bonus Sarki: www.youtube.com
Arabada yolda dinleyin.
Bonus Sarki: www.youtube.com
Arabada yolda dinleyin.
0
dont eat me
Bunlar sevgili mi? Yoksa sadece arkadaşız mi diyorlar? İlişkileri yeni mi başladı yoksa senelerdir samimiler mi? Türkiye'den daha çok seviyor di mi İran Rusya'yı? Yanılmıyorsam yakın zamanda karşılıklı olarak okullarda dil eğitimi verilmesi kararını almışlar. Önce dil dile deymeli demişlerdir belki?
Bunlar sevgili mi? Yoksa sadece arkadaşız mi diyorlar? İlişkileri yeni mi başladı yoksa senelerdir samimiler mi? Türkiye'den daha çok seviyor di mi İran Rusya'yı? Yanılmıyorsam yakın zamanda karşılıklı olarak okullarda dil eğitimi verilmesi kararını almışlar. Önce dil dile deymeli demişlerdir belki?
İran'ın Rusya kadar sevdiği hangi ülkeler var? Onlarla arası nasıl? Metres ilişkisi mi, süt kardeşliği mi, yüzük kardeşliği mi?
Ciddiyetsiz soruma ciddi cevap verecekler için teşekkür. :)
İran'ın Rusya kadar sevdiği hangi ülkeler var? Onlarla arası nasıl? Metres ilişkisi mi, süt kardeşliği mi, yüzük kardeşliği mi?
Ciddiyetsiz soruma ciddi cevap verecekler için teşekkür. :)
0
iran islam devrimine kadar iran, abd ile sovyetler birliğine göre daha yakın ilişkileri olan bir ülkeydi.
0
Anti-Amerikancılık temelinde vücut bulan bir yakınlaşmadır. İran ile Rusya tarihte birçok kez savaşmıştır. 2. Dünya Savaşında İran, Sovyetlerce işgal edilmiştir. 1979 devrimi ertesinde tepeye çıkan Amerikan düşmanlığı İran'ı Rusya ile yakınlaşmaya itmiştir.
0
nato'da yer almayan ülkeler genelde safları sıklaştırırlar. nato da nato'da olmayan ülkelerin çevresini sarmaya çalışır. abd başı çeker.
Ayrıca bakınız: Bağlantısızlar hareketi
Ayrıca bakınız: Bağlantısızlar hareketi
0
iran ile rusya resmen friends with benefits. uzun vadeli ilişkileri çok sorunlu, ama ihityaçları ortak. ortamlarda görüştükçe birbirlerinin işini görüyorlar. birbirlerine "ne zaman istersen ara, bişey lazım olursa koşar gelirim" diyorlar, ama ikisi de tekrar lazım olana kadar aramıyor. görüşünce araları iyi, ama sürekli bir ilişkileri de yok.
0
ovungec zeus
Orijinal bir iş fikrim var. Bunun için biraz sermayeye ve tanıtıma ihtiyacım var. Nerelerle iletişime geçmeliyim?
Orijinal bir iş fikrim var. Bunun için biraz sermayeye ve tanıtıma ihtiyacım var. Nerelerle iletişime geçmeliyim?
0
Start up anahtar kelimesiyle aratip bir seyler yapabilirsiniz. Yeni moda oyle isliyor.
0
önce iş modelini kurman gerekiyor, mümkünse aç bir excel bir fizibilite yap sonra business model diye google'da arat bir word dosyası hazırla. bunlar olmadan bana kalırsa bir yer ile iletişime geçmek anlamsız.
0
sadece fikre yatırım alan birini ben duymadım. anlatması aslında çok uzun ama emin ol aynı fikri şu an yüzlerce kişi daha düşünüyor.
startup communitylerde biraz vakit geçirip bu işin yolunu yordamını öğrenmelisin.
startup communitylerde biraz vakit geçirip bu işin yolunu yordamını öğrenmelisin.
0
Yatırımcı olarak, her gün bir milyon tane insanın bir milyon tane orjinal olduğunu düşündüğü projeyi duyuyorum. Yani sizin aklınıza orjinal gelen şeyi ben şuana kadar en az 100 kere duymuşumdur ne olduğunun önemi yok. O kadar çok fikir var ki. Önemli olan kendi başınıza ne kadarını hayata geçirebildiğiniz. Fikirde kalan herşey çöptür. Diyebilirsiniz ki e ben bunu kendim nasıl yapayım. Ancak buradan bakınca da e bunu 1000 kişi yapmaya çalışırken 1inin imkanı varken ve yapabilirken ben niye diğer 999 la çalışayım ?
Birşeyleri yaparken her zaman bu gözle bakmalısınız.
Birşeyleri yaparken her zaman bu gözle bakmalısınız.
0
üniversitelerin teknoloji transfer ofisleri oluyor. onlar size yol gösterecektir.
0
burty
zaman geldi çattı. tarihin en güzel dünya kupalarından birisi olacak diye düşünüyorum. şöyle az bir zaman kala birkaç soruyla ısınalım.2018 dünya kupası favoriniz kim?Belçika'ya hala sürpriz yapar diyorlar. bu kadroyla şampiyon olmanın neresi sürpriz olur ki? Belçika dışında sürpriz yapabilir dediği
zaman geldi çattı. tarihin en güzel dünya kupalarından birisi olacak diye düşünüyorum. şöyle az bir zaman kala birkaç soruyla ısınalım.
2018 dünya kupası favoriniz kim?
Belçika'ya hala sürpriz yapar diyorlar. bu kadroyla şampiyon olmanın neresi sürpriz olur ki? Belçika dışında sürpriz yapabilir dediğiniz takım hangisi?
messi, neymar, ronaldo, salah, griezman, levandowski, müller. bu golcülerden hangisi daha çok gol atar? bunlar dışında gol kralı tahmininiz var mı?
2018 dünya kupası favoriniz kim?
Belçika'ya hala sürpriz yapar diyorlar. bu kadroyla şampiyon olmanın neresi sürpriz olur ki? Belçika dışında sürpriz yapabilir dediğiniz takım hangisi?
messi, neymar, ronaldo, salah, griezman, levandowski, müller. bu golcülerden hangisi daha çok gol atar? bunlar dışında gol kralı tahmininiz var mı?
0
Hiç sevmesem de bu kupa Messi'nin şov yapacağı kupa olacak gibime geliyor.
Çünkü "Dünya Messi'ye bir dünya kupası borçlu" gibi sikimsonik bir laf dolaşıyor ortalarda.
Şampiyonluk favorilerim; Almanya ve Brezilya. Arjantin en az yarı final oynar.
Çünkü "Dünya Messi'ye bir dünya kupası borçlu" gibi sikimsonik bir laf dolaşıyor ortalarda.
Şampiyonluk favorilerim; Almanya ve Brezilya. Arjantin en az yarı final oynar.
0
favorim fransa.
belçika süpriz yapamaz bence. süprizi uruguay ve ingiltereden bekliyorum.
messi bu dünya kupasında ağırlığını koyar şovunuda yapar. Arjantin alırsa güzel olur.
belçika süpriz yapamaz bence. süprizi uruguay ve ingiltereden bekliyorum.
messi bu dünya kupasında ağırlığını koyar şovunuda yapar. Arjantin alırsa güzel olur.
0
Yıllardır Belçika'nın bu kupalarda bir şeyler yapacağını bekliyoruz ama henüz bir şey olmadı :) 50 yılda bir çıkarttıkları çocuklar ile yine bir şey değiştiremeden 2. turda, hadi en fazla çeyrek finalde elenirler.
Favorim Fransa, kadroları çok sağlam. Sürpriz İngiltere.
Favorim Fransa, kadroları çok sağlam. Sürpriz İngiltere.
0
hem messiyi hem ronaldoyu canlı izleyen şanslı bir nesil olduğumuzu düşünüyorum ve bu bağlamda şovlarının süremesini isterim ki yine tarihe tanıklık etmiş olalım
0
fransa'nın kadrosu çok çok sağlam, almanya her zamanki gibi. brezilya'nın kadrosu da keza korkunç iyi. valla bilemiyorum, gönül leo'dan yana.
0
fikstürü incelemedim ama iki takım da finale kadar eşleşmezse finalin adı fransa - brezilya olur.
fransa'yı favori görüyorum.
fransa'yı favori görüyorum.
0
İngiltere de iyi futbol oynuyor gibi geldi bana. Belki bir sürpriz yaparlar.
0
binder dandet
Oldukça ilginç bir hayatım var, cidden filmi olur, tabi önce kitap lazım. Oradan uyarlanacak falan (özgüvenime hayranım)--neyse konu bu değilYazabileceğime inanıyorum, yazarken kendimden farklı bir karakter kullanacağım, flashbackler-spiralling plot, belki metatextuel... Modernist bir fictive otobiy
Oldukça ilginç bir hayatım var, cidden filmi olur, tabi önce kitap lazım. Oradan uyarlanacak falan (özgüvenime hayranım)
--neyse konu bu değil
Yazabileceğime inanıyorum, yazarken kendimden farklı bir karakter kullanacağım, flashbackler-spiralling plot, belki metatextuel... Modernist bir fictive otobiyografi olacak. Tabi fictive kısmı yalan- sadece ben bileceğim gerçek olduğunu yaşananların.
Ne önerirsiniz? bir plan yapmalı mıyım, bölüm bölüm ne yazacagımı önceden belirlemeli miyim yoksa allah ne verdiyse oğuz ataylaşmalı mıyım?
--neyse konu bu değil
Yazabileceğime inanıyorum, yazarken kendimden farklı bir karakter kullanacağım, flashbackler-spiralling plot, belki metatextuel... Modernist bir fictive otobiyografi olacak. Tabi fictive kısmı yalan- sadece ben bileceğim gerçek olduğunu yaşananların.
Ne önerirsiniz? bir plan yapmalı mıyım, bölüm bölüm ne yazacagımı önceden belirlemeli miyim yoksa allah ne verdiyse oğuz ataylaşmalı mıyım?
0
bir şeyler yazıp kendin lazer yazıcından bastırsan seni daha çok tatmin eder bence.
0
Bence o kadar da ilginç bir hayatın yok. Daha ne hayatlar var be. Bence demişim,yani tahmin içerir.:)
0
@maleficent
benimkisi öyle bir durum değil. cidden filmlik. abartmıyorum-ego da yapmıyorum.
benimkisi öyle bir durum değil. cidden filmlik. abartmıyorum-ego da yapmıyorum.
0
ingilizce biliyorsan, ingilizce yaz. bilmiyorsan turkce.
kesinlikle yazmalisin.
kesinlikle yazmalisin.
0
Önce kısa bir öykü yaz, paylaş. Bakalım beğenilecek mi? Sonra kitap yazarsın
0
nasıl bir soru bu yav?
abicim kitap yazmak içinden geliyorsa, yani içindekileri yazarak anlatmak gibi bir arzu varsa içinde zaten bunu sormazsın.
ayrıca bir romanı güzel yapan şey kurgu değildir sadece. dili kullanış şekli, üslup... bu ne özgüven yiğidim, zartadanak "kitap mı yazsam yea?" diye giriyon işin içine? bu yüzden ego dan bahsediyor buradakiler. evvela bir hikaye yaz, bunu gönder dergi,site bir yerlere bir eleştiri al bu işle uğraşanlardan.
bir de o nasıl bir dil yav? "modernizması fiktifist bir roman olup zaman zaman spiralli barebacklerle okuyucuyu şeyedecek..." romanın dili ne olacak? türkilizce mi?
neyse yazma sen roman falan, 90 lar pop müziğine çevirmeyin edebiyatı :D
şaka şaka yaz da ağırdan al yada sözlükte yazar ol orada kısa uzun hikayeler şeklinde anlat başından geçenleri. elemanın biri bunu yaptı sonra hatta kitabı basıldı falan. hatırlamıyorum kullanıcı adını.
abicim kitap yazmak içinden geliyorsa, yani içindekileri yazarak anlatmak gibi bir arzu varsa içinde zaten bunu sormazsın.
ayrıca bir romanı güzel yapan şey kurgu değildir sadece. dili kullanış şekli, üslup... bu ne özgüven yiğidim, zartadanak "kitap mı yazsam yea?" diye giriyon işin içine? bu yüzden ego dan bahsediyor buradakiler. evvela bir hikaye yaz, bunu gönder dergi,site bir yerlere bir eleştiri al bu işle uğraşanlardan.
bir de o nasıl bir dil yav? "modernizması fiktifist bir roman olup zaman zaman spiralli barebacklerle okuyucuyu şeyedecek..." romanın dili ne olacak? türkilizce mi?
neyse yazma sen roman falan, 90 lar pop müziğine çevirmeyin edebiyatı :D
şaka şaka yaz da ağırdan al yada sözlükte yazar ol orada kısa uzun hikayeler şeklinde anlat başından geçenleri. elemanın biri bunu yaptı sonra hatta kitabı basıldı falan. hatırlamıyorum kullanıcı adını.
0
Bence bilgisayarda yazıp lazer yazıcında bi yazdır bakalım. Hemen matbaalara oara kaptırma. Kendi lazer yazıcınla bi yazdır ama önce.
0
yaz bence.
hikayenin ilgi çekici olması için sadece olayların ilgi çekici olmasına gerek yok zaten.
dili ve kurgusu da ilgi çekici olmalı.
yoksa bugüne kadar okuyup hayran olduğumuz kitaplar, izleyip bayıldığımız filmler genelde basit hikayelerdir aslında.
ama elindeki hikaye de ilginçse, o zaman iyice şanslısın demektir.
hikayenin ilgi çekici olması için sadece olayların ilgi çekici olmasına gerek yok zaten.
dili ve kurgusu da ilgi çekici olmalı.
yoksa bugüne kadar okuyup hayran olduğumuz kitaplar, izleyip bayıldığımız filmler genelde basit hikayelerdir aslında.
ama elindeki hikaye de ilginçse, o zaman iyice şanslısın demektir.
0
Bence yazmalısın. Ticari başarı sağlayamasan bile en azından yazmış olursun ve çocuklarına bir anı olur. Kim bilir belki de kitap patlar ve hayal edemeyeceğin yerlere gelirsin.
0
Lozturkmen
Yarın çok önemli bir görüşmem var ve bunu isteyebileceğim biri yok annem dışında.O hep duacim allah razi olsun.Ama şans diler misiniz ya da dua eder misiniz?O kadar yalnızım ki buraya yazıyorum. uyuyamiyorum kac saatir belki guzel dileklerimiz ise yarar. :(
Yarın çok önemli bir görüşmem var ve bunu isteyebileceğim biri yok annem dışında.
O hep duacim allah razi olsun.
Ama şans diler misiniz ya da dua eder misiniz?
O kadar yalnızım ki buraya yazıyorum. uyuyamiyorum kac saatir belki guzel dileklerimiz ise yarar. :(
O hep duacim allah razi olsun.
Ama şans diler misiniz ya da dua eder misiniz?
O kadar yalnızım ki buraya yazıyorum. uyuyamiyorum kac saatir belki guzel dileklerimiz ise yarar. :(
0
Umarım görüşmeniz dilediğiniz şekilde geçer. Hayatın önemli anları, dönüm noktaları vardır. Önemli olarak gördüğümüz bazı şeyler hayatımız için aslında fazla değer taşımayacak olaylara dönüşebilirler. Bunu düşünerek kendinizi rahatlatmalısınız. iyi geceler
0
inşallah görüşmeniz güzel geçer, mümkün olduğu kadar rahat olup, güleryüzlü olun. nefes alışverişini de düzenle.
0
theconqueror
Savaşın sonunda tüm Balkanlar doğu blokuna yani SSCB’nin kontrolüne girerken, Yunanistan neden girmiyor? Savaş esnasında Alman işgaline mi uğramıyor yoksa Sovyet güçleri tarafından mı kurtarılmıyor?
Savaşın sonunda tüm Balkanlar doğu blokuna yani SSCB’nin kontrolüne girerken, Yunanistan neden girmiyor? Savaş esnasında Alman işgaline mi uğramıyor yoksa Sovyet güçleri tarafından mı kurtarılmıyor?
0
Yunanistan o dönem Almanya Bulgaristan ve kısmen de İtalya kontrolü altındaydı, İtalya çekildikten sonra da İngilizler onların yerinde konuşlandı, savaş sonrası da kendi iç savaşı başladı zaten, Sovyetlerin bir olayı yoktu o bölgede.
0
Churchill ile Stalin arasındaki Yüzdeler Anlaşması uyarınca Yunanistan, İngiliz etki alanına bırakıldı.
0
false pretension
konusu saplantılı aşk hikayesi olan filmler arıyorum. izlediğiniz ve beğendiniz film önerilerinize açığım.
konusu saplantılı aşk hikayesi olan filmler arıyorum. izlediğiniz ve beğendiniz film önerilerinize açığım.
0
ovungec zeus
"Onun beni görMEmiş olması imkansız." "It is impossible for him not to have seen me" doğru bir çeviri mi?
"Onun beni görMEmiş olması imkansız."
"It is impossible for him not to have seen me" doğru bir çeviri mi?
"It is impossible for him not to have seen me" doğru bir çeviri mi?
0
"it was impossible for him not to see me" benim kulağa daha uygun geldi.Hangisi doğrudur bilmem
0
herşeyi soran adam
Merhaba,Çok eskiden alınmış bir arsanın(tapusuz) kime ait olduğunu kime sormak gerekiyor?Yani “23 numaralı parsel muhtemelen sizin” deniyor ama gerçekten bizim mi diye kime, hangi kuruma sormak gerekiyor? Neresi bize yardımcı olabilir?Konu hakkında 0 bilgim olduğu için, nasıl soru sorulur onu da bil
Merhaba,
Çok eskiden alınmış bir arsanın(tapusuz) kime ait olduğunu kime sormak gerekiyor?
Yani “23 numaralı parsel muhtemelen sizin” deniyor ama gerçekten bizim mi diye kime, hangi kuruma sormak gerekiyor? Neresi bize yardımcı olabilir?
Konu hakkında 0 bilgim olduğu için, nasıl soru sorulur onu da bilmiyorum ama umarım derdimi anlatabilmişimdir.
Teşekkürler
Çok eskiden alınmış bir arsanın(tapusuz) kime ait olduğunu kime sormak gerekiyor?
Yani “23 numaralı parsel muhtemelen sizin” deniyor ama gerçekten bizim mi diye kime, hangi kuruma sormak gerekiyor? Neresi bize yardımcı olabilir?
Konu hakkında 0 bilgim olduğu için, nasıl soru sorulur onu da bilmiyorum ama umarım derdimi anlatabilmişimdir.
Teşekkürler
0
az bilinen yonleriyle starklarin gelini
Selam,Çok büyük olmayan bir sitede oturuyoruz. Sitenin bir köşesinde çocuk parkı var ama elbette çocuklar o alanda değil, evlerin olduğu bölümde yayılıp oynuyorlar. Sabah başlayıp gece yarısına kadar çığlık, top, bisiklet sesi ile bir dakika sakin bir gün geçiremiyoruz. Yönetici de şikayetçi, buna i
Selam,
Çok büyük olmayan bir sitede oturuyoruz. Sitenin bir köşesinde çocuk parkı var ama elbette çocuklar o alanda değil, evlerin olduğu bölümde yayılıp oynuyorlar. Sabah başlayıp gece yarısına kadar çığlık, top, bisiklet sesi ile bir dakika sakin bir gün geçiremiyoruz. Yönetici de şikayetçi, buna ilişkin yönetim kararı var lakin aileler laftan anlamıyor. Ailelerle muhattap olmadan bu konu ile ilgili ne yapılabilir? Yönetici en son çare polis çağıralım diyor. Bunun hukuki yolu yordamı nedir?
Çok büyük olmayan bir sitede oturuyoruz. Sitenin bir köşesinde çocuk parkı var ama elbette çocuklar o alanda değil, evlerin olduğu bölümde yayılıp oynuyorlar. Sabah başlayıp gece yarısına kadar çığlık, top, bisiklet sesi ile bir dakika sakin bir gün geçiremiyoruz. Yönetici de şikayetçi, buna ilişkin yönetim kararı var lakin aileler laftan anlamıyor. Ailelerle muhattap olmadan bu konu ile ilgili ne yapılabilir? Yönetici en son çare polis çağıralım diyor. Bunun hukuki yolu yordamı nedir?
0
Çocuklardan birini kaçırın. Ertesi gün serbest bırakın. Sadece sitede değil mahallede çocuk sesi duymazsınız. Tabi ki şaka yapıyorum ciddiye almayın :)
0
nihilist at
Bu kitabı okuyorum iş bankası yayınlarından, 35. sayfadayım ama her şeyi tam olarak anlayamıyorum, üniversitedeyken 1.sınıfta okuyun diye önermişlerdi okumamıştım, aradan 8 sene geçti şimdi okuyayım dedim anlayamıyorum.. Bu tip siyaset hukuk felsefe karışık kitapları tam olarak anlamak için ne yapm
Bu kitabı okuyorum iş bankası yayınlarından, 35. sayfadayım ama her şeyi tam olarak anlayamıyorum, üniversitedeyken 1.sınıfta okuyun diye önermişlerdi okumamıştım, aradan 8 sene geçti şimdi okuyayım dedim anlayamıyorum.. Bu tip siyaset hukuk felsefe karışık kitapları tam olarak anlamak için ne yapmalıyım??
0
Kavramları anlamıyor değilim, bütünü anlamakta sıkıntı çekiyorum
Yine de birkaç kavram sorduğunuz için yazayım:
Ortak benlik
Politik bütün
Genel istem
Yani mesela şu ne demek(kitaptan alıntı yapıyorum):
“Toplumların ilk günlerinde cumhuriyetin başları kurumları kurar, sonra da kurumlar başları yetiştirir.”
ya da
“Adam öldürünce ölmeye katlanmamız bir katilin kurbanı olmamak içindir.”
Bu paragrafları okurken beynimdeki imbikten geçirip altında yatan düşünceyi özümsemem gerekiyor ama yapamıyorum
Yine de birkaç kavram sorduğunuz için yazayım:
Ortak benlik
Politik bütün
Genel istem
Yani mesela şu ne demek(kitaptan alıntı yapıyorum):
“Toplumların ilk günlerinde cumhuriyetin başları kurumları kurar, sonra da kurumlar başları yetiştirir.”
ya da
“Adam öldürünce ölmeye katlanmamız bir katilin kurbanı olmamak içindir.”
Bu paragrafları okurken beynimdeki imbikten geçirip altında yatan düşünceyi özümsemem gerekiyor ama yapamıyorum
0
Yani okurum bunu anladığımı sanarım muhtemelen de bir şeyler anlat diyen birine 2-3 cümleden fazla bahsedemem..
0
vedat günyol fransızca aslından çevirmiş
Hasan ali yücel klasikler dizisinden bu kitap tercüme sıkıntılı değil bence bende problem var..
Hasan ali yücel klasikler dizisinden bu kitap tercüme sıkıntılı değil bence bende problem var..
0
Yanlış değerlendirme ama eğer bu iki cümleyi anlayamıyorsan bence soyutlama becerin çok yüksek değil. O konuya eğilmelisin. Zira paylaştığın iki cümle de anlaşılması çok kolay cümleler. Öyle eserler var ki, bir sayfa boyunca tek bir cümleyi anlayabilmek mümkün değil. Örneğin Hegel'in eserleri.
0
Hegel’in anlaşılabilir bi tarafı yok ki Hegeli örnek vermişsin, anlamış gibi yapılabilir tabi o kısım ayrı.. JJR ile Hegel karşılaştırması yapmak elmayla hindistan cevizi yağını karşılaştrmak gibi bişey..
Soyutlama becerimi nasıl geliştirebilirim o zaman?
Soyutlama becerimi nasıl geliştirebilirim o zaman?
0
Hadi ilk cümleyi anladım..
İkinci ne demek istemiş??
“Adam öldürünce ölmeye katlanmamız bir katilin kurbanı olmamak içindir”
bir de bağlamı bilmeden nasıl kolay diyebiliyorsunuz bu cümleye anlamadım..
İkinci ne demek istemiş??
“Adam öldürünce ölmeye katlanmamız bir katilin kurbanı olmamak içindir”
bir de bağlamı bilmeden nasıl kolay diyebiliyorsunuz bu cümleye anlamadım..
0
Soyutlama düzeyi ve tartışmayı derinleştirme açısından Rousseau basit düşünürler arasında yer alır. Bundan dolayı en başta okunması için önerilen isimlerden.
İkinci sorduğun sözü anlamamışsın, sözleşmeye işaret eden bir söz değil mi? Gerçi tam geçtiği bağlamı okumak gerekir, sonuçta aforizma çıkartmıyoruz. Toplumsal sözleşme ile kurulan 3. tarafın (devlet ya da genel istemin temsilcisi) üzerimizde sözleşmeyi ihlal nedeni olan "adam öldürmeyi" uygulamasına izin veriyoruz. Çünkü onu uygulamasa, sözleşme bozulacak ve hepimiz doğal duruma geri döneceğiz. Gerçi bu çok Hobbesçu bir doğal durum ve güvenlik okuması gibi oldu. Dediğim gibi bağlamında değerlendirmek gerekir.
Yukarıdaki yorumlardan @kitap gibi sessiz'e katılıyorum. Soyutlama kabiliyetini yükseltmek için bolca nitelikli eser okuman, üstüne düşünmen ve notlar alman gerekir. Uzun süren ve zahmetli bir iş ama başka bir yolu yok ki.
Canını çok da sıkma tabii, bu tip okumalar birikimle ilerler. Mesela daha sonra daha fazla birikimle bu metinlere dönüldüğünde "aa burada Locke'a üstü kapalı cevap vermiş" ya da "bunu söyleme sebebi muhtemelen kendisi ile Hobbes arasına bir mesafe koymak" vb. diyebiliyor oluyorsun. Metin gizli bir şekilde tartışma halinde olduğu diğer düşünürlerle daha iyi anlaşılmış oluyor.
İkinci sorduğun sözü anlamamışsın, sözleşmeye işaret eden bir söz değil mi? Gerçi tam geçtiği bağlamı okumak gerekir, sonuçta aforizma çıkartmıyoruz. Toplumsal sözleşme ile kurulan 3. tarafın (devlet ya da genel istemin temsilcisi) üzerimizde sözleşmeyi ihlal nedeni olan "adam öldürmeyi" uygulamasına izin veriyoruz. Çünkü onu uygulamasa, sözleşme bozulacak ve hepimiz doğal duruma geri döneceğiz. Gerçi bu çok Hobbesçu bir doğal durum ve güvenlik okuması gibi oldu. Dediğim gibi bağlamında değerlendirmek gerekir.
Yukarıdaki yorumlardan @kitap gibi sessiz'e katılıyorum. Soyutlama kabiliyetini yükseltmek için bolca nitelikli eser okuman, üstüne düşünmen ve notlar alman gerekir. Uzun süren ve zahmetli bir iş ama başka bir yolu yok ki.
Canını çok da sıkma tabii, bu tip okumalar birikimle ilerler. Mesela daha sonra daha fazla birikimle bu metinlere dönüldüğünde "aa burada Locke'a üstü kapalı cevap vermiş" ya da "bunu söyleme sebebi muhtemelen kendisi ile Hobbes arasına bir mesafe koymak" vb. diyebiliyor oluyorsun. Metin gizli bir şekilde tartışma halinde olduğu diğer düşünürlerle daha iyi anlaşılmış oluyor.
0
"Canilere verilen ölüm cezası da aşağı yukarı aynı açıdan ele alınabilir: adam öldürünce ölmeye katlanmamız, bir katilin kurbanı olmamak içindir."
İnternette şu sekilde buldum gerisindeki cumleyi. Boyle ise, birini oldurunce kisas olarak idam edilmeyi kabul etmemiz, kendimizi korumak icindir. Yani idam/olum cezasinin varligi caydirici bir seydir. Bu ceza oldugu icin onun kurbani olmaktan kurtulabiliriz. Ama tabii onunu arkasini tamamiyle okumak lazim paragrafi. Baglamindan koptugu icin yanlis da olabilir yorumlamam.
İnternette şu sekilde buldum gerisindeki cumleyi. Boyle ise, birini oldurunce kisas olarak idam edilmeyi kabul etmemiz, kendimizi korumak icindir. Yani idam/olum cezasinin varligi caydirici bir seydir. Bu ceza oldugu icin onun kurbani olmaktan kurtulabiliriz. Ama tabii onunu arkasini tamamiyle okumak lazim paragrafi. Baglamindan koptugu icin yanlis da olabilir yorumlamam.
0
>bir de bağlamı bilmeden nasıl kolay diyebiliyorsunuz bu cümleye anlamadım..
bahsettigin kitap nedir konusu nedir ve baglam konusunda bir fikrim yok ama benim ilk aklima gelen, toplumla falan ilgili bir konuysa: idam cezasina ok diyorsak, bu kendimizi koruyacagini dusundugumuz icindir. yani adam olduren oldurulsun diyoruz boylece biri bir gun beni veya bir sevdigimi oldurmek isterse onun icin caydirici olabilecegini dusunuyoruz. (istatistiklere baktigimizda caydirici olmuyor gerci ama o ayri bir mesele)
bunun negatif yani da devlete seni yargilayip oldurme yetkisi vermek. bir yerde ben idami destekliiuyorum dersen devlete ve devletin adaletine canimi ortaya koyacak kadar guveniyorum demis oluyorsun bir yerde.
bahsettigin kitap nedir konusu nedir ve baglam konusunda bir fikrim yok ama benim ilk aklima gelen, toplumla falan ilgili bir konuysa: idam cezasina ok diyorsak, bu kendimizi koruyacagini dusundugumuz icindir. yani adam olduren oldurulsun diyoruz boylece biri bir gun beni veya bir sevdigimi oldurmek isterse onun icin caydirici olabilecegini dusunuyoruz. (istatistiklere baktigimizda caydirici olmuyor gerci ama o ayri bir mesele)
bunun negatif yani da devlete seni yargilayip oldurme yetkisi vermek. bir yerde ben idami destekliiuyorum dersen devlete ve devletin adaletine canimi ortaya koyacak kadar guveniyorum demis oluyorsun bir yerde.
0
Bağlamından bağımsız "“Adam öldürünce ölmeye katlanmamız bir katilin kurbanı olmamak içindir”" cümlesinden anladığımı söyleyeyim:
Toplumla bir sözleşme yaparız. "Ben sizi öldürmeyeceğim, siz de beni öldürmeyin. Ben, sizin beni öldürmemeniz için, kimseyi öldürmeyeceğim. Böylelikle kimse de beni öldürmesin" Bu toplumla yaptığım bir gizli/açık bir sözleşmedir. Eğer ben birini öldürürsem, birinin de beni öldürmesine dolaylı olarak izin vermiş olurum. Bu toplumda anarşi yaratır ve herkes sözleşmeyi bozduğu için ortalık katillerle dolu olur. Oysa ben "devlet eliyle öldürülme" cezasına katlanarak toplumdaki bu düzenin bozulmamasına katkı sağlıyorum. Devlet öldürmezse, bunu katil yapar. Herkes kendi hukukunu kendi işletirse düzen ortadan kalkar. O nedenle devlet dediğimiz bir "toplum sözleşmesi" yapmalıyız. Bu bir gün bir katilin kurbanı olmamamız için gereklidir. Birini öldürürsem, devlet eliyle öldürüleceğimi bilmem, dolaylı olarak beni katilerden korur. Bu korku ile benim kimseyi öldürmeyecek olmam da, başka birilerini benim maktulüm olmaktan korur. Özetle; devlet/toplumsal sözleşme bireysel empatinin toplum tarafından örgütlenerek içimizdeki hayvanı dizginlemenin bir metodudur.
Toplumla bir sözleşme yaparız. "Ben sizi öldürmeyeceğim, siz de beni öldürmeyin. Ben, sizin beni öldürmemeniz için, kimseyi öldürmeyeceğim. Böylelikle kimse de beni öldürmesin" Bu toplumla yaptığım bir gizli/açık bir sözleşmedir. Eğer ben birini öldürürsem, birinin de beni öldürmesine dolaylı olarak izin vermiş olurum. Bu toplumda anarşi yaratır ve herkes sözleşmeyi bozduğu için ortalık katillerle dolu olur. Oysa ben "devlet eliyle öldürülme" cezasına katlanarak toplumdaki bu düzenin bozulmamasına katkı sağlıyorum. Devlet öldürmezse, bunu katil yapar. Herkes kendi hukukunu kendi işletirse düzen ortadan kalkar. O nedenle devlet dediğimiz bir "toplum sözleşmesi" yapmalıyız. Bu bir gün bir katilin kurbanı olmamamız için gereklidir. Birini öldürürsem, devlet eliyle öldürüleceğimi bilmem, dolaylı olarak beni katilerden korur. Bu korku ile benim kimseyi öldürmeyecek olmam da, başka birilerini benim maktulüm olmaktan korur. Özetle; devlet/toplumsal sözleşme bireysel empatinin toplum tarafından örgütlenerek içimizdeki hayvanı dizginlemenin bir metodudur.
0
ovungec zeus
Son zamanlarda gözlemlerime göre kadın sürücü sayısı çok artmış durumda. Eskiden bu kadar sık kadın sürücü görmezdim yollarda. Sizce bu durum neden kaynaklanıyor? Bu durumun trafiğe etkisi oldu mu?
Son zamanlarda gözlemlerime göre kadın sürücü sayısı çok artmış durumda. Eskiden bu kadar sık kadın sürücü görmezdim yollarda. Sizce bu durum neden kaynaklanıyor? Bu durumun trafiğe etkisi oldu mu?
0
Neyden olacak sapık tecavüzcü minibüs şoförleri, pişkin tacizciler, tekmeci yobazlar, yıkanmayıp leş gibi kokanlar diye uzar gider... Dahası polis bile yolda tek yürüyen kadını görüp tecavüz ediyor kime güvensin kadınlar? Ben de yakında bu sebeplerden alacağım
0
Son zamanlarda gördüğüm en saçma soru bu. Bir de ciddi ciddi cevap vermişler.
Neden artmasın? Nesi tuhaf bunun? Anormal olan nedir kadının araba kullanmasında? 2018 yılında olduğumuz için böyle bir şey gözlemlemiş olabilir misin?
Neden artmasın? Nesi tuhaf bunun? Anormal olan nedir kadının araba kullanmasında? 2018 yılında olduğumuz için böyle bir şey gözlemlemiş olabilir misin?
0
Soru saçma değil yalnız fazla geniş. Yani her çeşit kadın farklı sebepten trafiğe çıkmış olabilir.
Yelpazenin bir ucu toplu taşımada psikolojisi bozulanlar, diğer ucu 'fakirler ölsün' diyenler gibi görünüyor.
Yelpazenin bir ucu toplu taşımada psikolojisi bozulanlar, diğer ucu 'fakirler ölsün' diyenler gibi görünüyor.
0
Soru saçma değil ama 2018 yılında okuduğunu anlayamayan ve havadan nem kapanların olması çok garip ve acı.
0
Soru saçma denmesi bir saldırganlık biçimi olarak algılanmış ve üzerine garip ve acı denmiş. Garip ve acı olan hala kadından bahsederken bambaşka bir türmüş gibi davranılması. (kaldı ki türcülüğünüze de ayrıca karşıyız) Ve soru gerçekten anlamsız. "Son zamanlarda gözlemlerime göre erkek öğretmen sayısı çok artmış durumda. Eskiden bu kadar sık erkek öğretmen görmezdim okullarda. Sizce bu durum neden kaynaklanıyor? Bu durumun öğretime etkisi oldu mu?" bu size ne kadar normal geliyorsa kendi sorunuz da o kadar normal diyeyim. Cidden bi bitmediniz.
0
sonhakan
Istıfa mi? kovulma mi ?
Istıfa mi? kovulma mi ?
0
Sabah gazetesi ve ATV ilk satıldığı zaman, satın alan grubun sözcüsü olan tosuncuğun söylediklerini gazetede okuyup, kendi kendime inş canım ya demiştim, dün gibi aklımdadır: "Yayın politikasında bir değişiklik olmayacak."
0
söylenenlere ek olarak: kanat atkaya, gülse birsel, yalçın bayer, taha akyol, sedat ergin kesin gönderilecekler/gidecekler listesinde olur bence.
ahmet hakan da gönderilir büyük bir ihtimal.
artık orası bir "dükkan!" çok sayınları rahatsız eden tek kelime yazan/söyleyen uçurulur direkt.
ahmet hakan da gönderilir büyük bir ihtimal.
artık orası bir "dükkan!" çok sayınları rahatsız eden tek kelime yazan/söyleyen uçurulur direkt.
0
ceycey e
milletlerin dillerinin, kelime vs itibariyle olaylara yaklaşımını değiştirdiğini öne süren bie hipotez? teori? vardı. adı bir türlü aklıma gelmedi. var mıdır bilen?
milletlerin dillerinin, kelime vs itibariyle olaylara yaklaşımını değiştirdiğini öne süren bie hipotez? teori? vardı. adı bir türlü aklıma gelmedi. var mıdır bilen?
0
Konu ile pek alakali midir bilmem ama isinisi gorebilir. Soyle bi belgesel izlemistim. Anlatiyorum:
Bir gruba bir sosyal deney icin topkandiklari soyleniyor yol kenarinda. Bu sirada tamamen ayarlanmis bi trafik kazasi gerceklesiyor. Oyuncu bir polis geliyor ve olayi orada tesadufen bulunduklarini zanneden gruba sorular soruyor. Fakat her bir denege farkli yuklemle soruyor. Soyle gibi:
adam sence kacla gecirdi?
Adam sence kacla vurdu?
Adam sence kacla girmistir?
Adam sence kac km ile gidiyordu?
Yuklem sertlestikce tanik da arabanin daha hizli oldugunu iddia ediyor. Boyle bir durum.
Bir gruba bir sosyal deney icin topkandiklari soyleniyor yol kenarinda. Bu sirada tamamen ayarlanmis bi trafik kazasi gerceklesiyor. Oyuncu bir polis geliyor ve olayi orada tesadufen bulunduklarini zanneden gruba sorular soruyor. Fakat her bir denege farkli yuklemle soruyor. Soyle gibi:
adam sence kacla gecirdi?
Adam sence kacla vurdu?
Adam sence kacla girmistir?
Adam sence kac km ile gidiyordu?
Yuklem sertlestikce tanik da arabanin daha hizli oldugunu iddia ediyor. Boyle bir durum.
0
dedi ayca
Kendimi öldürmeyi düşünüyorum aslında bir çıkış yolu bulamadığım için ama biraz da şansımı bu şekilde denemek istedim. Sizce meslek lisesi ve üniversiteden moda tasarım mezunu olup, 1 sene erasmusla litvanya'da yaşayıp, türkiye içerisinde 1 sene, litvanya'da 3 ay staj yapıp, 3 sene kadar gogirl'de m
Kendimi öldürmeyi düşünüyorum aslında bir çıkış yolu bulamadığım için ama biraz da şansımı bu şekilde denemek istedim. Sizce meslek lisesi ve üniversiteden moda tasarım mezunu olup, 1 sene erasmusla litvanya'da yaşayıp, türkiye içerisinde 1 sene, litvanya'da 3 ay staj yapıp, 3 sene kadar gogirl'de moda ile ilgili yazılar yazan ve şimdi de türkiye'de "tekstil" dendiğinde akla ilk gelen firmada tasarım asistanlığı yapan bendenizin kanada sınırları içerisinde portfolyom ile iş bulma imkanım nedir?
İnanılmaz zor bir dönemden geçiyorum. Alanım öncelikli olsa da orada hayatta kalabileceğim her işi yapabileceğimi düşünüyorum. Bunu yapabilme şansım nedir? Siz ya da sizin etrafınızda yapan, başarmış birileri var mı bana yol gösterebilecek?
İnanılmaz zor bir dönemden geçiyorum. Alanım öncelikli olsa da orada hayatta kalabileceğim her işi yapabileceğimi düşünüyorum. Bunu yapabilme şansım nedir? Siz ya da sizin etrafınızda yapan, başarmış birileri var mı bana yol gösterebilecek?
0
sonda yazacagimi basta yazayim.al vizeni bas git ve geri kalanini orada dusun.
Simdi basa doneyim,senin henuz bir portfolyon yok,saydiklarin bir basari degil,bir baslangic.en fazla asistan falan diye bir ise girersin ama o tekstil isini kanada da nerede bulmayi dusunuyorsun.duyurularda gordugum sevgilin okumaya godecek gibi bisiler vardi,sende de yurtdisina gitmezse olecek hastaligi var bu yuzden sana isinle alakali arastirmalar yap buradan basvur falan demek gereksiz olacak.bu yuzden yukarida yazdigim kisma geliyorum kalkip gideceksin.gittikten sonra senin gibi giden herkes gibi yardirmaya baslayacaksin.is secme sansin yok,yarim okul yarim kacak isci yuruyeceksin.
Simdi basa doneyim,senin henuz bir portfolyon yok,saydiklarin bir basari degil,bir baslangic.en fazla asistan falan diye bir ise girersin ama o tekstil isini kanada da nerede bulmayi dusunuyorsun.duyurularda gordugum sevgilin okumaya godecek gibi bisiler vardi,sende de yurtdisina gitmezse olecek hastaligi var bu yuzden sana isinle alakali arastirmalar yap buradan basvur falan demek gereksiz olacak.bu yuzden yukarida yazdigim kisma geliyorum kalkip gideceksin.gittikten sonra senin gibi giden herkes gibi yardirmaya baslayacaksin.is secme sansin yok,yarim okul yarim kacak isci yuruyeceksin.
0
:D plan cok karmasik geldi bana, amerikaya gel, canada zor olabilir ilk etapta senin icin.
0
@duptıs portfolyom var. Genelde öğrencilik işlerim ama vakit buldukça ekliyorum şimdilerde de. Elim boş değil yani.
Benim okul okuma şansım yok bölümler çok pahalı ve o kadar birikmiş paramız yok. Hatta hiç paramız yok maaşımla biriktirdiğim para haricinde
@purple rain erkek arkadaşım kanada'ya gidecek hayatımızı orada kurmaya uğraşıyoruz. Amerika hem daha karışık hem daha zor geliyor esas bana :/
Benim okul okuma şansım yok bölümler çok pahalı ve o kadar birikmiş paramız yok. Hatta hiç paramız yok maaşımla biriktirdiğim para haricinde
@purple rain erkek arkadaşım kanada'ya gidecek hayatımızı orada kurmaya uğraşıyoruz. Amerika hem daha karışık hem daha zor geliyor esas bana :/
0
genelde firmalar "Canadian experience" aradiklari icin Kanada disindaki deneyimler pek bir halta yaramaz. tavsiyem kucuk, herkesin yasamak istemedigi sehirlere bak sansin daha yuksek olur, Toronto/Vancouver gibi sehirler hem pahali, hemde zaten issiz orani fazla olan yerler.
Birkac sene biryerlerde calistiktan sonra buyuk sehirlerden birine tasinirsin, yada belkide tasinmazsin. Kanada'da calisan adama herzaman is var, issizlik su anda %9 civarinda gozukuyor ama bunlarin cogu bence tembel, zaten calismak istemeyen elemanlar...
Birkac sene biryerlerde calistiktan sonra buyuk sehirlerden birine tasinirsin, yada belkide tasinmazsin. Kanada'da calisan adama herzaman is var, issizlik su anda %9 civarinda gozukuyor ama bunlarin cogu bence tembel, zaten calismak istemeyen elemanlar...
0
toronto'da cok genis bir film tv endustrisi var, bunlar da epey kostum tasarimcisi falan isthidam ediyor. tabi bunun hicbir garantisi yok, tamamen alakasiz isler yapmak zorunda da kalabilirsin ki kotu bir sey degil bence. firmalarin dikkate almasi icin kanada'da okul ve (okul uzerinden ayarlayabilecegin) staj gibi seyler yapmis olman onemli. o da zamanla olur. zaten erkek arkadasin seni goturuyorsa strese pek girmene gerek yok bence.
0
bas git hiçbişe yapamazsan kafede vb çalışıp para biriktirip mastet sertifika falan kasarsın.
0
"erkek arkadaşım kanada'ya gidecek hayatımızı orada kurmaya uğraşıyoruz."
onun gidip seni sonradan getirme olayi yas. hizli bir sekilde evlenip evli bir cift olarak beraber basvurmaniz senin gidebilmen acisindan cok daha realistik.
onun gidip seni sonradan getirme olayi yas. hizli bir sekilde evlenip evli bir cift olarak beraber basvurmaniz senin gidebilmen acisindan cok daha realistik.
0
erkek arkadaşın gidecek, iş bulacak, oturma izni alcak, sonra evleneceksiniz ve oraya göçeceksin.
0
"erkek arkadaşın gidecek, iş bulacak, oturma izni alcak, sonra evleneceksiniz ve oraya göçeceksin."
en az 6-7 sene surer.
en az 6-7 sene surer.
0
ayrica erkek arkadasin calisma, oturma izni almanin ne kadar zor oldugunu gorunce muhtemelen birisiyle evlenip, evlilik yoluyla alacak bu izinleri ve seni sonra unutur.
0
@hot potato artık okulla bir bağım kalmadığından dolayı staj yapma gibi bir imkanım da yok. birikimiş param da yok o nedenle cebimden harcayamam, bana maaş öder gibi para ödeyecek bir staj yeri de fazla gerçekçi gelmiyor. ayrıca hayatımızı orda kurmaya çalışıyoruz'dan kastım evliliği de kapsıyor zaten.
ve hayır 6-7 sene sürmüyor çünkü kanada 5 sene içerisinde göçmenlik veriyor. vatandaşlıktan tek farkı da oy kullanamıyor olmanız. ve bu 5 senenin içerisinde önceden okunan süre sayılmıyordu atıyorum okul 3 seneyse 3 sene+5 seneydi fakat şimdi o 3 sene de orada geçirilmesi gereken 5 senenin içerisinde sayılıyor.
ve hayır 6-7 sene sürmüyor çünkü kanada 5 sene içerisinde göçmenlik veriyor. vatandaşlıktan tek farkı da oy kullanamıyor olmanız. ve bu 5 senenin içerisinde önceden okunan süre sayılmıyordu atıyorum okul 3 seneyse 3 sene+5 seneydi fakat şimdi o 3 sene de orada geçirilmesi gereken 5 senenin içerisinde sayılıyor.
0
Oncelikle intihar gibi saçma şeyleri unut. Gerisi sonra gelir. "İntihar edeceksek de yaşayarak edelim." ( Neredesin Firuze filminden )
0
@ayca
1- staji kanada'da, orada gidecegin okul uzerinden yapacaksin. turkiye'de aldigin egitimin ve tecrubenin isverenler tarafindan cok da dikkate alinmayacagi ve kanada'da egitim ve is tecrubesi edinmek durumunda olacagin kabulu uzerinden yaziyorum. portfolyon harikaysa ve insan iliskilerin mukemmelse bu adimi atlayip direk is bulabilirsin ama cok olasi degil.
2- beraber bir aile olarak gidip erkek arkadasinin okulu sonrasi gocmenlige basvurmakla onun tek basina gidip, okul bittikten sonra senle evlenip daha sonra seni aile birlesimiyle getirmesi durumu arasindaki farktan bahsediyorum. tum o surec (erkek arkadsinin okulu, gocmenlige basvurup kabul almasi, evlenmeniz, sonra seni getirmek icin basvurmasi...) 7 seneden az surmez. eger realistik olarak gitmek istiyorsan hemen su an evlenip kocan okula giderken yaninda gitmen sart. dene istiyorsan obur turlu...
1- staji kanada'da, orada gidecegin okul uzerinden yapacaksin. turkiye'de aldigin egitimin ve tecrubenin isverenler tarafindan cok da dikkate alinmayacagi ve kanada'da egitim ve is tecrubesi edinmek durumunda olacagin kabulu uzerinden yaziyorum. portfolyon harikaysa ve insan iliskilerin mukemmelse bu adimi atlayip direk is bulabilirsin ama cok olasi degil.
2- beraber bir aile olarak gidip erkek arkadasinin okulu sonrasi gocmenlige basvurmakla onun tek basina gidip, okul bittikten sonra senle evlenip daha sonra seni aile birlesimiyle getirmesi durumu arasindaki farktan bahsediyorum. tum o surec (erkek arkadsinin okulu, gocmenlige basvurup kabul almasi, evlenmeniz, sonra seni getirmek icin basvurmasi...) 7 seneden az surmez. eger realistik olarak gitmek istiyorsan hemen su an evlenip kocan okula giderken yaninda gitmen sart. dene istiyorsan obur turlu...
0
iste o bendim
iyice tepem atmaya başladı artık.çıldırmak üzereyim.elim kolum bağlı.hiç kimse geri dönmüyor.okul 2016 eylülde bitti.askerden geleli 2 ay oluyor.tecrübe yok.iyi bi okulda okudum ama benle birlikte mezun olanlar bile yeni yeni iş buluyor.bu kadar zor mu geçecek bu süreç ?26 yaşındayım.köyde ailemle y
iyice tepem atmaya başladı artık.
çıldırmak üzereyim.elim kolum bağlı.hiç kimse geri dönmüyor.
okul 2016 eylülde bitti.askerden geleli 2 ay oluyor.tecrübe yok.
iyi bi okulda okudum ama benle birlikte mezun olanlar bile yeni yeni iş buluyor.
bu kadar zor mu geçecek bu süreç ?
26 yaşındayım.köyde ailemle yaşıyorum.evden çıkmıyorum.akşama kadar bilgisayar başındayım.iş başvuruları yapıp oraya buraya mail atıyorum ama yok yok yok.
acaba kendi alanımda bi iş yerine bi eczanede asgari ücretle çıraklık mı yapsam ?işten sonra ve hafta sonları iş aramaya devam ederim o arada.
ama benim kendime göre iş bulacağımı bilen eczacı beni işe almaz ki...
mail atmakla uğraşmayıp firma firma gezip beni işe alın diye yalvaracam mı ben şimdi ?
önceden ASKERLİK i öne sürüyorlardı, şimdi tecrübeyi.
biliyordum böyle olacağını.ulan almayacaksan ALMAYACAĞIM de,NİYE BAHANE UYDURUYON YAVŞAK !!!
bi akıl verin, teselli edin.
haaaaa bu arada...
içinde bulunduğum durum için beni suçlayacak yazarların ta...
çıldırmak üzereyim.elim kolum bağlı.hiç kimse geri dönmüyor.
okul 2016 eylülde bitti.askerden geleli 2 ay oluyor.tecrübe yok.
iyi bi okulda okudum ama benle birlikte mezun olanlar bile yeni yeni iş buluyor.
bu kadar zor mu geçecek bu süreç ?
26 yaşındayım.köyde ailemle yaşıyorum.evden çıkmıyorum.akşama kadar bilgisayar başındayım.iş başvuruları yapıp oraya buraya mail atıyorum ama yok yok yok.
acaba kendi alanımda bi iş yerine bi eczanede asgari ücretle çıraklık mı yapsam ?işten sonra ve hafta sonları iş aramaya devam ederim o arada.
ama benim kendime göre iş bulacağımı bilen eczacı beni işe almaz ki...
mail atmakla uğraşmayıp firma firma gezip beni işe alın diye yalvaracam mı ben şimdi ?
önceden ASKERLİK i öne sürüyorlardı, şimdi tecrübeyi.
biliyordum böyle olacağını.ulan almayacaksan ALMAYACAĞIM de,NİYE BAHANE UYDURUYON YAVŞAK !!!
bi akıl verin, teselli edin.
haaaaa bu arada...
içinde bulunduğum durum için beni suçlayacak yazarların ta...
0
Kardeş, babası fabrikatör olanlar hariç herkes o yollardan geciyor, kimi buluyor kimi de yeditepe master mezunu tanıdığım gibi 40 yasında boşanmış işsiz çocuklu halde takılıyor. Maneviyatın varsa ona sarıl, Allah mutlaka bir yerden bir şeyler çıkartacaktır ve su akar yolunu bulur.
0
Iyi bir universiteden dereceyle mezun oldum. mezuniyet tarihimle ise baslamam arasinda 1,5 yil gecti. askerlik hala daha yapilmadi bu arada. onun icin sabirli olmakda fayda var. ayrica imkaniniz varsa koyde degil, is bulabileceginiz sehire ya da buyuksehire gidin. malesef turkiyenin gercegi bu istihdam piyasasi cok kati ve sadece buyuksehirlerde biraz daha esnek ve is imkanlari fazla. ne yazikki.
0
Nerede yasiyorsun ne mezunusun.is arama sureci en az 6 ay surer sen askerden yeni gelmissin. Is aradigim muddetce kariyer linkedin de ik cilar hurriyet ik eki takip etmedigim birsey kalmadi. Sana dusen kovalamak. Is ve es isi kismet. Hayat seni belki baska seye hazirliyor da olabilir
0
bilgisayar başında mail takip etmekten uzaklaştır kendine. bunu yaptıkça "işsizsin" "olmuycak" "niye dönüş yapmıyolar" diye kendi kendinin yüzüne vuruyormuşsun gibi bir hava oluşturuyosun, daha doğrusu bunun işlevi/sonucu bu oluyor.
mesleki olarak sana fayda sağlayacak bir şeyler katacak şeyleri ikame et onun yerine. içyüzünü bilemediğim için spesifik öneride bulunamıyorum, ama kastettiğim okuma/araştırma yapmak, şayet ikamet ettiğin şehirde varsa seminer/konferans vb. mesleğinle alakalı etkinlikleri takip et. üzerindeki işsiz/sorumsuz baskısını atmana da yardımı olur, nihayetinde iş/mesleğinle alakalı bir şeyin peşinde oluyor olacaksın.
mesleki olarak sana fayda sağlayacak bir şeyler katacak şeyleri ikame et onun yerine. içyüzünü bilemediğim için spesifik öneride bulunamıyorum, ama kastettiğim okuma/araştırma yapmak, şayet ikamet ettiğin şehirde varsa seminer/konferans vb. mesleğinle alakalı etkinlikleri takip et. üzerindeki işsiz/sorumsuz baskısını atmana da yardımı olur, nihayetinde iş/mesleğinle alakalı bir şeyin peşinde oluyor olacaksın.
0
Ikametini is basvurularini yaptığın sehir olarak goster. Baska sehirdeysen cagirmazlar.
Piyasa acaip durgun su anda. O yuzden alimlar da sınırlıdır.
Piyasa acaip durgun su anda. O yuzden alimlar da sınırlıdır.
0
Koyde yaşıyorsanız ve tarlaniz da varsa hayvancılık yapabilirsiniz. Devletin bununla ilgili teşvikleri var diye duydum. Profesyonel bir çiftlik kurun bence ve hem şehrin stresinden uzakta yaşayın hem de kendi patronunuz olun.
0
yeni türkiyeye hoşgeldin, avrupa bizi kıskanıyordu değil mi?
piyasada nakit yok, iş sahibi kişiler işini korumaya çalışıyor. yeni mezunu eğitmek derdiyle kimse uğraşmıyor.
tavsiyelere gelirsek:
öncelikle linkedin'de profil aç ve oradan da saldır.
mesleğini yazmamışsın, mesleğinle alakalı oda vs. var ise orayla irtibatlı ol. ilanlar çıkıyordur orada da, oradaki ilanlar yeni mezunlara yönelik olabiliyor.
hangi ilde çalışmak istiyorsan orayı göster ikamet yeri olarak. hiçbir firma, hele ki yeni mezun birini başka şehirden/köyden işe alım yapmaz.
eksik gördüğün konularda kendini geliştirmeye çalış, özellikle ingilizce sorunun varsa onu çöz.
son olarak da her görüşmeye pozitif gitmeye çalış, sinirlenme, sakin ol her daim. karşı tarafta şu görüş oluşmalı: tamam bu çocuk yeni mezun ilk deneyimi olacak ama öğrenebilir.
piyasada nakit yok, iş sahibi kişiler işini korumaya çalışıyor. yeni mezunu eğitmek derdiyle kimse uğraşmıyor.
tavsiyelere gelirsek:
öncelikle linkedin'de profil aç ve oradan da saldır.
mesleğini yazmamışsın, mesleğinle alakalı oda vs. var ise orayla irtibatlı ol. ilanlar çıkıyordur orada da, oradaki ilanlar yeni mezunlara yönelik olabiliyor.
hangi ilde çalışmak istiyorsan orayı göster ikamet yeri olarak. hiçbir firma, hele ki yeni mezun birini başka şehirden/köyden işe alım yapmaz.
eksik gördüğün konularda kendini geliştirmeye çalış, özellikle ingilizce sorunun varsa onu çöz.
son olarak da her görüşmeye pozitif gitmeye çalış, sinirlenme, sakin ol her daim. karşı tarafta şu görüş oluşmalı: tamam bu çocuk yeni mezun ilk deneyimi olacak ama öğrenebilir.
0
daha yolun başındasın bekle azıcık . işe gireceksin yok paraya çalışacaksın mobbing yiyeceksin vs vs.... 3 4 yıl sonra istediğin yer olmasada yakın bir konuma gelebilirsin.
ek olarak firma seç git elden cv bırak, ik ile görüşmek istediğini söyle randevu al falan ben son işimi öyle bulmuştum
ek olarak firma seç git elden cv bırak, ik ile görüşmek istediğini söyle randevu al falan ben son işimi öyle bulmuştum
0
AlsterWasser
Merhaba, Diyelim ki evinizde projeksiyon cihazı var, perde var bir de home cinema sistemi kurdunuz yeni..İlk hevesle, ilk hangi filmi açardınız ?
Merhaba,
Diyelim ki evinizde projeksiyon cihazı var, perde var bir de home cinema sistemi kurdunuz yeni..
İlk hevesle, ilk hangi filmi açardınız ?
Diyelim ki evinizde projeksiyon cihazı var, perde var bir de home cinema sistemi kurdunuz yeni..
İlk hevesle, ilk hangi filmi açardınız ?
0
mehmed resad
nelerdir onlar?doğa olayları olabilir, ilginç kuş göçleri bile olabilir:), konserler olabilir, etkinlikler, festivaller, aklınıza gelebilecek doğal ve beşeri her şey!! teşekkürler.
nelerdir onlar?
doğa olayları olabilir, ilginç kuş göçleri bile olabilir:), konserler olabilir, etkinlikler, festivaller, aklınıza gelebilecek doğal ve beşeri her şey!!
teşekkürler.
doğa olayları olabilir, ilginç kuş göçleri bile olabilir:), konserler olabilir, etkinlikler, festivaller, aklınıza gelebilecek doğal ve beşeri her şey!!
teşekkürler.
0
Serdar Ortaç'ın albüm çıkarması.
Zeytinli Rock Fest
Film Ekimi
İstanbul Film Festivalı
Antalya Altın Portakal Film Festivali
Adana Altın Koza Film Festivali
Zeytinli Rock Fest
Film Ekimi
İstanbul Film Festivalı
Antalya Altın Portakal Film Festivali
Adana Altın Koza Film Festivali
0
Med cezir her dk her gun olan bir sey bunun goruldugu bir yerdeyseniz.
Neyse.
Olumlu ucak kazasi
Bilimum muzik festivalleri
Neyse.
Olumlu ucak kazasi
Bilimum muzik festivalleri
0
Her Ağustos ayında Perseid meteor yağmuru oluyor. 12-13 Ağustos olması lazım.
0
Artık saniye
En son 2012 ve 2015'te olmuştu. İkisinde de o saniyeyi ekran görüntüsü alarak geçirmiştim. :)
23:59:60 şeklinde vuku buluyor.
En son 2012 ve 2015'te olmuştu. İkisinde de o saniyeyi ekran görüntüsü alarak geçirmiştim. :)
23:59:60 şeklinde vuku buluyor.
0
